Ukrayna krizi, Soğuk Savaş’ın entrikacısı olan ABD’nin kurduğu yeni bir tuzak. Washington, bu tuzakla Rusya’nın gücünü tüketmeye ve Avrupa’yı denetim altına almaya çalışarak, dünyadaki mutlak hegemonyasını muhafazayı amaçlıyor.
ABD ve onun başını çektiği NATO, uzun yıllardır Rusya’nın bölünmesi ve zayıf düşmesi için ülkeyi siyasi ve ekonomik açılardan tüketmeye çalışıyor.
ABD, birebir senaryoyu Sovyetler Birliği üzerinde de kullanmıştı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, başında ABD’nin bulunduğu NATO, beş defa doğuya genişlemesinin yanı sıra, Rusya’nın güvenlik alanını daraltmak için efor gösterdi. ABD ve öteki Batılı ülkeler, Rusya’ya vakit zaman yaptırımlar uyguladı.
Bununla bir arada, ABD geçmişten beri Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in siyasi tabanını ve pozisyonunu sarsmaya, Rusya’da bir “Renkli Devrim”e yol açabilecek toplumsal şartları yaratmaya çalışıyor.
Ukrayna’daki durumun gerisinde karmaşık tarihî nedenler var. Fakat bu tıpkı vakitte ABD’nin yıllarca kazdığı bir “tuzak”tır. Washington idaresi, Ukrayna’da iki kez “Renkli Devrim”e giden süreçleri hızlandırarak, NATO’nun Doğu’ya genişlemesinin de dayanağıyla Rusya’yı Soğuk Savaş oyununa sürükledi.
Kasım 2021’de ABD, Rusya’nın Ukrayna hududuna asker yığdığı istikametinde abartılı haberler yapmaya başladı. ABD, bir diğer deyişle Rusya’yı tuzağına çekmeye çalıştı.
ABD’nin Sovyetler Birliği’ndeki son büyükelçisi Jack Matlock, Ukrayna krizini, “Bu, kestirim edilebilecek, aslında kestirim de edilmiş, taammüden yaratılmış bir kriz.” tabirleriyle yorumladı.
Ukrayna krizinin tırmanmasından sonra ABD ile Avrupalı müttefikleri Rusya’ya tarihte eşi görülmemiş yaptırımlar uygulayarak, Rusya’nın gücünü zayıflatmaya ve siyasi idaresinin kararını değiştirmeye çalıştı. Bu, tipik Soğuk Savaş devrine ilişkin bir sınırlama siyaseti. ABD, birebir formülle, Avrupa’yı da tehlikeli bir duruma sürükleyerek kıta ülkelerinin stratejik özerkliğini zayıflatmayı hedefliyor.
Çin, ABD’nin Rusya ile Ukrayna ortasındaki askerî çatışmanın öteki bir gayesi. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler Çin’e baskı yapıyor, Çin’i Rusya’ya yaptırım uygulamaya zorluyor. ABD, Batılı ülkeler ile Çin ve Rusya’yı iki bloka ayırmaya çalışıyor. Bu da tipik bir Soğuk Savaş zihniyeti göstergesi.
Çin Toplumsal Bilimler Enstitüsü ABD Araştırmaları Enstitüsü’nden araştırmacı Lv Xiang, 21. yüzyılda ABD’li siyasetçilerin Soğuk Savaş zihniyetini terk etmediğini, hatta “Yeni Soğuk Savaş” komplosunu geliştirdiğini belirtti. Çinli uzman, “Son yıllarda ABD, Çin’i en değerli stratejik rakibi olarak görüyor ve çeşitli prosedürlerle Çin’in kalkınmasına ziyan verecek dış ortam oluşturmaya çalışıyor.” dedi.
The Wall Street gazetesinde yer alan habere nazaran, ABD’li yetkililer, Rusya ile Ukrayna ortasındaki askerî çatışmaların başlaması sonrasında Washington’un askerî harcamalarını artıracağı, Rusya’nın etrafındaki askerî varlığını genişleteceği, uzun vadede ise Çin’i engellemeyi sürdüreceği kanısında.
ABD’de yayımlanan National Interest mecmuasının internet sitesinde yer alan bir yorumda da Biden idaresinin, dış siyasetin tüm alanlarında Soğuk Savaş zihniyetini sürdürdüğü kaydedilerek, lakin Soğuk Savaş devrinin bir altın periyot olmadığı, dünyada milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açan bir facia olduğu tabir edildi.
Kaynak Çin Memleketler arası Radyosu
Hibya Haber Ajansı