Bangladeş’te devam eden protestolar, ülke genelinde önemli bir siyasi krize yol açmış durumda. Ülkenin ordu komutanı General Waker-Uz-Zaman, Başbakan Şeyh Hasina Vecid’in resmi konutundan ayrılmasının ardından geçiş hükümeti kurulacağını açıkladı. General, gösterilerin ve şiddet olaylarının sona ermesi durumunda “sıkıyönetim uygulamasına gerek kalmayacağını” ifade etti. Waker-Uz-Zaman, “Tüm siyasi partilerle verimli bir görüşme gerçekleştirdikten sonra geçiş hükümeti kurmaya karar verdik. Durumu çözüme kavuşturmak için şimdi Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin ile görüşeceğiz” şeklinde konuştu.
Başbakan Hasina’nın Yeni Delhi’ye Gidişi
Hint basınında yer alan haberlere göre, Başbakan Şeyh Hasina’yı taşıyan helikopter, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi yakınlarındaki Hindon Hava Üssü’ne indi. Dakka Tribune ise, başkent Dakka’daki Hazrat Şahcelal Uluslararası Havalimanı’nın kapatıldığını ve uçuşların 6 saat süreyle askıya alındığını bildirdi. Bangladeş basınında çıkan haberlere göre, protestocular, ülkenin kurucu lideri ve Başbakan Hasina’nın babası Şeyh Muciburrahman’ın başkent Dakka’daki heykelini yıktı. Ayrıca, göstericilerin İçişleri Bakanı ve diğer hükümet yetkililerinin konutlarına saldırarak buraları yağmaladığı da kaydedildi.
Protestoların Sebepleri
Bangladeş’teki öğrenci protestoları, kamu sektöründe istihdamın yüzde 30’unun 1971’deki bağımsızlık savaşına katılanların çocuklarına ayrıldığı sistemin kaldırılması talepleriyle başladı. Bu durum, ülke genelinde şiddetli çatışmaları tetikleyen bir faktör oldu. Protestolar, Yüksek Mahkeme’nin tartışmalı kota sistemini geri getirmesiyle daha da alevlendi. Ülkenin en yüksek mahkemesi, Pazar günü bu kararı bozarak, durumu geçici bir çözüme kavuşturmaya çalıştı. Hasina, öğrenci liderlerine koşulsuz diyalog teklif ederek “Hareketin ajitasyon yapan öğrencileriyle oturmak ve onları dinlemek istiyorum. Hiçbir çatışma istemiyorum” demiş, ancak protestocu öğrenciler bu teklifi kabul etmemişti.
Protestoların Şiddet İçermesi
Bangladeş’te kamu kurumlarında işe giriş pozisyonlarının yüzde 56’sı belirli demografik gruplar için ayrılmışken, bunun yüzde 30’u, 1971’deki Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine tahsis edilmişti. Bu kontenjanlar, 2018 yılında protestoların ardından kaldırılmıştı. Ancak, Yüksek Mahkeme’nin haziran ayında kontenjan sistemini yeniden uygulama kararı alması, protestoların yeniden başlamasına neden oldu. Dakka Üniversitesi öğrencileri, 15 Temmuz’da kontenjan sistemine karşı gösteriler düzenlemeye başladı. Bu gösterilerde arbede çıkması ve polisin müdahalesi sonucu 6 kişi hayatını kaybederken, 250 öğrenci yaralandı. Bu olayların ardından, ülkedeki tüm üniversiteler süresiz kapatıldı; ancak öğrenciler, okulları terk etmeyi reddetti.
Yüksek Mahkeme’nin Geri Adımı
Bangladeş Yüksek Mahkemesi, 21 Temmuz’da gösterilere neden olan kararında değişikliğe gitti. Mahkeme, Bağımsızlık Savaşı’na katılanların ailelerine kamuda kontenjan oranını yüzde 30’dan yüzde 5’e çekti ve toplam kontenjanın yüzde 2’sinin etnik azınlık ve engelli bireylere, yüzde 93’ünün ise liyakat esasına dayalı olarak tahsis edilmesine karar verdi. Başbakan Hasina, 23 Temmuz’da protestolarda yaşanan şiddet olaylarının ana muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) ve Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi tarafından kışkırtıldığını savundu. Bangladeş hükümeti, 24 Temmuz’da mahkemenin kararına uyacağını duyurdu ancak bu durum, tansiyonu düşürmeye yetmedi. Askerlerin kontrolü altında sokağa çıkma yasağı kısmen uygulanmaya devam etti.
Protestoları Başlatan Partinin Yasaklanması
Protestoların sona ermesinin ardından, 29 Temmuz’da Avami Birliği Partisi önderliğindeki 14 partiden oluşan grup, kamu kontenjanı protestolarında “vandalizm ve kargaşa ile ülkeyi istikrarsızlaştırmakla” suçladıkları Cemaat-i İslami Partisi ile partinin öğrenci kanadı Chhatra Shibir’i yasaklama kararı aldı. Bu yasaklama, 1 Ağustos’ta resmen yürürlüğe girdi.