DOLAR 35,6661 % 0.11
EURO 37,1908 % 0.1
STERLIN 44,0162 % 0.11
FRANG 39,3362 % 0.03
ALTIN 3.157,23 % 0,51
BITCOIN 104.148,13 0.334

Bakırköy Hastanesinde Prematüre Bebek Kayıpları: Sıcak Su Borusu Patladı

Bakırköy Hastanesinde meydana gelen trajik olayda, sıcak su borusunun patlaması sonucu prematüre bebek kayıpları gerçekleşti. Olayın detayları, hastane yönetiminin açıklamaları ve yaşanan üzücü durum hakkında bilgi edinin.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakırköy Hastanesinde Prematüre Bebek Kayıpları: Sıcak Su Borusu Patladı

Bakırköy’deki Hastanede Trajik Olay

Olay, 2 Ağustos Cumartesi gecesi saat 01.00 sıralarında Bakırköy’de bulunan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nde gerçekleşti. Hastanede meydana gelen bir sıcak su borusunun patlaması, yenidoğan yoğun bakım ünitesinin tavanının çökmesine neden oldu. Bu talihsiz olay sonucunda, yoğun bakımda tedavi gören 8 bebek, itfaiye ekipleri tarafından hızla tahliye edildi. Ancak, kuvözde tedavi gören prematüre bebek Karan, taşındıktan sonra tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

“Prematüre Olduğu İçin Çok Hassas Taşınıyordu”

Anne Büşra Şentürk, “İki yıl süren evliliğimizde doğal yollarla çocuk sahibi olamayınca tüp bebek tedavisine başlamak zorunda kaldık. Özel bir klinikte, uzman bir doktorla bu sürece başladık. Uzun ve zorlu bir yolculuktu; hem maddi hem de manevi açıdan. Temmuz ayı itibarıyla her şey yolundaydı, gebeliğim normal bir süreçte ilerliyordu. Ancak, Temmuz ayında tansiyon problemim başladı. Doktorum, gebelik zehirlenmesi riski olduğunu söyleyerek beni perinatoloji bölümüne yönlendirdi. Cerrahpaşa Hastanesi’ni buldum ve 18 Temmuz’da kontrol amaçlı gittim. 15 günlük bir yatış sürecine girdim. 1 Ağustos sabahı, 08.00’de acil sezaryen ile doğumumu gerçekleştirdim. Bebeğim, 6,5-7. ayına girdiği için prematüre olarak dünyaya geldi. Doktor, doğumun ardından eşime, ‘Bebeğinizin ciğerleri, iğne yapıldığından ötürü kendi başına nefes alabiliyor’ dedi. Ancak prematüre olduğu için, bebeğimin yeni doğan kuvözüne konulması şarttı. Prematüre bebeklerin çok hassas olduğunu ve taşıma sırasında en ufak bir sarsıntının bile zarar verebileceğini vurguladı.”

“Ne Aranıp Özür Dilendi Ne de Bir Başsağlığı Dilendi”

Anne Şentürk, “Olay gününe kadar çocuğumda herhangi bir sıkıntı yoktu. İlk gün, gece nefes almakta zorlandığı için entübe edildi. Ben hastanede yattığım için her gün çocuğumu kontrol ediyordum. Olayın olduğu gün, akşam saatlerinde çocuğumu görmek için gittiğimde, durumu gayet sağlıklıydı. Doktora bilgi sorduğumuzda, ‘Öğlen 12.00’de ilaç yaptık, ilacımız işe yaradı, çocuğunuzun ciğerleri daha iyi’ diye bilgilendirdi. Ancak, talihsiz olay yaşandı. Eşim, tavandan geçen 80 derecelik sıcak su borularının patladığını ve tavanın çöktüğünü duydu. 8 bebeği tahliye ettiklerini, 3 bebeğin kritik durumda olduğunu ve bir tanesine 3 kere kalp masajı yapıldığını söylediler. Benim çocuğum neden diğerleri gibi camdan tahliye edilmedi, belki de o şekilde tahliye edilseydi hayatta olacaktı. Çocuğumun ciğerlerine nakliye sırasında kan dolmuş. Bu, hastaneden kaynaklı bir sorun. Ne aranıp özür dilendi ne de başsağlığı. Ben, çocuğumu elde etmek için ne zorluklar çektim, şimdi ise hastanenin ihmali nedeniyle çocuğum hayatta değil. Küçük yavrumu toprağa verdim. Adını ‘Karan’ koymuştuk.”

“35 Yaşımda Beni Böyle Bir Acı Yaşattılar”

Baba Turgut Şentürk ise, “Gece saat 03.20’de beni aradılar. ‘Bebeğiniz rahatsızlandı, acil hastaneye gelmeniz gerekiyor’ dediler. Yoğun bakım ünitesinin önünde beklerken, doktor yanıma geldi. ‘Talihsiz bir olay yaşandı. Asma tavan arasından geçen 80 derecelik sıcak su borusu patladı’ dedi. Bazı bebekleri camı kırarak tahliye ettiklerini, bazılarının ise normal yerden tahliye edildiğini söyledi. Bebeğimin ciğerlerine kan dolduğunu, o kanı tahliye edip tekrar müdahale ettiklerini ama müdahalenin bebeği kaybettiklerini belirtti. Eşime durumu anlattık. Tüp bebek tedavisiyle elde ettiğimiz bir çocuktu. Tüm bu emeklerin ve çabanın boşa çıkması, basit bir ihmalin çocuğumun hayatına mal olması, bizi derin bir mağduriyet içine soktu. Olay yeri inceleme ekibi geldi, bebeği oradan alıp adli tıpa götürdüler. Dün, ufacık günahsız bir sabiyi, ihmaller yüzünden kendi ellerimle toprağa verdim. 35 yaşımda bana böyle bir acı yaşattılar.”

“Suç Duyurusunda Bulunacağız”