DOLAR 35,4431 % 0.27
EURO 36,3540 % -0.47
STERLIN 43,2827 % -0.6
FRANG 38,6680 % -0.24
ALTIN 3.064,70 % 1,06
BITCOIN 94.626,64 0.536

Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskınlar ve Netanyahu’nun Açıklamaları

Mescid-i Aksa’ya yönelik artan baskınlar, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, Netanyahu’nun açıklamaları uluslararası arenada tepki topluyor. Bu içerikte, yaşanan gelişmelerin arka planını ve etkilerini detaylı bir şekilde inceleyin.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mescid-i Aksa’ya Yönelik Baskınlar ve Netanyahu’nun Açıklamaları

Başbakanlık Basın Ofisi, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınlarla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa’ya ilişkin politikaların yalnızca başbakan ve hükümet tarafından belirlendiğini vurgulayarak, “Tapınak Dağı’nda (Mescid-i Aksa) hiçbir bakanın -Ulusal Güvenlik Bakanı veya başka bir bakanın- özel bir politikası yoktur. Bu, İsrail’in bütün hükümetlerinde böyle olmuştur.” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların “statükodan sapma” olarak nitelendirildiğini belirterek, ülkesinin bu konudaki politikasının değişmediğini ve değişmeyeceğini savundu. Sabah saatlerinden itibaren, Filistin topraklarını işgal eden İsrailliler, büyük gruplar halinde, İsrail polisinin korumasında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediler. Kudüs İslami Vakıflar İdaresi tarafından yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 2250 fanatik Yahudi bu baskına katıldı. Mescid-i Aksa’da bazı fanatik Yahudilerin yerlere kapanarak Talmudik ritüeller gerçekleştirdiği de gözlemlendi.

Fanatik Yahudiler, Aksa avlusunda dolaşırken sloganlar atarak ve marşlar söyleyerek provokatif bir tutum sergiledi. Aksa’dan paylaştığı görüntülü mesajında, İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, “Buranın idaresi ve egemenliğiyle ilgili büyük gelişmeler var. Yahudilerin burada ibadet ettiği görülüyor. Daha önce söylediğim gibi, politikamız burada (Yahudi) ibadete izin vermek.” ifadelerini kullandı. Filistin topraklarını işgal eden bazı İsrailli gruplar, Yahudilerin matem ve oruç günü olan Tisha B’Av dolayısıyla Harem-i Şerif’e geniş çaplı baskın düzenleme çağrısında bulunmuştu.

Ben-Gvir’in Tartışmalı Açıklamaları

Filistin karşıtlığı ile bilinen Ben-Gvir, geçtiğimiz ay Netanyahu’nun ABD ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda Yahudilerin Mescid-i Aksa’da dua etmesine izin verildiğini ifade etmişti. Ancak, İsrail Başbakanlık Ofisi, Ben-Gvir’in bu açıklamalarına karşı çıkarak, Harem-i Şerif’teki statükonun değişmediğini duyurdu. Yahudilerin dini gün ve bayramlarında Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınların ciddi bir artış gösterdiği gözlemleniyor.

Dün, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki Müslüman mahallelerine kadar uzanan bir gösteri düzenlenerek, Mescid-i Aksa’nın dışındaki duvarların çevresinde İsrail bayrakları açıldı. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıdığı için büyük bir öneme sahiptir.

Mescid-i Aksa’nın Tarihi ve Hukuki Durumu

Yahudiler, Mescid-i Aksa Külliyesi altında, Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yürütmekte ve burada kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunmaktadır. Eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un, 2000 yılında yüzlerce korumasıyla Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesi, Filistin topraklarında birkaç yıl süren “ikinci intifada”nın fitilini ateşlemiştir.

Ürdün, 1994 yılında İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması çerçevesinde Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verilmiştir. Bu anlaşmaya göre, Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunmaktadır.

Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin izni çerçevesinde Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden Yahudiler, 2003’ten bu yana, Vakıflar İdaresi’nin egemenliğini ihlal eden tek taraflı kararlar doğrultusunda, polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine girmektedir. İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu öne sürmektedir. Ancak, fanatik Yahudi yerleşimcilerin, İsrail polisi korumasında Aksa’ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansımaktadır.