DOLAR 42,5354 0.07%
EURO 49,5729 -0.06%
ALTIN 5.745,37-0,12
BITCOIN 3792463-3.38951%
İstanbul
16°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

CHP hukukçusu açıkladı: İstanbul İl Başkanlığı’na tedbir kararı kaldırılacak mı?

CHP hukukçusu açıkladı: İstanbul İl Başkanlığı’na tedbir kararı kaldırılacak mı?

ABONE OL
Ekim 25, 2025 10:44
CHP hukukçusu açıkladı: İstanbul İl Başkanlığı’na tedbir kararı kaldırılacak mı?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, CHP kurultaylarının iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesinin İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik tedbir kararını etkilemesi gerektiğini söyledi. Tedbirin kaldırılması talebini istinafa taşıdıklarını kaydeden Çağlayan, “45. Asliye Hukuk Mahkemesi önünde tutuyor. O dosya istinafa gittiği zaman oradaki tedbir kararı da kalkacak. O tedbir kararının kalkması için ya o mahkemenin ya üst mahkemenin bir karar vermesi lazım. O kararı bekliyoruz. Yakın bir zamanda o kararın da geleceğini düşünüyorum. Zaten kasım ayının sonuna doğru 45 Asliye Hukuk’un duruşması da var, normal duruşması. Orada da toplayacağı bir delil yok. Esastan karara bağlayacaktır davayı” dedi.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38’inci Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davayı reddetti. CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Çağlayan, davanın reddedilmesinin İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik tedbir kararına etkisinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

“Bu dava İstanbul’daki dosyayı mutlaka etkiler diyeceğim ama zaten İstanbul 45 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği tedbir kararından sonra o davadan daha önce İstanbul Kongresi’yle açılmış bir dava onunla ilgili açılmış bir dava zaten karara bağlandı. Yani şimdi elimizde iki buçuk karar var. Bir tane kurultayla ilgili davanın reddi bugün çıktı. Bir tane 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin İstanbul Kongresi’yle ilgili verdiği tedbir kararı. Bu yarım olan. Bir de Ankara 3 Asliye Hukuk Mahkemesi İstanbul Kongresi’yle ilgili zaten davanın karar verdi. Bu dava mutlaka İstanbul’daki davayı etkiler ama zaten o davayı doğrudan etkileyen bir karar var ortada. Ve şöyle bir sorun oldu. Şimdi kronolojik anlatayım. 2 Eylül’de tedbir kararı verildi. 11 Eylül’de 3 Asli Hukuk Mahkemesi İstanbul Kongresi’yle ilgili davayı reddetti. Biz 3 Eylül’de 2 Eylül’deki tedbirden hemen sonra itiraz ettik tedbire. Normalde hemen ertesi güne de duruşma koyabilirdi. 24 gün sonra 26 Eylül’e duruşma koydu. 11 Eylül’de o dava reddedildi. 15 Eylül’dü yanlış hatırlamıyorsam bugünkü dosyanın bir önceki duruşmasını yaptık. Herkes çok gerildi. Yine buradan da tedbir gelecek diye.

“ESASTAN KARARA BAĞLAYACAKTIR DAVAYI”

26’sında gittik dedik ki ‘Bakın Ankara’daki dosyadan tedbir çıkmadı. Bu arada CHP kongre kararı aldı, yaptı 24 Eylül’de. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ret kararı var bu konuyla ilgili sizin bu tedbiriniz geçici bir koruma. Bu tedbirin yaşayamaması için bir sürü hukuki neden var fiili de neden var, hani siz de malumun ilanını yapıp kaldırın.’ ‘Ben onlardan farklı düşünüyorum’ dedi. Hakim son derece şey kendine özgüvenli bir tavrıyla biz ona ‘Verdiğiniz karar kolluk aracılığıyla içeri girmesine neden oldu, insanlar gaz yedi, dayak yedi girişte’ diye anlatmaya çalıştık, ‘Karşı koymasaydınız polislere’ dedi. Sanki yaptığı şey doğruymuş da insanların direnme hakkını kullanması yanlışmış gibi bir tavırdaydı. Bir karar verdi tedbirin kaldırılması talebimizin reddi yönünde. O karar da bu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararından bahsettim ya bir de olağanüstü kongre yaptık, onlar hiç yok, onlardan hiç bahsetmedi. Sanki öyle şeyler hiç yaşanmamış gibi itirazımızı reddetti. Şimdi o istinafa gidecek. Salı gününden itibaren gitmiş olması lazım. Süreleri bekliyorduk. Hala göndermedi. Önünde tutuyor. O dosyayı istinafa gittiği zaman oradaki tedbir kararı da kalkacak. Tedbir kararının kalkması için, hukuk dünyasında karar var ama fiili dünyada tabii vücut bulamıyor o karar çünkü hayatın dinamiği öyle değil. Kongre yapıyorsunuz, il başkanı seçiyorsunuz. Tabii o gidecek il başkanlığı yapacak. O tedbir kararının kalkması için ama ya o mahkemenin ya üst mahkemenin bir karar vermesi lazım. O kararı bekliyoruz tabii. O kararı vermemeleri için de hiçbir neden yok. Çok yakın bir zamanda o kararın da geleceğini düşünüyorum. Zaten kasım ayının sonuna doğru 45 Asliye Hukuk’un duruşması da var, normal duruşması. Orada da toplayacağı bir delil yok. Esastan karara bağlayacaktır davayı.”

“BİR AN ÖNCE O TEDBİRİ KALDIRACAKTIR”

Çağlayan, “Buradaki Ankara’da 42’nin verdiği karar doğrultusunda çünkü üst kurultayında şaibe olmadığına karar verdiği için yani reddettiği için onun da düşmesi gerekir mi” sorusuna da “Gerekir. Üst kongre bakımından da aynı şey kendisinden önce açılmış. Aynı kongreyle ilgili davada ret kararı olduğu için de artık davayı reddetmesi lazım. Ama orada hakimin bireysel durumu nedeniyle endişeliyiz işte HSK’ya şikayet edebiliyorsunuz, elinizdeki yollar belli, reddediyorsunuz hakimi. Onlar ret talebinizi geri çeviriyor” yanıtını verdi.

Çağlayan, “Kasım sonuna doğru yapılacak duruşmada düğüm çözülür mü” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Yargılama başlasın göreceksiniz, mümkün değil kimsenin oradan ceza alması. Ben delilleri tek tek takip etmiştim soruşturma boyunca. Diyelim ki ama böyle bir şey oldu. O gün itibarıyla tabii ne olacak ilk derece mahkemesinden karar çıkacak. İsnafa gidecek. Yargıtay’a gidecek. Öyle kesinleşecek bir ceza olursa. Birkaç yıl geçmiş olacak üstünden. Diyelim ki böyle bir şey oldu ancak şöyle bir karar için başvurabilirler. Simgesel o tarihte artık konusu olmayan bir davayla ilgili başvurabilirler ama da mahkeme yine aynı şeyi söyler. ‘Onun üstünden çok kongre geçti. O konuda karar verilecek bir durum yok’ diye. Ama geçmeseydi de yani şunu söyleyeyim, kötü ihtimaller üzerinden konuşacağım, herkes beraat edecek o yargılamada göreceksiniz. Diyelim ki ters bir şey oldu ve hakim yanlış bir karar verdi bir kişiyle ilgili ya da hepsiyle ilgili ve henüz biz bu kongreleri de yapmamış olsaydık, yine de kurultay davasına etki etmezdi. Bu ikisi birbirinden ayrı konular. Kurultayın iptalini koşulları çok sınırlı şekilde sayılmış, Anayasa, Siyasi Partiler Kanunu, Dernekler Kanunu falan şöyle kanunlar bu kuruluşlar seçimle yöneticisini seçen kuruluşlardır, her şartta, her kargaşada seçim yapılsın isterler. Siyasi Partiler Kanunu’nun ruhu şöyle, işin içinden çıkamıyor musunuz parti içi bir meselede, hemen seçime gidin şeklinde kurgulanmış. Dernekler Kanunu da öyle, Medeni Kanunu da öyle, tüzel kişilerle ilgili kısımları.

Haliyle şöyle bir kurgu yok: Çok sınırlı sayılan nedenler dışında bir şey yaşanırsa bu kongre iptal olur işte partiye atanan heyet yürütür ya da bir derneği atanan heyet yürütür. Böyle şeyler oluyor. Bir parti yönetiminin, dernek yönetiminin açıkça mali yönden o kuruluşu sömürdüğünün falan ortaya çıkması lazım onu kaldırıp başkasını oraya oturtmak için. Onun dışında mümkün değil yani. Ceza yargılamasını etkilemez ama ceza yargılamasında 4’ünde işte göreceksiniz biraz enteresan bir duruşma günü vermiş hakim o gün sanıyorum başka duruşmaları da var, nasıl yapacak bilmiyorum, haftaya bir soracağız. Eğer yargılama başlarsa ortaya deliller çıkmaya başlayacak. Şimdi soruşturma aşamasında tanık beyanları vardı biliyorsunuz insanların yargılanmasına neden olan, bu tanık beyanlarının tamamı yanlı. Hepsi partililerin aleyhine beyanlar. O süreçte partililerin lehine beyanda bulunmak isteyenleri de, rüşvet alma verme olaylarının olmadığını anlatmak isteyen insanların da beyanları alınmadı. Herkesin her iddiasının aksini ispat edebiliyoruz o yargılamada. Onları göreceksiniz.”


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r