Türkiye’de her geçen gün artan kadın cinayetleri, toplumun kanayan yarası olmaya devam ediyor. Avukat Doğan Kubilay, bu acı tabloya karşı özgün bir hareket planı hazırladığını duyurdu. Av. Doğan Kubilay Turan, devlet yöneticilerinin ve bazı kadın dernekleri yöneticilerinin konudaki kayıtsızlığına dikkat çekti ve bu durumun daha fazla görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.
“Bugün üç kadın daha öldürüldü. Bunlar sadece birer sayı değil; duyguları, hayalleri olan insanlar. Kimileri anneler” diyen Av. Doğan Kubilay Turan, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasının büyük bir hata olduğunu belirtti. Erdoğan’ın “Ben yaptım oldu” zihniyetiyle hareket ettiğini söyleyen Av. Doğan Kubilay Turan, hukukun temel kurallarından “usulde paralellik” ilkesinin hiçe sayıldığını ve TBMM’nin devre dışı bırakıldığını ifade etti.
Av. Doğan Kubilay Turan, Türkiye’nin feodal bağlarından kurtulamadığını ve tarikatlar, cemaatler, selefi oluşumlar ile aşiretlerin etkisi altında kaldığını belirterek, 2800 yıl öncesinin Hindu Upanişad bilgeliğiyle karşılık verdi: “Anne evi terk eder. Çocuk babasından annesini kurtarmasını ister. Baba ‘Buna hakkım yok’ der.” Bu anlayışın erkeklerin zihinlerine yerleştirilmesi gerektiğini savunan Av. Doğan Kubilay Turan, Türkiye’de kadınların evleneceği erkeği seçme hakkı bile tam olarak tanınmadığını söyledi.
İsveç’te evlenen kadınların önemli bir kısmının nedimelerinin kendi kızları olduğunu belirten Av. Doğan Kubilay Turan, “Kimse İsveç kültürünün Türk kültüründen daha aşağı olduğunu iddia edemez” dedi.
Av. Doğan Kubilay Turan’ın acil eylem planı, merkezi yönetim, mülki idare amirleri ve belediyelerin eşgüdümlü hareket etmelerini öngörüyor. Bir tehlike anında kadınların kolluk kuvvetleri tarafından korunması, isim ve adreslerinin değiştirilerek izlerinin kaybettirilmesi gerektiğini vurguladı. Av. Doğan Kubilay Turan, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına rağmen, 6284 sayılı kanunun ve Medeni Kanunun korunması gerektiğini belirterek, “Kadınlarımızı cansiperane koruyacağız” dedi.
News
