Doğum izni ve askerlik borçlanmasına af getirilmesi için kanun teklifi

CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, sigortalı çalışanların askerlikte geçen müddetlerinin yahut ücretsiz doğum müsaadesinde geçen mühletin borçlanma yoluyla sigortalılıktan sayılması için ortaya çıkan kamu alacağının bir defaya mahsus olmak üzere ilgililerden …

CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, sigortalı çalışanların askerlikte geçen müddetlerinin yahut ücretsiz doğum müsaadesinde geçen mühletin borçlanma yoluyla sigortalılıktan sayılması için ortaya çıkan kamu alacağının bir keze mahsus olmak üzere ilgililerden tahsil edilmemesini öngören kanun teklifi hazırladı.

5510 sayılı Toplumsal Sigortalar Kanunu’nun 41. unsurunda “Sigortalıların Borçlanabilecekleri süreler” kısmında hangi durumlarda geçen mühletin borçlanma yoluyla sigortalılıktan sayılabileceğini belirten Bekaroğlu, Kanuna süreksiz husus ekleyerek; doğum müsaadesi yahut analık müsaadesi ile er yahut erbaş olarak silâh altında yahut yedek subay, yedek astsubay okulunda geçen müddetlerini borçlanma yoluyla sigortalılıktan saydıranlara 31.01.2023 tarihine kadar müracaat etmeleri halinde bir sefere mahsus olmak üzere borçlarının affedilmesini istedi.

‘Borçlanma meblağları dar gelirliler için çok yüksek; hakkaniyetli değil’

Asgari fiyatın yükseltilmesi nedeniyle; Doğum borçlanmasında bir çocuk için 720 günlük borçlanma fiyatının 76.861 TL, 2 çocuk için 153.720 TL, askerlik borçlanmasının ise 12 aylık meblağ için 38.430 TL, 18 aylık borçlanma fiyatının ise 57.465 TL üzere dar ve sabit gelirli vatandaşlar için ödenmesi imkansız boyutlara ulaştığını belirten Bekaroğlu, “Türkiye’de çok çocukluluğun şahsen Cumhurbaşkanı tarafından teşvik edildiği bir devirde ücretsiz doğum ve analık müsaadesi sürecinde işgücüne iştirakten mahrum kalanlara, mecburi askerlik misyonlarını yerine getirdikleri için istem dışı işten ayrılanlara bu müddetler için borçlanarak prim ödeme mecburiyeti getirilmesi günümüz şartlarında hakkaniyet şartlarına uymamaktadır” dedi.

‘Varsıllar için 8 sefer varlık barışı çıkarıldı, fakirler için de bir kere af çıkarılmalı’

Kanun teklifinin münasebetinde Bekaroğlu, AKP iktidarının 20 yıllık devrinde vergi, toplumsal güvenlik primi alacaklarını, gecikme faizi, vergi cezası, gecikme artırımı üzere feri kamu alacaklarını ilgilendiren çok sayıda affın çıktığını, matrah artırımı ismi altında rastgele bir inceleme ve soruşturmaya tabi tutulmadan milyarlarca lira meblağında kamu alacağının affedildiğini, yurt içinde ve yurtdışında bulunan kayıt dışı varlıkların iktisada kazandırılması kisvesi altında yeniden kaynağı sorulmadan rastgele bir araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmadan, rastgele bir vergi alınmadan (veya düşük oranlı göstermelik vergi alınarak) 8 adet Varlık Barışı Kanununun çıkartılıp uygulandığını, hatta bununla da yetinmeyip sarsıntı riski de göz önünde bulundurulmadan ruhsatsız yahut ruhsat ve eklerine ters yapıların kayıt altına alınması emeliyle çıkarılan 8 adet imar barışı ismi altında kentsel rantların vergilenmediği kanunların çıkarılıp yürürlüğe konulduğu bir periyotta yüksek meblağa ulaşan askerlik ve doğum borçlanması prim ödemelerinin dar ve sabit gelirli işçi bölümünden talep edilmesinin adaletli olmadığını söz etti.

Bekaroğlu, “Ak Parti hükümetlerinin uyguladığı yanlış iktisat siyasetleri sonucunda ağır enflasyon oranları karşısında hayat şartları gitgide berbatlaşan sabit ve dar gelirli vatandaşlara kimi göstergelerdeki artış nedeniyle ek bir yük getirilmesi kabul edilemez” dedi. Bekaroğlu’nun Toplumsal Sigortalar Kanunu’na eklenmesini teklif ettiği süreksiz husus şöyle:

“Geçici Unsur: Bu kanuna nazaran sigortalı sayılanların 31.01.2023 tarihine kadar kendilerinin yahut hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları kaidesiyle, kanunun 41.maddesinin 1. fıkrasının a bendinde yer alan ‘ücretsiz doğum ya da analık müsaadesi süreleri’, ile b bendinde yer alan ‘Er yahut erbaş olarak silâh altında yahut yedek subay, yedek astsubay okulunda geçen süreleri’ ile ilgili borçlanma kararlarının uygulanması sonucunda kanunun 82. unsuru kararlarının tatbiki ile hesaplanacak borçlanma meblağı bir kereye mahsus olarak ilgililerden tahsil edilmez. Bu mühletler ilgililerin sigortalılıklarına sayılır. Kelam konusu uygulama sonucu Toplumsal Güvenlik Kurumunca hesaplanan fiyatlar Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Toplumsal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Bu bahisteki yöntem ve temeller Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı tarafından ortaklaşa tespit olunur.”