Özel Öğretim Kurumlarında Yaşanan Mağduriyetler
Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin karşılaştığı sorunlar her geçen gün artmakta ve bu durum eğitim camiasında büyük bir endişe yaratmaktadır. Son olarak, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası üyesi B.Ç. isimli bir öğretmen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde gerçekleştirilen bir basın açıklamasına katıldığı için il Emniyet Müdürlüğü tarafından hedef alınarak, bağlı olduğu il milli eğitim müdürlüğüne hakkında bir soruşturma başlatılması talep edilmiştir.
Bu durum, öğretmenin kariyerinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve sonrasında bir okul müdürü tarafından çağrılarak ifade vermesi istenmiştir. B.Ç., Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte, yaşanan bu süreci şu sözlerle değerlendirmiştir:
“Biz özel sektördeki bir eğitim sendikası olarak, kitleler arasında benzeri görülmemiş bir mücadele yürütüyoruz. Sayısız güvencesizlik koşulları altında çalışırken, bu durumu iyileştirmeye yönelik adımlar atmak yerine, üzerimize yeni güvencesizlikler ekleniyor. Bu durum kesinlikle kabul edilemez. Ortada suç olmamasına rağmen, cezalandırma yoluna gidilmesi, kamu ile eşitlenip, haklar söz konusu olunca öğretmene sırt dönülmesinin samimi bir yanı yoktur.”
B.Ç., 1 Mayıs eylemine katılmanın anayasal bir hak olduğunu vurgulayarak, “Bu eylemi mesai saatleri dışında gerçekleştirdim. Yapılanlar, emekçileri korkutma ve ‘olaylara karışma, yerinde otur’ mesajı verme çabasıdır. Bunu kabul etmiyoruz, yaptığımız şeyin yanlış olduğunu düşünmüyoruz. Mücadele etmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Bu olay, özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne sererken, eğitim alanında adaletin sağlanması adına yapılan bu tür girişimlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.