DOLAR 36,6753 % 0.09
EURO 40,0531 % 0.19
STERLIN 47,6169 % 0.05
FRANG 41,4598 % -0.24
ALTIN 3.516,44 % -0,05
BITCOIN 84.331,98 -0.095

Kastamonu’da bin 800 yıl önceki gıdalar araştırılıyor

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde bulunan Karadeniz’in Efes’i olarak gösterilen Pompeipolis Antik Kenti’nde bulunan villada insanların beslenme şekilleriyle o döneme ait böcek çeşitler araştırılmaya başlanıldı.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Kastamonu’da bin 800 yıl önceki gıdalar araştırılıyor

Pompeipolis Antik Kenti‘nde gerçekleştirilen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlığında yürütülüyor.

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan tarihi Paflagonya bölgesinin (Karadeniz kıyısındaki eski bir bölge. Kastamonu, Sinop, Bartın, Çankırı ve Karabük bu bölgede yer alırken Çorum, Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinin bir bölümü bölgenin içinde kalmaktadır.) başkenti Pompeipolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarının yanı sıra, bulunan villa bölümünde insanların beslenme şekilleriyle böcek çeşitlerinin araştırılmasına başlandı.

Yaklaşık bin 600 metrekare alana sahip Roma villasında tuvalet kanalında yürütülen çalışmalar neticesinde toplanan tohumlar, Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Nuri Tatbul tarafından laboratuvarda incelenerek ayrıştırılıyor.

İnsanların bin 800 yıl önce nasıl beslendikleri ve o döneme ait hangi besinlerin yenildiğinin ortaya çıkarılacağı çalışma çerçevesinde böcek çeşitleri de araştırılıyor. Elde edilen verilerle birlikte o dönemdeki çevresel arkeolojik çalışmalara katkı sağlanması hedefleniyor.

Yapılan incelemelerde şu ana kadar sarımsağa dair bir veri elde edilemezken, bin 800 yıl öncesine ait olduğu düşünülen arı da kazı çalışmalarında tespit edildi.

“BİTKİ KALINTILARI ARACILIĞIYLA YERLEŞİMİN BESLENME ALIŞKANLIKLARINI ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM”

Çalışmalarla ilgili bilgi veren Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Nuri Tatbul, “Bu projede ben çevresel arkeoloji çalışmalarıyla ilgileniyorum ve bir alt disipline olan arkeobotanik çalışmaları yürütüyorum. Bu çalışmanın kapsamında yerleşimdeki villada bulunan çöp çukuru, yanık alanlar, mutfak alanı, depolama alanı, su sistemi, kanalizasyon gibi ortamlardan örnekler alıyorum ve toprak örneklerini suda yüzdürme yöntemini uyguluyorum ve bitki kalıntılarını ayırıyorum.

Bu ayırdığım bitki kalıntıları aracılığı ile yerleşimin beslenme alışkanlıklarını anlamaya çalışıyorum. Bu birinci amacım. Bu çalışmanın sonucunda da yerleşiğindeki insanların ekonomik olarak kullandıkları tahıllar, baklagiller, meyve türleri gibi bitkileri yani ekonomik önemi olan bitkileri değerlendirerek yerleşimin ekonomisini anlamaya çalışıyorum. Aynı zamanda üretim, tüketim, atık gibi davranışları da gözlemleyebiliyoruz, tanımlayabiliyoruz” dedi.

“ŞİMDİYE KADAR YAKLAŞIK 50 FARKLI BİTKİ TÜRÜNÜ TANIMLAYABİLDİK”

Çalışmaların döneme ışık tutacağını kaydeden Tatbul, “İkinci amacım bu yerleşimde yerleşimin etrafındaki mikrofauna yani küçük hayvan türleri ve aynı zamanda flora yani yerleşim etrafındaki geçmişteki bitki örtüsünü tanımlamaya çalışıyorum. Böylece yerleşimin etrafında geçmiş dönemdeki çevresel şartları anlayabileceğiz. Bunun için de ikinci öneme sahip olan yabani bitki türleri, bu bitki türleri şimdiye kadar yaklaşık 50 farklı bitki türünü tanımlayabildik. Bu yerleşimin de yaşamın sürdüğü, terk edildiği, tekrar yerleşildiği ve tekrar terk edildiği gibi yaklaşık 800-900 yıllık bir süre kullanılmış. Bu sayede bu yerleşim süreci içinde geçmiş çevrenin yeniden kurgulanmasını, bilimsel veriler aracılığıyla yapmayı planlıyorum” diye konuştu.

“GEÇMİŞ DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE KALAN BÖCEKLERİ DE İNCELİYORUZ”

Böcek türlerini tespit ederek dönemin çevresel şartlarını tespit etmeye de çalıştıklarını kaydeden Tatbul, “Bir diğer alan böcek bilimi. Bizim bu aldığımız örneklerde böcekler de çıkıyor. Bunun için de yine biyologlarla birlikte çalışarak başka bilgilere ulaşacağız ve böylelikle hem bitki hem de mikrofaunayı analiz ederek geçmiş doğal şartları daha iyi anlayabileceğiz. Yabani bitki türleri çok önemli, çünkü her bir türün yaşam şartları var. Örneğin yaşadığı bir sıcaklık aralığı var. Bir yağış rejimi var, bir nem oranı var ve bu açıdan bakarak belki geçmiş iklim ve çevresel şartları da öğrenebiliriz” ifadelerini kullandı.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik

YORUM YAP