Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Makro ekonomik veriler enflasyonda iyileşmeyi gösteriyor. Bir aksilik olursa temmuzda asgari ücret artışı gündeme gelebilir ancak ihracatımızı arttırmak amacıyla asgari ücreti bir yıl süreyle belirledik. İhracatçıdan bu yüzden alkış aldık” şeklindeki açıklamasından iki gün sonra yayınlanan raporda kayıplar şöyle ifade edildi:
“Yılın ilk dört ayında enflasyonun emek gelirlerinde yarattığı erime en az 176 milyar 600 milyon lira oldu. Asgari ücret 2 bin 953 lira eridi. İşçi başına dört aylık ortalama erime 5 bin 197 lira oldu.”
‘BAKAN IŞIKHAN’IN SÖYLEDİKLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR’
Cumhuriyet’in konuya ilişin sorusunu yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Yalçın Karatepe, yılın ikinci yarısında asgari ücrete ve emekli aylıklarına mutlaka zam yapılması gerektiğini belirtirken Bakan Işıkhan’ın açıklaması hakkında şunları söyledi: “İhtiyaç var demesini toplumsal baskının yükselmesi şeklinde yorumlamak gerekir. Aksi takdirde ekonomi yönetimine kalırsa ücretler açlık sınırının çok altında kalmaya devam eder. Bakan Işıkhan enflasyonda önemli ölçüde iyileşme oldu demiş. Bu gerçeği yansıtmıyor çünkü enflasyonun şu anki seviyesi bu ekonomi yönetiminin göreve geldiği iki yıl önceki seviyeyle aynı. 2025’e girerken asgari ücrette yapılan artış kimsenin inandırıcı bulmadığı TÜİK‘in resmi verisinin bile çok çok altında yapıldı. Ara zam şart”
‘AYNI ŞEYLERİ DAHA NE KADAR KONUŞACAĞIZ?’
İktisatçı Prof. Murat Birdal da en iyimser beklentiyle yüzde 30’un üerinde bir enflasyon ortaya çıktığında asgari ücretin revize edilmesi gerektiğini ifade etti. Birdal, Merkez Bankası’nın her raporunda tahminini 2-3 puan artıracağını belirterek “Zam için bütün koşullar ortada ama temmuzda bir revizyon gelmesi için sendikalar çok ciddi bir baskı ortaya koymalı” dedi. Birdal, Türkiye’nin bir numaralı gündeminin daha ne kadar süre enflasyon olacağına ilişkin şunları söyledi: “AKP içindeki siyasi belirsizliklerin kolay kolay ortadan kalkacağını düşünmüyorum. İBB’ye dönük operasyonların ardından 50 milyar dolara yakın bir rezerv kaybı söz konusu. Öte yandan Trump’ın gümrük vergileri de belirsizliği artırıyor. Tüm bunlar enflasyon beklentisini güçlendiriyor. Ortam böyle oldukça biz daha uzun bir dönem enflasyon tartışmaya devam edeceğiz. Enflayonun hedeften sapacağı yılın başında bilinmesine karşın sendikalar işçiyi ezdirdiği için bugün bunları tartışıyoruz, Önümüzdeki dönemde de bunun değişeceği yönünde emare yok”
‘YURTTAŞA ENFLASYON VERGİSİ’
İktisatçı Prof. Sinan Alçın ise yurttaşın alım gücünün düşmesinin ardında, devletin bütçe açıklarını finanse etme çabası, yani ‘enflasyon vergisi’ olduğunu vurguladı. Satın alma gücünün azalmasına karşılık zengin sayısın arttığına dikkat çeken Alçın, “Gündelik hayatın sürdürülebilirliğine ilişkin temel problem alanını oluşturan şey, gerçek enflasyonun hesaplanmaması” dedi.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik
News
