Sardes Antik Kenti’nde Tarihin İzleri
Sardes Antik Kenti, zengin tarihî geçmişiyle dikkat çeken bir yer. Yaklaşık 120 yıl önce başlayan arkeolojik kazı çalışmaları, ABD Wisconsin Üniversitesinden Prof. Dr. Nick Cahill’in başkanlığında sürdürülüyor. Bu antik şehirde, anıtsal ölçülere sahip, yaklaşık 2700 yıllık surların çevresinde yürütülen kazılarda, milattan önce 546 yılında Lidya Kralı Kroisos ile ilk Pers devleti Ahameniş İmparatorluğu’ndan II. Kiros arasında geçen Thymbra Muharebesi’nin izleri gün yüzüne çıkarıldı.
Bu muharebe, Lidyalıların yenilgisinin ardından Sardes’in kuşatılmasıyla sonuçlanmış ve Lidya’nın Persler tarafından işgal edilmesinin yolunu açmıştır. Kazılarda ortaya çıkan kalıntılar arasında mızrak, ok ucu, kılıç ve miğfer parçası gibi savaş aletleri ile birlikte, iki askerin iskeleti bulunmuştur. Özellikle dikkat çeken bir ayrıntı, askerlere ait iskeletlerden birinin avucunda sapan taşı olduğu değerlendirilen bir taş tutar halde bulunmasıdır.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Nick Cahill, bu askerlerin kafa ve kollarında kılıç ya da başka bir silahla yaralanma bulgularını tespit ettiklerini ifade etti. Askerlerin birinin avucundaki taşın, savaş sırasında kullanılan bir sapanın parçası olduğuna inandıklarını belirtti. Cahill, bu iki askerin gömülmeden, kerpiç sur yıkıntılarının arasına atıldığını, bu durumun da onların yenilmiş Lidyalı askerler olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
- Bu kemikler ve yanındaki diğer buluntular, Batı Anadolu tarihinde önemli etkilere sahip olan Pers egemenliğinin izlerini taşımaktadır.
- Askerlerin her ikisi de erkek olup, yaşlarının 20-25 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
- Kol kemiklerinin çok sıkışmış olması, ağır bir zırh giymiş olduklarını göstermektedir.
- Ayrıca, ağır demir miğfer de bulunmuştur.
- Sağ kolu daha fazla hareket etmiş, muhtemelen sol kolu kalkan taşımak için kullanılmıştır.
- Diğer iskeletin kafatasında 3 kez vurulma izleri tespit edilmiştir; bu da onun bir savaş durumunda karşılaştığı şiddeti gözler önüne sermektedir.
Sonuç olarak, bu buluntular sadece savaşın acımasızlığını değil, aynı zamanda bu topraklarda yaşanan büyük tarihî olayların derin izlerini de bizlere sunmaktadır.
