İsrail’in 282. Topçu Tugayı Kumandanı Albay Nimrod Tzibolsky, gelecekte yaşanacak bir savaşın çok cepheli ve Lübnan ile Suriye’yi kapsayan kuzey sonlarında olacağını öngörüyor.
“Kuzey hudutlarında simülasyon yaptık”
İsrailli Kumandan Tzibolsky, ABD Merkez Komutanlığına bağlı güçler ile İsrail kara kuvvetlerinin iki hafta süren “Ezici Yumruk” isimli tatbikatına işaret ederek,
Geçen iki hafta içinde kuzey hudutlarında savaş simülasyonu yapan bir tatbikat gerçekleştirdik. Bu tatbikat kapsamında gerçek bir savaş durumunda karşılaşabileceğimiz her türlü tehdidi simüle ediyoruz.
dedi.
“Hizbullah bizi sınarsa şaşıracaktır”
Her duruma hazır olduklarını lisana getiren Tzibolsky,
Biz hazırız, hazırlığımız topyekun bir savaşa ve bu temelde eğitim yapıyoruz. Bilhassa kuzey hududunda bir şey olursa diye hazırlık yapıyoruz. Bir sonraki savaşın büyük olasılıkla çok cepheli olacağını biliyoruz ve savaşı kazanmak için birden çok cephede ve tüm senaryolarda savaşmaya hazırız. Hizbullah bizi sınarsa şaşıracaktır.
ifadelerini kullandı.
Ülkesinin 2006’da Lübnan’la yaşadığı savaş ve son 20 yıldaki “askeri operasyonlarının” birçoklarında yer aldığını aktaran Tzibolsky,
Topçuların son yıllarda rolünün bir kısmını kaybettiği hakikat lakin Lübnan’da topçuların İsrail ordusu için eşsiz ve çok kıymetli bir güce sahip olabileceği açık alanlar var ve biz bunun için eğitim veriyor ve hazırlanıyoruz.
yorumunda bulundu.
Topçu taarruzlarının büyük ölçüde istihbarat bilgilerine, hava fotoğraflarına ve hassas silahlara dayandığına değinen Tzibolsky,
Hava kuvvetleri ve istihbarat dahil ordudaki tüm kuvvetler ortasında tam bir işbirliği var. Tıpkı yerde çalışıyorlar. İstihbarat, vurulacak yerler hakkında bilgi getiriyor. Ünitede ayrıyeten hava kuvvetlerinden şahısların de iş birliğini tam olarak gerçekleşmesi ve maksat bölgelerin tam isabetle vurulmasına yardımcı oluyor.
diye konuştu.
İsrail’in gayesi Hizbullah’ın füze rampaları
Hizbullah ile bir savaş durumunda İsrail’in odak noktasının füze rampaları olacağını belirten Tzibolsky, “Tel Aviv’e roket atılmasına müsaade vermeyeceğiz, buna müsaade vermeyeceğiz.” dedi.
Ülkesinin Hizbullah’ın hassas füzelerinin varlığına ait sahip olduğu bilgiler hakkında konuşmaktan kaçınan İsrailli kumandan, “Hizbullah’ın yahut rastgele bir öteki tarafın bize yöneltebileceği her türlü tehdide karşı koyabiliriz.” demekle yetindi.
Tzibolsky, ayrıyeten ABD ordusunun ülkesiyle işbirliğinden kelam ederken, “İsrail kendini koruyor, savaşlarını veriyor ve sonlarını koruyor. ABD güçleri, iki ordu ortasındaki işbirliği ve mutabakatların bir kesimi olarak (yanımızda) mevcut.” tabirlerini kullandı.
Lübnan’daki Hizbullah’a karşı “sert” darbeler indirme tehdidi
Öte yandan ordunun savaş senaryolarına yönelik hazırlıklarına ait üst seviye İsrailli yetkililer bir müddettir, birçok açıklama yaptı ve beklenen bir savaşta Lübnan’daki Hizbullah’a “sert darbeler indirme” tehdidinde bulundu.
Söz konusu tehditlerin, Hizbullah ile İran ortasındaki yakın alaka ve örgütün İsrail denetimindeki bölgelere insansız hava aracı (İHA) saldırdığı argümanlarıyla ilgili olduğu bedellendiriliyor.
İsrail ordusunun evvelden planlandığını açıkladığı iki hafta süren “Ezici Yumruk” tatbikatının, medyada geniş bir halde yer alan Hizbullah’ın İsrail topraklarına atak düzenleyerek askerleri öldürme ve esir alma simülasyonu gerçekleştirdiği tatbikatından iki hafta sonra düzenlenmesi dikkati çekmişti.
İsrail ordusundan 9 Haziran’da yapılan açıklamada, ABD ordusuna bağlı Ulusal Kara Eğitim Merkezi ile mevcut işbirliği çerçevesinde, ABD Merkez Komutanlığına bağlı güçler ile İsrail kara kuvvetlerinin iki hafta süren tatbikatın tamamlandığı belirtilmişti.
İsrail basınında son vakitlerde çıkan haberlerde ise Hizbullah’ın İran’dan “hassas güdümlü” füzeler almış olabileceği argüman ediliyor.
Nasrallah, İsrail’i uyarmıştı
Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah, 25 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “İsrail’in büyük bir savaşa neden olacak bir yanılgı yapması durumunda, uçuruma sürükleneceğini ve yok olacağını” tabir etmişti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da 1 Haziran’da, “İsrail devletinin karşı karşıya olduğu tehlikeler artıyor ve İsrail’in birliğini bilhassa de Yahudi halkının geleceğini korumak için üzerimize düşen vazifesi yerine getirmemiz istenebilir.” açıklamasında bulunmuştu.