Sağlık bölümü, ilerleyen teknoloji sayesinde her devir gelişiyor. Dünya genelinde yapılan bir sıhhat araştırmasında, yetişkin insanların yüzde 39’unun, hastalandıklarında hekim gitmek yerine diğer bir formül geliştirdiklerini ortaya koydu. İşte ayrıntılar…
Kullanıcılar, teknolojinin de gelişmesiyle kendi kendilerine teşhis koyabilmek için rastgele bir kolay belirtiyi bile Google’da arıyor. Bunun yarattığı telaş bozukluğu, insanın psikolojisini kıymetli ölçüde etkiliyor.
Webrazzi’den Candeğer Muradoğlu’nun haberine nazaran, 2019 yılında 175 milyar dolar olan dijital sıhhat bölümünün 2025 yılına kadar 660 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bilhassa Kovid-19 pandemisinin getirdiği yasaklarla birlikte gelişen bölüm, pandemi sonrası birtakım olumsuz alışkanlıklar yarattı.
DOKTORA DEĞİL GOOGLE’A SORUYORLAR
İnsanlar hastalıklarını kendi kendine teşhis etmeye yöneldi. Kullanıcılar, teknolojinin de gelişmesiyle kendi kendilerine teşhis koyabilmek için rastgele bir kolay belirtiyi bile aratıyor. Bunun yarattığı telaş bozukluğu insanın psikolojisini değerli ölçüde etkiliyor.
İnsanlar, en fazla, hıçkırık, horlama, böbrek taşı, kronik yorgunluk, grip, olağan kan basıncı, kolestrol, yüksek tansiyon, dikkat bozukluğu ve şeker hastalığı bahislerinde araştırma yapıyor.
Dünya genelinde yapılan araştırmaya nazaran, yetişkinlerin yüzde 39’u hastalandıklarında tabip yerine Google’a müşavereyi tercih ediyor.
DOKTORA GİTMEK İÇİN HASTA OLMAYI BEKLEMEYİN
Aile Doktoru Uzmanı Dr. Filiz Otomobilci, rutin sıhhat denetimi yaptırmanın sıhhati müdafaa konusunda rehber olduğuna dikkat çekerek, hastalıkların yüzde 80’inden fazlasını oluşturan obezite, diyabet, kalp ve damar hastalıkları, lipid metabolizma bozuklukları ve birtakım kanser tiplerinde bu denetimler sayesinde erken teşhis konulabildiğini söyledi.
Dr. Otomobilci, bu hastalıkların büyük çoğunluğunun yıllar öncesinden bedenimizde birtakım belirtilerle kendini gösterdiğini belirterek bu zımnî kalan hastalıkların, bedende başka organlara ziyan vermeden, ilerlemeden teşhis alması ve tedavisinin başlatılmasının yolunun ‘check up’ yani rutin sıhhat denetimlerinden geçtiğini anlattı.
“BAZI RAHATSIZLIKLAR HİÇBİR ŞİKAYET OLUŞTURMAZ”
Hastalıkların erken devirde teşhis edilmesiyle tedavi sürecinin de ‘daha kolay, daha kısa süreli’ ve tedavi maliyetinin de ‘daha düşük’ olduğuna dikkat çeken Dr. Otomobilci, “Potansiyel sıhhat problemlerine karşı çok daha erken tedbir almada rutin sıhhat denetimlerinin hissesi büyük. Bireylerin yaş ve cinsiyetlerine nazaran, beklenen çevresel ve genetik risklerine nazaran oluşabilecek hastalıklara karşı önlem alınabiliyor. Erken teşhisle kanserler üzere pek çok uzun ve kişi üzerine olumsuz tesirleri olan tedavi süreci problemli hastalıkların tedavisi ve takibi kolaylaşıyor” diye konuştu.
Dr. Otomobilci bu rutin denetimlerle hastalıklar karşısında avantaj elde edilebileceğinden bahsederek, “Hiç şikayetimiz olmasa da rutin denetimlerimizi yaptırmamız gerekir, zira birtakım rahatsızlıklar hiçbir şikayet oluşturmaz” dedi.
” ‘YA MAKÛS BİR ŞEY ÇIKARSA’ DEYİP KORKMAYIN”
Aile Doktoru Uzmanı Dr. Otomobilci, birçok insanın kendi sıhhatini ikinci hatta üçüncü plana atıp önemli sıhhat meseleleri ortaya çıkmadan doktora başvurmadığına değinerek şunları söyledi:
“Doktora gitmemek için mazeret üretiyoruz. ‘Hiç sıhhat meselem yok, bana bir şey olmaz’ ya da ‘Bu orta çok ağırım, vakit bulduğumda yaparım’ diye sıhhatimizi görmezden geliyoruz ya da erteliyoruz. Lakin tertipli sıhhat denetimlerinin bizim ülkemizde çok daha az yapılmasının en değerli nedeni ‘hasta olmadan doktora gidilmez’ anlayışı ve doktora gidince ‘ya berbat bir şey çıkarsa’ kaygısı. Meğer ki hasta olmadan da doktora gidilir ve gidilmelidir. Doktora gitmek için hasta olmayı beklemeyin, nizamlı denetimlerinizi ihmal etmeyin.”
Dr. Otomobilci rutin sıhhat denetimleriyle hem işgücü kaybını hem de sıhhat harcamalarının düşürüldüğünü ve bu nedenle yabancı ülkelerin birçoklarında sıhhat denetiminin mecburî tutulduğunu da kelamlarına ekledi.
“BAHAR AYLARI TAM ZAMANI”
İçinde bulunulan bahar aylarında yaşanan yorgunluk ve halsizlik hissinin, rutin denetimleri yaptırmak için hoş bir vesile olduğunu belirten Dr. Otomobilci, “Çünkü mevsim geçişi olarak yorumladığımız şikayetlerimizin altında anemi, hipotiroidi üzere hastalıklar da yatıyor olabilir” dedi.
Dr. Otomobilci rutin denetimlerin; detaylı kan ve ultrason tetkikleri ile kanser başta olmak üzere, kan hastalıkları, enfeksiyonlar, tiroid dokusundan böbrek hastalıklarına kadar tüm organ bozukluklarının teşhisine yardımcı olan incelemeleri içerdiğini ve elde edilen dataların ayrıyeten diyabet, kolesterol ya da yüksek tansiyon üzere sıhhat açısından önemli sonuçlar doğurabilecek meselelerin erken tespitini sağladığını söz etti ve herkesi bu denetimleri yaptırmaya çağırdı.
“CEVAPLAR TESTLERDE DEĞİL HEKİMDE”
Toplumda yaygın olan, hasta tarafından kan analizi yaptırma alışkanlığının hakikat bir yaklaşım olmadığına değinen Dr. Otomobilci, “Arada bir kan testi yaptırmak kâfi değildir, zira kan testlerinde şikayetlerinizin yanıtlarını bulmanız her vakit mümkün değildir. Sorularınızın yanıtları hekiminizdedir, testlerde değil. Daima test yaptırmak değil, aralıklı denetimler ve şikayetler başladığında doktorunuzla görüşmeniz önemlidir” diye konuştu.