Alman basını, Muhammed Yakut’un “şüpheli” ölümünü yazdı

Almanya’nın önde gelen tabloid gazetelerinden Bild, kırmızı bültenle aranan ve uzun süredir yurt dışında yaşayan Muhammed Yakut’un tahliye edildiği gün Almanya’nın Castrop-Rauxel kentinde bir sauna kulüpte hayatını kaybetmesine ilişkin bir haber yayınladı.

Haberde, Yakut’un sadece birkaç saat önce Hollanda’daki cezaevinden serbest kaldığı ve kısa süre içinde Almanya’ya geçerek “Penelope” adlı sauna kulübü ziyaret ettiği belirtildi. 

Yakut’un “burada bir refakatçiyle bulunduğu, gece saatlerinde üst katta fenalaşarak yere yığıldığı ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı” bildirildi.

POLİSTEN AÇIKLAMA

Bild’e konuşan Recklinghausen Emniyeti sözcüsü Ramona Hörst, “1 Temmuz 2025 gecesi 53 yaşında Türk vatandaşı bir kişinin bir saunada hayatını kaybettiğini doğrulayabiliriz” dedi. Alman makamları ölümle ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Bild, ilk otopsi sonuçlarının “ani kalp durması”na işaret ettiğini yazdı. Ancak kesin ölüm nedeninin belirlenebilmesi için “toksikolojik analizlerin başlatıldığı ve bu sürecin yaklaşık dört ay süreceği” bilgisine yer verildi.

Haberde, Yakut’un ölümünden kısa süre önce kokain kullandığına dair şüphelerin bulunduğu da vurgulandı.

“SEDAT PEKER’LE YAKIN DOSTTU”

Bild gazetesi, Yakut’un, “Sedat Peker’le 25 yıllık dostluğuna” dikkat çekti. Haberde, Yakut’un “Youtube üzerinden hükümeti ve AKP’yi doğrudan hedef alan videolar yayınladığı ve bu nedenle 2023’te Türkiye’den kaçmak zorunda kaldığı” aktarıldı.

Yakut hakkında Türkiye’de çok sayıda suçlamayla dava açıldığı, ardından hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarıldığı bilgisi de paylaşıldı.

YAKUT’UN ÖLÜMÜNÜ, ÖNAL’LA İLİŞKİLENDİRDİ

Bild, Yakut’un ölümünü, iki ay önce öldürülen Cemil Önal’la da ilişkilendirdi.

Önal’ın, Hollanda’da bir otel restoranında infaz edildiğini hatırlatan gazete, “onun da tıpkı Yakut gibi Erdoğan hükümetini zor durumda bırakabilecek ifşalarda bulunmayı planladığını” aktardı.

Bild’in haberine göre, Önal milyarlarca dolarlık yasa dışı finans akışına ilişkin belgeler bulunduğunu ve bu belgelerin AKP içindeki üst düzey isimlere kadar uzandığını söylemişti.