DOLAR 34,2819 % 0.11
EURO 37,6987 % 0.24
STERLIN 44,8838 % 0.1
FRANG 40,1523 % 0.2
ALTIN 2.915,42 % 0,20
BITCOIN 62.467,54 -1.423

Emekli Tuğgeneral Babüroğlu, ‘İran’dan sonra sıra Türkiye’de’ dedi ve uyardı: ‘Saldırmaya ihtiyaç yok, sığınmacılar yeter’

“MOSSAD ajanları İran’a sızıp Haniye’yi cumhurbaşkanlığı sarayının sınırlarında öldürdüler. Biz, bu sığınmacıların içinde İsrail’e, ABD’ye, çalışan kaç istihbarat elemanının olduğunu bilmiyoruz.” “ABD, Kürecik’ten bilgiyi alıyor. Kürecik bir NATO üssü. Normalde bu bilgiyi İsrail’e vermemesi gerekir. Türkiye, ‘Bu bilginin İsrail’e aktarıldığını tespit ettiğimiz için kapatıyoruz’ demeli ve kapatmalı.”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Emekli Tuğgeneral Babüroğlu, ‘İran’dan sonra sıra Türkiye’de’ dedi ve uyardı: ‘Saldırmaya ihtiyaç yok, sığınmacılar yeter’

Emekli Tuğgeneral, Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Dr. Naim Babüroğlu Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. 

– Netanyahu’nun İran halkına seslenişi nasıl okunmalı?

Netanyahu İran’a karşı savaşı başlattı ama savaş sadece füze fırlatma, hava, deniz ya da kara harekatı yapma değildir. Savaşın içinde psikolojik harekat, istihbarat vardır. Netanyahu “İran halkı bizimle beraberdir” demesiyle psikolojik harekatı başlatmıştır.

– Nasıl bir psikolojik harekat yürütüyor?

Psikolojik harekat propagandadır. Bu, iletişim araçlarıyla, liderlerin açıklamalarıyla olur. İran rejimine karşı olan bazı kesimler bundan cesaret alarak sokak gösterileri, protestolar yapacaklardır. Netanyahu bunu hazırlıyor. Diyor ki “İran’ı vuracağız ama İran halkıyla savaşmıyoruz. Size özgür olmayan bu ortamı yaşatan yöneticilerden, sizi kurtarmak ve barış getirmek için yapıyoruz.”

– Rejimin değişme ihtimali olur mu?

Rejimin böyle bir durumda değişme ihtimali olmaz ama psikolojik harekat savaşın bir halkasıdır. 

– İran ne zamana kadar daha savaştan kaçınacak?

Dünyada İran’ın silah sistemleri açısından güçlü olduğu algısı vardı. Ancak 7 Ekim 2023’ten sonra İsrail ve ABD, İran’ın bütün savaşma yeteneğini test etti  ve “İran’ın uzun süreli bir savaşa tutuşmaya gücü yok” dedi. 

– İran da aynı fikirde mi?

Dünya ve özellikle kendi iç kamuoyuna yönelik sokak gösterileri başlamasın, rejim yıkılmasın diye “Bakın vuruyorum” algısı oluşturuyor ama İsrail’le savaşa tutuşmak istemiyor.

‘İRAN SEÇİM SONRASI ABD’NİN HEDEFİNDE’

– Peki İsrail İran’ı ne zaman vuracak?

İsrail sürekli kışkırtıyor. ABD de İran’ın yeteneğinin olmadığını biliyor. Rejimi değiştirerek, kendisine bağlı, İsrail’e tehdit olmayan bir İran yönetimi istiyor. ABD savaşa hazır ama 5 Kasım 2024 başkanlık seçimlerini bekliyor. Herhangi bir riski göze almak istemiyor. ABD’nin başına hangi başkan gelirse gelsin İran 2025’den itibaren ABD’nin hedefinde. Savaş, Trump gelirse çok hızlı bir şekilde başlayacak. Demokratlar gelirse daha temkinli ilerleyecek ama yine de savaş başlayacak. Ancak ABD, İran rejimini değiştirirse savaşa ihtiyaç kalmaz. 

– İran’a karadan girilir mi?

İran’a karşı kara harekatı olmaz. Havadan ve denizden vurur. Nükleer zenginleştirme tesislerini, petrol rafinelerini, enerji altyapısını, ordunun mühimmat depolarını vurur. Bu kısa süreli bir savaş değil. 

– Ne kadar çok füze atıldığı, sistemin yakalama kabiliyetiyle orantılı mı?

Evet ama İran’da da füze ve cephane sınırsız değil. 200 füze attı. Deposunda 200 füze azaldı. 

– Türkiye ABD seçiminden önce ne yapabilir?

Türkiye bir NATO üyesi olarak İran-ABD arasındaki savaşı mümkün olduğu kadar engelleme ve geciktirme konusunda adım atmalı. Türkiye, ABD ile anlaşıp İran’la gidip masaya oturmalı. Savaş çıkmaması için ABD’nin şartlarını İran’a söylemeli.  

– Bu şartlar ne olur? 

ABD İran’a; “Suriye, Irak, Yemen’den çekil, Hizbullah ve Hamas üzerindeki desteğini kes. Nükleer zenginleşmeni durdur” diyecektir. Bana göre İran kabul etmeli. Çünkü başka çaresi yok. Ayrıca İran, Çin ve Rusya için çok önemli. Kaybetmemeleri lazım. Bu nedenle Çin de ara bulucu olmak isteyebilir. Ben de diyorum ki Türkiye bunu hemen istesin. 

– Bu noktaya nasıl gelindi?

7 Ekim 2023’te Hamas’ın başlattığı geniş kapsamlı bir saldırı var. Hamas, iki yıl hazırlık yaptığını söylüyor. Eğer böyle ise bir; Mossad gibi dinleme cihazlarına patlayıcı koyma yeteneğine sahip bir istihbarat örgütü iki yıldır yapılan hazırlıktan nasıl haberdar olmadı? İki; diyelim Mossad’ın gözü kör, kulağı sağır oldu. Gazze’de bulunan binlerce yerel istihbarat elemanı da mı duymadı? Diyelim onların da haberi yok. Üç; CIA o bölgede çok etkin, onun da haberi yok. Dört; İsrail’in sınır birliklerinin de mi haberi yok? Ayrıca Hamas, 1973 Arap-İsrail Savaşı yıl dönümünde saldırıyı düzenledi. 1973 Arap-İsrail savaşının 50. yıl dönümü gibi zamanlarda askerler genel olarak refleks gösterirler. Hiç kimse emir vermese bile İsrail’in Gazze’deki sınır birlik komutanlığı nöbet sayısını, keşif önlemlerini artırır. Dolayısıyla bunun bir mantığı yok.

‘ORTADOĞU ASLA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK’

– Hamas’ın 7 Ekim saldırısına bilinçli olarak göz mü yumuldu?

Evet. İsrail, ABD ve İngiltere’nin savaşı meşru bir zemine çekme ihtiyaçları vardı. Çünkü İsrail’in, bu kadar çok çocuk ve kadını öldürmesine rağmen NATO’dan, AB’den ve dünya kamuoyundan tepki almaması gerekiyordu. Batı devletlerinin çoğunun terör örgütü olarak kabul ettiği Hamas, saldırdı. İsrail, “BM 51. maddesi gereği meşru müdafaa hakkımızı kullanmak zorundayız” dedi. Fransa, Almanya cumhurbaşkanları İsrail’e geldi, Biden Netanyahu’yu ziyaret etti “En büyük siyonist benim” dedi. 7 Ekim 2023’te Hamas tarafından atılan bu işaret fişeği Orta Doğu’nun 11 Eylül’üdür. Orta Doğu hiçbir zaman 7 Ekim 2023’ten önceki gibi olmayacak. Hedef çok belli.

– Nedir hedef?

Eski NATO komutanı Wesley Clark, 2007’de başkan aday adayı olduğu zaman televizyonda anlattı. ABD’nin Irak’tan başlayarak Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve İran’ı beş yılda nasıl ortadan kaldırılacağına ilişkin Savunma Bakanlığı’nın emrini okuduğunu söyledi. 

– Bu plan BOP ile uyumlu mu?

Uyumlu. Harita buna göre yürüyor.

– Cumhurbaşkanı Erdoğan BOP haritasından haberdar değil miydi?

ABD’nin yıllardır “Demokrasi getireceğiz” algısıyla yürüttüğü politikasını bir devlet yetkilisinin bunları analiz etmeden kabul etmesi çok ilginç. 

‘TÜRKİYE’Yİ FELAKETE GÖTÜRÜR’

– “Eş başkan” olduğunu söylediğinde Türkiye’nin ya da kendisinin ne çıkarı olacağını düşünmüş olabilir?

Türkiye’nin çıkarı olmaz. Türkiye’yi felakete götürür. BOP Türkiye’yi parçalayan bir projedir.

– İl il saydığınızda nasıl bir parçalama planı?

Hatay dahil olmak üzere Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyi Büyük Kürdistan olarak yer alıyor. Bu BOP haritası; PKK bölücü terör örgütünün haritasıyla uyumlu. Irak-Kürk bölgesel yönetimi Barzani’nin oluşturduğu Sözde Kürdistan haritasıyla uyumlu. 2021’de Papa’nın Barzani’yi ziyaretinde bastırılan Papa Pulu’ndaki harita ile uyumlu. 

‘HARİTALAR ÖRTÜŞÜYOR’

Ayrıca, Atatürk milli mücadeleyi başlattığında Elazığ valisi Ali Galip, İngiliz istihbarat binbaşı Noel ile Sivas Kongresini basmak istedi. Başarısız oldular ve Noel kaçtı. Noel’in o günlerde Londra’ya gönderdiği haritada az önce saydığım iller vardı. Türkiye’yi içine alan harita budur ve hepsi birbiriyle örtüşüyor.

– İsrail için “vadedilmiş topraklar”la da örtüşüyor mu?

Vadedilmiş topraklar Fırat’la Nil arasında Mısır dahil. Ama bizi ilgilendiren Orta Doğu’daki konu. Yani Irak, Suriye ve Türkiye.

– Vadedilmiş toprakların içinde Türk illeri var mı?

Evet, vadedilmiş topraklarda saydığım iller var. Sonuçta İngiliz İstihbarat Binbaşı’nın Türkiye’yi parçalama haritası vadedilmiş topraklarla, BOP haritasıyla ve sözde Kürdistan devletiyle bütünleşmiş ve uyumlu bir harita. 

– BOP’ta güneyde bir Kürt devletinden söz ediyorsak burası aynı zamanda vadedilmiş topraklar ise bölgede yalnızca İsrail olmayacak mı?

Burada Yahudilerin olması gerekiyor. Ama İsrail’in şu anda Ortadoğu’da hasmı olmayan, tehdit görmediği oluşum Barzani yönetimi ve  PKK-PYD bölücü terör örgütü. Bunları müttefik kabul ediyor. Bunlar hiçbir zaman İsrail aleyhinde açıklama yapamaz. İsrail de bunların aleyhinde bir adım atmaz. Çünkü haritaları örtüşüyor. Dolayısıyla bunların haritası demek İsrail haritası demek, ABD haritası demek.

– İsrail amacı salt dini mi?

Hangi Yahudi olursa olsun, ister Netanyahu’nun tam zıttı, ılımlı bir hükümet, ister Netanyahu’ndan da radikal biri… Hepsinin yüzde yüz inandığı olay vadedilmiş topraklardır. Onlar için dini, kutsal bir emirdir. 

– Cumhurbaşkanı  Erdoğan, “İsrail’in gözü gözü bizim vatan topraklarında” dedi. Bu iç politikaya yönelik olarak yorumlanıyor, değil mi? 

İsrail’in gözü buradaysa İran, İsrail’e füze attı. İsrail bunun bir bölümünü düşürdü. Durup dururken mi düşüyor bunlar? 

– Kürecik mi?

Kürecik radarı balistik füzelere karşı erken ihbar radarıdır. Radar bilgisi NATO ülkeleriyle paylaşılır. Ama ABD, İngiltere, Fransa, Almanya anında bu bilgileti İsrail’e verir.  ABD, NATO’nun en büyük gücü. Anında Kürecik’ten bilgiyi alıyor. ABD, İngiltere ve İsrail’in silah sistemleri şu anda İsrail hava sahasında entegre edilmiş durumda. Kürecik bir NATO üssü. Normalde bu bilgiyi İsrail’e vermemesi gerekir. Türkiye, “Bu bilginin İsrail’e aktarıldığını tespit ettiğimiz için kapatıyoruz” demeli ve Kürecik radarını kapatmalı. İsterse bir günde kapatır.

– Kürecik kapanırsa İsrail’in füzeler üzerindeki etkisi azalır mı?

İsrail, ABD ve İngiltere’nin füzeleri tespit etme yeteneği var ama bu kadar etkili değil. Zarar çok daha fazla olur. Diyelim ki 100 füzeden 70’ini Demir Kubbe önlüyor. Kürecik olmazsa daha az sayıda füzeyi önleyecek. 

– Türkiye tehdit altında mı?

İran’dan sonra sıra Türkiye’de. Ama İsrail kara harekatıyla Lübnan’a, Gazze’ye girdiği gibi, Türkiye’ye giremez. 

– Ne yapabilir?

ABD ve İsrail’in saldırmaya ihtiyacı yok. Çünkü sığınmacılar yeter.

– Sığınmacılar, Türkiye’nin içindeki füzeler mi?

Füze demeyelim. Az önce söz ettiğim illerde sığınmacı sayısı çok fazla. 

– Bu illerde referandum riski mi var?

Mossad ajanları İran’a sızmış durumda. Haniye’yi İran Cumhurbaşkanlığı sarayının sınırlarında öldürdüler. Biz, bu sığınmacıların içinde İsrail’e, ABD’ye, İngiltere’ye, Araplara çalışan kaç istihbarat elemanının olduğunu bilmiyoruz. Ama İsrail biliyor. 

– Plan nedir o zaman?

1919’daki Binbaşı Noel haritası. Büyük Atatürk’ün ve kahraman silah arkadaşlarının ve vatandan milletten başka sevgili bilmeyen o kuşağın çöpe attığı Sevr Anlaşması. Bunu PKK terör örgütü, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, ABD, İngiltere istiyor. Yarım kalmış bir işti. Ama bugün bu illerde sığınmacı çok. Protesto, yürüyüş, sokak hareketleri olacak… Demografik yapı değişiyor. Bu değiştiği zaman BM’ye başvuruyorlar veya diyorlar ki “Biz belediye başkanımızı seçmek istiyoruz, kendi kendimizi yönetmek istiyoruz”. Kilis’in şu andaki Türk nüfusuyla Suriye nüfusu neredeyse eşit. Hatay’la Gaziantep’te yüzde 25 sığınmacı veya göçmen var. Dolayısıyla İsrail ve ABD’nin fazla bir çaba sarf etmesine gerek yok. 

– BOP haritasında Suriye nasıl?

İsrail Suriye’nin güneyini işgal edecek. Suriye zaten şu anda kendi güvenliğini sağlayamayan bir ülke. Arada İsrail Halep’i, Şam’ı bombalıyor. Suriye tepki gösteremiyor. Çünkü savunma sistemleri çöktü.

– Peki Rusya’nın desteği?

Ukrayna Rus coğrafyasına girdi. Rusya orada biraz zayıflasa, Ukrayna devam edecek. Dolayısıyla Rusya’nın ağırlık merkezi Ukrayna. Suriye’de sadece üsleri korusa yeter. ABD gibi güçlü bir ülke olmanın da özelliği bu. Taşları döşüyor. NATO’ya tehdit olan ve Orta Doğu’yu değiştirirken önüne çıkacak Rusya’yı Ukrayna ile oyalıyor. Rusya oraya odaklanmışken Orta Doğu’da tek kale maç oynuyor.

– Esad’ın koltuğu şu an sağlam değil mi?

Koltuğu sağlam ama ülkesinin bütünlüğünü, egemenliğini, savunmasını sağlayacak bir durumda değil. Askeri gücü yok. Suriye’de de Lübnan’da da  güneyi işgal edecek. 

– Neden güney?

Lübnan’da Litani Nehri’ne kadar gidecek. Çünkü bu nehir onlar için dini anlamda önemli. Litani Nehri aynı zamanda su kaynaklarının sağlanması için önemli bir ihtiyaç. Onu ele geçirdikten sonra Hizbullah’ın bulunduğu yeri tamamen işgal edecek. Ve zamanla orayı İsrail toprağına dönüştürecek. Bu nehre geldikten sonra hemen onun doğusunda Golan Tepeleri var. Zaten işgal altında. Suriye’nin güneyini işgal ettiğinde PYD-PKK, terör örgütüyle birleşecek ve halka tamamlanacak. Onların istediği kendilerine bağlı bir Kürt Devleti. Ne kaldı geriye? Türkiye’nin söz ettiğim illeri.

‘ŞAM YÖNETİMİYLE İŞBİRLİĞİ ŞART’

– Tablo bu ise Türkiye ne yapmalı?

Bir, sığınmacıları gecikmeden ya ülkelerine ya da Avrupa’ya göndermeli. İki, İsrail’in ilerlemede gecikmesi ve PKK terör örgütüyle birleşmemesi için Şam yönetimiyle işbirliği kurmalı. 

– Suriye’yle işbirliğinin bu aşamada önemi nedir?

Hem sığınmacıların gönderilmesi hem terör örgütüne karşı ortak mücadele için önemli. Üç: ekonomisini yükseltmeli. Dört, Kürecik’i hemen kapatması lazım. Beş; liyakat sistemi tekrar kurulmalı yoksa Türkiye gün yüzü göremez. Türkiye’nin yapması gereken Atatürk’ün dış politikada uyguladığı ilkelere dönmektir. Atatürk’ü ve Cumhuriyeti Türkiye’den çıkarın geriye Afganistan kalır.

– Bölgede mezhep savaşı çıkar mı?

Bu savaş Irak, Suriye, Lübnan, İran’da mezhep çatışmasını körükleyebilir. ABD bunu rahatlıkla körükler. Biz de mezhepsel bir çerçeveden bakıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet geleneğine uygun bir politika değil. Türkiye bölgede daima hakem ve ara buluculuk rolü üstlendi. Kimsenin sınırında ve toprağında gözümüz yok. Yurtta barış, dünyada barış, Dünyanın en aktif politikasıdır.

NAİM BABÜROĞLU KİMDİR?

1960’ta Antakya’da doğdu. Kuleli Askeri Lisesi’ni, Kara Harp Okulu’nu ve Piyade Okulu’nu bitirdi. Kurmay Yüzbaşı olarak Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’na atandı. Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’nda çalıştı. 2004- 2006’da Iğdır-Yüksekova arasında yaklaşık 300 kilometrelik sınırdan sorumlu Van Hudut Alay Komutanlığı görevini yaptı. 2006’da tuğgeneralliğe yükseltildi. Ege Ordusu Harekât Kurmay Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 2011’de emekli oldu.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik