16 Aralık 2025 Salı
Defterdarlık önünde açıklama yapan Mali Müşavirlerden 'yetki gaspı' tepkisi: 'Tebliğ uygulamaya girmeden derhal kaldırılmalıdır!'
Beyaz Perdede Haftanın Öne Çıkan Filmi: “Avatar: Suyun Yolu”
Mahkeme iki defa iptal etti, bakanlık yine onayladı: Tarım yerine maden!
Resmi Gazete’nin 9 Eylül 2025 tarihli sayısında yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2026’dan itibaren bazı mükelleflerin basit usulden çıkarılarak gerçek usulde vergilendirilmesine ilişkin düzenleme yapıldı.
11 Aralık’ta yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile de kapsam genişletildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ise 13 Aralık 2025’te yayınladığı 586 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği ile gerçek usulde vergilendirilecek mükelleflerin, kayıt ve beyanname verme gibi işlemlerinin yürütüldüğü Defter-Beyan Sistemi kapsamındaki işlemlerinin, bağlı oldukları esnaf odaları ve birlikler tarafından da yapılabilmesine imkan verildi.
Bu düzenlemeye karşı çıkan mali müşavirler Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Defterdarlığı önünde bir araya geldi. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) üyeleri “Mali müşavirlerin yetki ve sorumluluklarının başka kişi ve kurumlara devredilmesi, açıkça 3568 sayılı kanuna, beyanname esasına ve kamu yararına aykırıdır” dedi.
“KAYITDIŞILIĞI KÖRÜKLEYECEK VE VERGİ SİSTEMİMİZDE GEDİKLER AÇACAK”
İSMMMO Başkanı Erol Demirel, yaptığı açıklamada “Hiçbir hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanamayacak ve kendi içerisinde onlarca belirsizlik içeren hukuka aykırı bu yetkilendirmenin nasıl bir amaca hizmet ettiğini anlamak maalesef mümkün değildir. Bu düzenleme hukuki dayanağı olmayan Anayasa ve Kanunla idareye verilmiş yetkiyi aşan bir düzenlemedir. Ülkemizde, mevcut krizden çıkış için ‘kayıtdışılıkla mücadele’ ihtiyacı ortadayken ve bu kapsamda birçok mükellef ağır vergisel ödevlere katlanmak zorunda kalırken, kayıtdışılığı körükleyecek ve vergi sistemimizde gedikler açacak bu gibi uygulamaların yürürlüğe sokulması, bu mücadeleleri ve çabaları anlamsızlaştırmaktadır” dedi.
“SÖZ KONUSU TEBLİĞ UYGULAMAYA GİRMEDEN DERHAL KALDIRILMALIDIR”
Demirel “Söz konusu tebliğ uygulamaya girmeden derhal kaldırılmalıdır. Bu mükellef grubuna ayrıcalık tanınması vergide eşitlik ve adalet ilkesine de aykırıdır. Bu durum kayıt dışılığın artmasına, vergi gelirlerinin azalmasına ve ayrı bir disiplin olan muhasebe ve denetim mesleğinin tahrif edilmesine neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
Düzenlemenin iptali için yargı yoluna gideceklerini belirten Başkan Erol Demirel, şu sorulara yanıt istedi:
“1.Esnaf odalarının yöneticileri, yanlış tutulan muhasebe kayıtlarından ve gerçeğe aykırı beyannamelerden tıpkı meslek mensuplarımız gibi tüm mal varlıkları ile sorumlu olacak mıdır?
2.Mükelleflerin sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerinde bu odaların yöneticilerine iştirak ve vergi suçu raporu yazılacak mıdır? Hiç değilse bu yöneticilerin bir disiplin sorumluluğu olacak mıdır?
3.Gerçek usulde vergilendirilecek bu kadar mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve bilgi ile esnaf odaları tarafından tutulacaktır? Bu esnafların mevzuatta yer alan yükümlülüklere uyup uymadıkları kim tarafından kontrol edilecektir? Örneğin bir mükellefe vergi idaresinden izaha davet yazısı geldiğinde, bu mükellefin müşavirliği Oda tarafından yapılacak mıdır? Doğru yönlendirmeler yapılmadığında esnafın uğrayacağı zararın sorumlusu kim olacaktır?
4.Esnaftan muhasebe ücretini odalar toplayacağına ve bu durumda Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca iktisadi işletme oluşacağına göre, kuruluş amaçlarına aykırı olarak devasa muhasebe ofislerine dönüşebilecek bu odalardan kurumlar vergisi beyannamesi istenecek midir?
5.İşi ehline bırakmayı şiar edinmek gerekir iken, liyakati olamayan kişi ve kurumlara iş yaptırmaya kalkmak hangi bilim, felsefe ve inanış ile bağdaşmaktadır?
Ve belki de en acı soruyu şöyle sormak gerekmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, adeta çile çeken muhasebe camiasının ne zaman hayrına ve lehine bir işe imza atacaktır? Yoksa bu sistematik olarak istenmeyen bir şey midir?”
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
Nature Climate Change dergisinde yayımlanan çarpıcı bir çalışma, Dünya üzerindeki 211 bin buzulun geleceğine dair korkutan senaryoyu gözler önüne serdi.
Araştırmaya göre gezegenin ısınma hızına bağlı olarak buzul kayıpları önümüzdeki yirmi yıl içinde kritik bir seviyeye ulaşacak.
BUZUL KAYIPLARI 4 KATINA ÇIKACAK
Günümüzde yılda yaklaşık 750 ila 1.000 buzul yok olurken bu sayının, 2040 yılında üç veya dört katına çıkması bekleniyor.
Mevcut iklim politikalarıyla ilerlendiğinde, 2040 ile 2060 yılları arasında her yıl yaklaşık 3 bin buzulun tarihe karışacağı öngörülüyor.

AVRUPA VE AMERİKA İÇİN KRİTİK UYARI
Özellikle Avrupa Alpleri’nin buzul kaybını en erken yaşayacak bölge olduğu ve 2033 yılına kadar 100’den fazla buzulun tamamen silineceği belirtiliyor.
Orta Avrupa’da ise bugün var olan 3 bin 200 buzuldan 2100 yılına kadar sadece 110 tanesinin kalabileceği tahmin ediliyor.
MİLYARLARCA İNSANIN SU KAYNAĞI TEHLİKEDE
Bu devasa erime, tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacını dağlardaki buzullardan karşılayan yaklaşık 2 milyar insan için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Bilim insanları, bu durumun sadece fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda binlerce yıldır kültürleri şekillendiren manzaraların yok olması anlamına geldiğini vurguluyor.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
Denizli’nin Çivril ilçesi Süngüllü köyünde zeka geriliği bulunan Akın Adlığ, 10 Haziran 2006’da Kocaköprü mevkiinde av tüfeği ile vurulmuş halde ölü bulundu.
Adlığ’ın ölümüyle ilgili soruşturma sonunda olay tarihinde 17 yaşında olan köylülerden Gökhan T. hakkında 2008 yılında dava açıldı.
Gökhan T., Denizli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sonucunda olay yerinde bulunan ve DNA profili tespit edilen bardağı başka bir zaman kullanmış olabileceği ve suç tarihinde Denizli’deki iş yerinde olduğu yönündeki tanık beyanları ve puantaj kaydı doğrultusunda 2012 yılında beraat etti.
ÖZEL EKİP KURULDU
Cumhuriyet Savcısı Furkan Karadayı tarafından dosya 2024 yılında yeniden açıldı. Denizli İl Jandarma Komutanlığı ve Çivril İlçe Jandarma Komutanlığı bünyesinde kurulan özel ekip, jandarma istihbarat tutanağında olayla ilgili görgü tanığı olarak ismi bulunan ve o tarihte 15 yaşında olan Mehmet K.’nın tekrar ifadesini aldı.
Mehmet K., Gökhan T. ve Akın Adlığ’ın birlikte alkol alırken kendisini de çağırdıklarını, çıkan tartışmada Gökhan T.’nin Adlığ’ı tüfekle öldürdüğünü ileri sürdü. Özel ekip soruşturmayı derinleştirerek köyde olayla ilgili bilgi sahibi olan kişilerin ifadelerine başvurdu.
Yapılan araştırmada Gökhan T.’nin, ilk yargılamada yalan tanık beyanları ve amcasına hazırlattığı sahte iş yeri puantaj belgesi ile olay tarihinde kendisini Denizli’de gibi gösterdiği tespit edildi.
‘PARASINI ALMAK İSTEDİK’
Elde edilen deliller ışığında Gökhan T. tekrar gözaltına alındı.
Gökhan T. ifadesinde önce suçlamayı reddetti, sonra delillerin ortaya konulması üzerine cinayeti itiraf etti.
Gökhan T., zeka geriliği olduğu için Akın Adlığ’a köyde herkesin para verdiğini, birlikte alkol alırken Mehmet K.’nin, cuma namazı çıkışında cemaatten topladığı parayı kendilerine vermesini istediğini, kabul etmeyince aralarında tartışma çıktığını, bunun üzerine Mehmet K.’nin tüfeği kendisine vererek korkutmasını istediğini, tüfeği Adlığ’a doğrulttuğu sırada silahın ateş aldığını ve ölümün bu şekilde gerçekleştiğini itiraf etti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Gökhan T. ve Mehmet K. hakkında iddianame hazırlandı.
Mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet ve 15’er yıla kadar hapis talep edildi.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
ABD Başkanı Donald Trump, politikaya girdiğinden beri ana akım basın ile adeta kavga ediyor.
Bir süredir BBC ile sürtüşmeli olan Başkan, mücadeleyi mahkemeye taşıdı.
ÖNCEDEN SİNYALİNİ VERMİŞTİ
BBC’nin, Donald Trump’ın 6 Ocak 2021 ABD Kongre Binası baskını olaylarındaki konuşmasını bir Panorama belgeselinde “onu suçlu gösterecek şekilde kurgulaması”, Trump’ı öfkelendirmişti.
BBC Başkan Trump’tan özür dilemiş, fakat tazminat ödemeyi ve karalama iddialarını reddetmişti.
Trump geçen ay, BBC’ye dava açabileceğini “Galiba buna mecburum. Hile yaptılar. Ağzımdan çıkan kelimeleri değiştirdiler.” cümleleriyle ifade etmişti.
5 MİLYAR DOLARLIK KARALAMA DAVASI AÇTI
Donald Trump’ın avukatları, Başkan’ın “konuşmasının kasıtlı, kötü niyetli ve aldatıcı şekilde kurgulanarak” karalandığı iddiasıyla BBC’ye 5 milyar dolarlık bir dava açtı.

6 OCAK 2021 KONGRE BİNASI BASKINI
2020 Başkanlık seçimlerinde sandıktan Joe Biden’ın çıkmasıyla Donald Trump oy çalındığını iddia etmişti.
Seçimlerde hile yapıldığı iddiasıyla Kongre binası önünde protesto düzenleyen gruplar daha sonra binayı basmış, ölüm ve yaralanmalar yaşanmıştı.
Birçok komplo teorisi baskın olayının Amerikan derin devleti, FBI ve CIA tarafından; MAGA hareketini düşmanlaştırmak için tertip edildiğini savunuyor.
Trump seçimlerde hile yapıldığı iddiasının bugün dahi arkasında.
KONUŞMANIN İÇERİĞİ
BBC’nin konudaki makalesine göre, Başkan Trump, konuşmasında “Kongre binasına yürüyeceğiz ve cesur senatörlerimizi, kongre üyelerimizi ve kadınlarımızı kutlayacağız.” demişti.
Yaklaşık bir saat sonra konuşmanın bir bölümünde “…Ve savaşacağız. Çok sert savaşacağız.” ifadesini kullanmıştı.
Panorama belgeselindeki ise, Trump’ın konuşması “Kongre binasına yürüyeceğiz… Ben de sizinle olacağım… Ve savaşacağız. Çok sert savaşacağız.” şeklinde kurgulanmıştı.
Kurgunun yanlış bir izlenim yarattığını kabul eden BBC, durumun bir karalama olarak adlandırılamayacağını savundu.

kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.
Olay, 13 Aralık Cumartesi günü saat 14.00 sıralarında Çağlayan’da meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre Yağmur S.E., şiddetli geçimsizlik nedeniyle Bilal E.‘den ayrıldı ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı.
Ailesiyle yaşamaya başlayan Yağmur S.E. ise çocuklarını boşanma aşamasında olduğu eşinin görmesi için eve götürdü.
Çocuğu eve girdikten sonra dışarı çıkan Yağmur S.E.’nin arkasından gelen Bilal E. kadına konuşmak istediğini söyledi.
Kadının konuşmayı reddetmesi üzerine ısrarına devam eden Bilal E. bir süre sokakta bekledi.
KADINI DARBEDİP BAŞINA SİLAH DAYADI
Bilal E. ardından kadını arabanın arkasına sıkıştırarak darbetmeye başladı. Yurttaşların gözü önünde tekme ve yumruklarla saldıran Bilal E., kadına küfür de etti.
Kadının bağırarak ağladığı olay sırasında bazı vatandaşların müdahale etmesi üzerine Bilal E., silahını çekti. Kadının başına silah dayayan Bilal E. ardından da çevredeki yurttaşları tehdit etti. Daha sonra aşağı doğru koşarak sokaktan uzaklaşan Bilal E., bir süre sonra gözden kayboldu. Kadının ‘Polis çağırın’ diyerek ağladığı anlar ise güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

SALDIRGAN TUTUKLANDI
Olayın ardından Yağmru S.E.’nin emniyete giderek eşi Bilal E.’den şikayetçi olması üzerine polis ekipleri çalışma başlattı.
Devam eden çalışmalarda Bilal E., olayda kullandığı silahla yakalandı. Gözaltına alınan Bilal E. emniyette ifadesinin alınmasının ardından adliyeye sevk edildi. Bilal E., çıkarıldığı mahkemede ‘Kasten yaralama’, ‘Ateşli silahlar kanununa muhalefet’ ve ‘Tehdit-hakaret’ suçlarından tutuklandı.
https://geo.dailymotion.com/player/x18hb2.html?video=x9vsntu
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik