Asgari ücretli ve emekliler kaç ayda ev sahibi olabiliyor? CHP’li vekil hesapladı!

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Türkiye’de ortalama konut fiyatları üzerinden asgari ücretliler ile emeklilerin ev sahibi olma sürelerini hesapladı.

Başesvirgen, Türkiye genelinde ortalama konut metrekare fiyatının 33 bin 470 lira, ortalama konut büyüklüğünün ise 110 metrekare olduğunu belirtti. Buna göre ortalama bir konutun fiyatının 3 milyon 681 bin liraya ulaştığını söyledi. “Ev sahibi olmak hayaliyle yaşayan milyonlarca emekli ve asgari ücretli için ev sahibi olmak imkansız hale geldi” ifadelerini kullandı.

Asgari ücretli yurttaşların ev sahibi olabilmek için ne kadar para biriktirmeleri gerektiğine dikkat çeken Başevirgen, şu değerlendirmede bulundu:

“Bir asgari ücretli, 22 bin 104 lira ile yılda 265 bin 248 lira kazanıyor. Asgari ücretle çalışan bir yurttaş, maaşına hiç dokunmadan Türkiye’de ev sahibi olabilmek için 166 buçuk maaşını biriktirmesi gerekiyor. Ev fiyatlarının artmayacağını varsaysak bile, asgari ücretli yurttaş ancak 13,9 yılda aldığı maaşı biriktirerek başını sokacak bir ev alabilir.”

Emekliler için durumun daha zor olduğunu vurgulayan Başevirgen, şunları ekledi:

“Emekli vatandaşlarımız için tablo daha karanlık. En düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira, yıllık geliri ise 202 bin 572 lirayı buluyor. Ortalama konut fiyatı üzerinden hesaplandığında, emekli yurttaşımızın ev sahibi olabilmesi için yemeden, içmeden 218 maaşını biriktirmesi gerekiyor. Bu da 18,2 yıl boyunca tüm maaşını biriktirmesi anlamına geliyor.”

Kira, gıda, ulaşım ve sağlık gibi zorunlu giderler hesaba katıldığında ev sahibi olma süresinin çok daha uzadığını ifade eden Başevirgen, “Banka kredisi kullanılsa bile faiz oranları ve taksit yükü nedeniyle asgari ücretli ve emeklinin karnını doyurmakta zorlandığı ortamda ev sahibi olmak artık imkansız. Konut temel ihtiyaç olmaktan çıkarak zenginlerin yatırım aracına dönüştü. Gençler, ailesinden miras kalmadıkça ya da yurt dışına gitmedikçe ev sahibi olamayacak. Bu düzen ekonomi değil, yoksulluk yönetimidir” değerlendirmesiyle sözlerini tamamladı: