DOLAR 36,5246 % 0.13
EURO 39,5518 % -0.13
STERLIN 47,1137 % -0.16
FRANG 41,5214 % 0.14
ALTIN 3.417,51 % 0,16
BITCOIN 82.106,76 -4.513

Tarihin en büyük skandallarından biri: NASA destekli yunus balığı projesi

1960’larda NASA tarafından finanse edilen bir yunus araştırması, beklenmedik bir skandala dönüştü. Uzaylılarla iletişim kurma amacıyla başlatılan deney, genç bir eğitmen ile erkek yunus arasında gelişen sıra dışı bir bağ nedeniyle bilim dünyasında tartışmalara yol açtı. Bilimsel bir keşif umuduyla başlayan proje, etik sınırların aşıldığı bir skandal olarak tarihe geçti.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Tarihin en büyük skandallarından biri: NASA destekli yunus balığı projesi

NASA’nın finanse ettiği birçok bilimsel araştırma var, ancak 1960’larda gerçekleştirilen “Dolphinarium” adlı deney, tarihin en sıra dışı ve tartışmalı bilimsel girişimlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Deneyin amacı, yunuslarla iletişim kurarak uzaylılarla konuşma olasılığını araştırmaktı. Ancak, genç bir eğitmen ile deneyde kullanılan erkek yunus arasında gelişen beklenmedik ilişki, araştırmayı tamamen farklı bir yöne sürükledi.

NASA DESTEKLİ ‘DOLPHINARIUM’ NE ZAMAN BAŞLADI?

1960’larda, St. Thomas, ABD Virgin Adaları’nda yaşayan Margaret Howe Lovatt, yunuslara duyduğu ilgiden dolayı yerel bir araştırma laboratuvarında çalışmaya başladı. Bilimsel bir geçmişi olmamasına rağmen, “doğa tutkunu” olduğunu söyleyerek laboratuvarın yöneticisi Gregory Bateson’un dikkatini çekti ve projeye dahil oldu.

Bu laboratuvarda, sinirbilimci John Lilly tarafından kurulan ve NASA ile ABD Donanması tarafından finanse edilen deneyler yürütülüyordu. Amaç, yunusların insan dilini öğrenme potansiyelini inceleyerek, uzaylılarla iletişim kurma olasılığını anlamaktı. Bu kapsamda Lilly, tamamen suyla doldurulmuş “Dolphinarium” adlı özel bir tesis inşa etti ve burada üç yunus barındırdı:

  • Sissy (Dişi)
  • Pamela (Dişi)
  • Peter (Genç Erkek)

Deneyin ilk aşamaları olağan seyrinde ilerledi, ancak Lovatt’ın Peter adındaki erkek yunusa özel ilgi göstermesiyle her şey değişti.

YUNUS BALIĞI EĞİTMENE AŞIK OLDU

Margaret Howe Lovatt, Peter’ın insan dilini öğrenmesini hızlandırmak amacıyla onunla daha fazla vakit geçirmeye karar verdi. Peter’ı eğitmek için tamamen su dolu olan Dolphinarium’a taşındı ve onunla sürekli İngilizce konuşarak kelimeleri taklit etmesini sağlamaya çalıştı.

Ancak, Peter ergenlik dönemine girdiğinde işler değişmeye başladı. Genç erkek yunus, eğitmenine karşı “romantik” bir bağ geliştirdi ve ona fiziksel olarak yakınlaşmaya başladı.

Bu durum başta laboratuvar ekibi tarafından kontrol altında tutulmaya çalışıldı. Normalde Peter, çiftleşme ihtiyacı duyduğunda diğer dişi yunusların yanına gönderiliyordu. Ancak, Lovatt bu düzenin eğitim sürecini sekteye uğrattığını düşündü ve olaya bizzat müdahale etmeye karar verdi.

Lovatt’ın kendi anlatımına göre:

“Peter benimle olmaktan hoşlanıyordu. Bazen dizime, ayağıma ya da elime sürtünüyordu. Önceleri onu dişi yunusların yanına gönderiyordum ama bir süre sonra bu sürecin zaman kaybı olduğunu düşündüm.”

Bu nedenle, Peter’ın fiziksel ihtiyaçlarını kendisi karşılamaya başladı. Bu durum, o dönemde laboratuvar ekibi tarafından fark edilmesine rağmen, herhangi bir müdahalede bulunulmadı.

SKANDAL DENEYİN ÇÖKMESİNE NEDEN OLDU

Deneyin bu “özel” boyutu, olayları dramatize eden bazı medya kuruluşlarının dikkatini çekti. Hustler dergisi, Lovatt ve Peter arasındaki ilişkiyi sansasyonel bir şekilde haberleştirerek büyük bir skandal yarattı.

Bu durum, NASA’nın ve ABD Donanması’nın deneye olan finansal desteğini çekmesine neden oldu. Deneyin bilimsel anlamda kayda değer bir sonuç elde edememesi ve kamuoyundaki olumsuz algı, John Lilly’nin Dolphinarium projesinin tamamen kapanmasına yol açtı.

Lovatt, yıllar sonra BBC’ye verdiği röportajda, olayın abartıldığını ve asıl amacının yunusla daha güçlü bir bağ kurmak olduğunu savundu. Ancak, bilim dünyası bu açıklamaları pek de ikna edici bulmadı.

KARA BİR LEKE OLARAK TARİHE GEÇTİ

Bu olay, NASA’nın ve bilim dünyasının en tuhaf deneylerinden biri olarak tarihe geçti. Başlangıçta uzaylılarla iletişim kurma amacıyla başlatılan çalışma, etik sınırları zorlayan bir skandala dönüşerek tarihin en tartışmalı bilimsel araştırmalarından biri oldu.

Deneyin başarısız olmasının temel nedenleri:

  • Yunusların insan dilini öğrenme yeteneklerinin sınırlı olması
  • Deneyin bilimsel prosedürlere uygun yürütülmemesi
  • Etik dışı uygulamaların kamuoyunda büyük tepki çekmesi

Bugün bilim dünyası, hayvanlarla iletişim araştırmalarını çok daha etik kurallar çerçevesinde yürütmeye devam ediyor. Ancak, 1960’ların bu sıra dışı deneyi, bilim tarihinin en skandal olaylarından biri olarak hafızalardaki yerini koruyor.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

YORUM YAP