AKP’nin 23 yıllık eğitim çıktısı: Nitelikli eğitim değil, nitelikli sömürü

AKP döneminde eğitim sisteminde köklü değişiklikler yaşandı. Son olarak; MÜSİAD Başkanının “12 yıllık kesintisiz eğitim sistemi çok yanlış bir uygulama. Ülkeye herhangi bir faydası yok. Gençlerimiz işgücüne daha erken katılmalı” çıkışı ve Eğitim-Bir-Sen’in yaptığı ‘4+4+4 sisteminin son dört yılında değişim yapılmasının ön plana çıktığı’ araştırma, Türkiye’de zorunlu eğitim süresinin yeniden tartışılmasına yol açtı. 8 yıllık kesintisiz eğitim sisteminin uygulandığı Türkiye’de 2012 yılında 4+4+4 sistemine geçiş yapıldı. Yani zorunlu eğitim süresi 12 yıl oldu.

Yeni sistemle; okula gitme yaşının düşürülmesi, imam hatip ortaokullarının yaygınlaştırılmasıyla dini eğitimin ortaokul kademesine taşınması, meslek liseleri ve imam hatip liselerine geçişin kolaylaştırılması, zorunlu din dersinin yanı sıra seçmeli din derslerinin de müfredata girmesi gibi konular geniş kesimlerin tepkisini çekti.

YAP-BOZ SİSTEMİ

AKP iktidarları döneminde eğitimde resmen yap-boz sistemi devreye sokuldu. Liselere ve üniversitelere geçişteki sınavlarda değişiklikler yapıldı. AKP döneminde liseye geçiş için OKS, SBS, TEOG. LGS merkezi sınavları düzenlendi. Üniversite için ise ÖSS, YGS/LYS ve son olarak YKS merkezi sınavları düzenlendi. Müfredatlarda ise dini ve milliyetçi unsurların artması, evrim teorisinin kaldırılması, Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili konuların seyreltilmesi tartışmalara neden oldu.

BİRİNİN DEDİĞİ ÖTEKİNE UYMADI

AKP’nin 23 yılında tam 9 Milli Eğitim Bakanı görev yaptı. Her birinin döneminde farklı tartışmalar yaşandı. Bir bakanın “İyi yaptık, çok güzel yaptık” övgüleriyle getirdiği sınav sistemini sonraki gelen bakan “Çocuklarımız yarış atına dönüyor, büyüdüğünün farkına varmıyor” diyerek kaldırdı. Bir bakan ‘Mülakatı kaldıracağız’ derken sonra gelen ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız’ dedi.

AKP 23 yıllık iktidarında eğitim için; ‘Eğitim seviyesi arttıkça hitap ettikleri alanın daraldığı’ tespitini yaptı. ‘Dindar bir nesil yetiştirme’ hedefinin parçası olarak eğitimde dinselleştirmeyi benimsedi. Çocuklar; ‘Ara teknik eleman ülkesiyiz’ denilerek ucuz iş gücü olarak sermayeye itildi ve AKP’nin ‘Kalem yerine torna tut, mezuniyet kepi yerine kufi tak’ denkleminin arasında kaldı.