Kahramanmaraş merkezli Pazarcık ve Elbistan zelzeleleri Malatya’da büyük yıkıma neden oldu.
Kentte zelzelelerde konutları yıkılan yahut hasar gören 1350 kişi, Malatya Büyükşehir Belediyesinin yanında kurulan çadır kente yerleştirildi.
Yaklaşık 250 çadırın bulunduğu alanda depremzedelerin günlük muhtaçlıklarının karşılanması için Malatya 2. Ordu Komutanlığı ile Kırklareli 41. Komando Tugay Komutanlığına bağlı 75 işçi vazife yapıyor.
Depremzedeler için fırında ekmek pişiren, üç öğün yemek hazırlayan askerler, odun keserek yakmaya hazır hale getiriyor. Afetzedeleri tıraş da eden Mehmetçik, lise ve üniversiteye hazırlanan öğrencilere takviye veriyor.
Yakınlarıyla çadırda kalan 27 yaşındaki Dilek Aylaz, askerin ve polisin birinci günden beri kendilerini hiç yalnız bırakmadığını söyledi.
“Ellerinden geleni yapıyorlar”
Aylaz, “Bir şikayetimiz yahut bir eksiğimiz olsa söylüyoruz, yardımcı oluyorlar. Ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.” dedi.
Kardeşi Meltem Aylaz da hayatlarının bir gecede değiştiğini belirterek, sıkıntı bir süreçten geçtiklerini kaydetti.
“Yine de çok şükür sağız”
Mehmetçik’in koşullarını kolaylaştırdığını lisana getire Aylaz, şu sözleri kullandı:
Bakıyorum, bazen hayal üzere geliyor. Sıcacık yatağımızdan kalktık ve bir gecede bu duruma düştük. Annem de sağlıklı bir bireydi, yürüyordu. Şu anda ağır bakımda, vefat kalım savaşı veriyor. Bir gecede ne olacağını insan bilmiyor. Bir gecede oldu bu durumumuz. Tekrar çok de şükür sağız, hayattayız.
“Askerlerin çok emekleri var”
Evleri hasar gören üç çocuk babası 38 yaşındaki Aziz Lider, Mehmetçik’e minnettar olduklarını lisana getirerek, şunları söyledi:
Türk Silahlı Kuvvetleri burada olmasaydı, şu an buradaki tertibin hiçbiri olmazdı. En baştan en sona kadar çok emekleri var. Allah onlardan razı olsun.
“Onlara canımı feda ederim”
Çadır kentte eşiyle kalan 68 yaşındaki Güler Toy, meskenlerinin hasar gördüğünü, burada her türlü muhtaçlıklarının karşılandığını aktararak, şunları söyledi:
Allah’a şükür vatanımızla milletimizle ayaktayız. Sarsıntı yaşadık lakin şu an huzurluyuz zira bu türlü sevecen insanlarımız var. Askerimiz, polisimiz, sağlıkçımız var. Hayırsever vatandaşlarımız yardımları gönderiyor, onlar da teğe bir ayrıntılı biçimde dağıtıyor. Yemeği günde üç kere veriyorlar. Yaşlıyız, gelmesek getiriyorlar. Allah razı olsun. Ayağımda ayakkabı yoktu. Askerlerimiz buldu getirdi, sağ olsunlar. O kadar candan ve gönüldenler ki ‘Ana, abla’ deyip ağızlarından bal damlıyor. Onlara canımı feda ederim.
