Beykoz’da Yaşanan Trajik Kaza ve Anne Neriman İnan’ın Açıklamaları
9 Temmuz tarihinde Beykoz’da meydana gelen feci bir kazada, Kızılay eski Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir, otomobilini bir sokaktan ana caddeye çıkarırken motosiklete çarptı. Bu kazada 17 yaşındaki Batın Barlasçeki hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı. Kınık’ın karıştığı bu elim olayın ardından yaralanan motosiklet sürücüsü Yavuz Selim Öztürk’ün annesi Neriman İnan, yaşananları aktardı.
“ÇOCUĞUM YAŞIYOR DİYE SEVİNEMEDİM”
Neriman İnan, kazanın yaşandığı günün detaylarını şöyle anlattı: “Selim’in babası aradı, kaza geçirdiğini, yanındaki arkadaşının öldüğünü ve Selim’in de ambulansta olduğunu söyledi. Hastaneye giderken, oğlumu kaybettim düşüncesiyle yola çıktım. Hastaneye gittiğimde oğlum tedavi altındaydı. Oğlum tedaviye alındıktan sonra yanına gittiğimde, açıkçası ben arkadaşı vefat ettiği için çocuğumun yaşadığına çok büyük bir sevinç yaşayamadım. Bu gerçekten çok kötü bir andı. Oğlumun yaşıyor olması için şükrederken, vicdanım sızladı. Akşam oğlum, çocuk bürosu tarafından gözaltına alındı ve ertesi gün adliyeye çıktık.”
“DURUMU ŞU ANDA ÇOK İYİ DEĞİL”
Kazanın ardından oğlunun psikolojik durumunun ciddi şekilde etkilendiğini belirten İnan, “Oğlum ilk etapta şoktaydı. Sonuçta 17 yaşında bir çocuk. Daha önce böyle bir durum yaşamamıştı. Oğlum, ‘Yanımda biri vefat etti. Madem biri ölecekti, keşke ben ölseydim’ dedi. Bu durum onun için çok zorlayıcıydı. Şu anda da durumu pek iyi değil. Çok fazla konuşmuyor, bu konuyla ilgili de konuşmak istemiyor. Medyada sürekli gündemde olan bir olay olduğu için haliyle etkileniyor. Şu anki durumu pek iyi sayılmaz.” dedi.
“FATIMA ZEHRA KINIK, İLK ETAPTA KESİNLİKLE TUTUKLANMALIYDI”
Neriman İnan, Fatma Zehra Kınık Demir’in tutuksuz yargılanmasına karşı çıkarak, “Fatma Zehra Kınık, ilk etapta kesinlikle tutuklanmalıydı. Tabii ki hukuk yargı biliyor ama şöyle bir gerçek var; ben kendi çocuğumu da kaybetmiş olabilirdim. Batın’ın annesi tarafından da olaya baktığımda, ilk etapta tutuklanmalıydı. Eğer tutuklansaydı ya da ifadelerinde çocuklara suç atacak şekilde bir ifade vermek yerine, bir üzüntü mesajı şeklinde bir ifade olsaydı, bu kadar etkilenmezdik. Tutuklanmaması, gerçekten beni de üzüyor.” şeklinde konuştu.
“Kazadan sonra, oğlum Fatma Kınık’ın yanına gelseydi hatırlardım”
İnan, “Kazadan sonra oğlum, Fatma Kınık’ın yanına geldiğini hatırlamıyor. Olayın şokuyla, oğlum ayağa kalkamamış. Sadece çok sayıda ambulansın beklediğini söylüyor. Fatma Zehra Kınık yanına gelseydi, onu hatırlardım. Ancak gelmedi.” dedi.
“KİMLİĞİNDEN BAĞIMSIZ YARGILANMASINI İSTİYORUM”
İnan, “Fatma Zehra Kınık olmasaydı, yargı süreci böyle işler miydi, bunu ben çok düşünüyorum. Çünkü taksirle olduğu zaman, bu biraz yüzde 50, yüzde 50 bir durum. Umarım kimliğinden bağımsız yargılanır. Kimin kızı olduğu değil, kimliğinden bağımsız yargılanmasını istiyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“KAZA TESPİT TUTANAĞINDA YÜZDE 100 KUSURLU”
İnan, Fatma Zehra Kınık’ın kaza tespit tutanağında asli derecede yüzde 100 kusurlu bulunduğunu belirterek, “Fatma Zehra Kınık, savunmasında durduğunu, yol kontrollerini yaptığını, kendisine hızla gelen bir motosikletin çarptığı şeklinde bir ifade vermişti. Oğlumun ehliyetinin olmadığını ve kaskının olmadığını belirtti. Ancak kazaya sebebiyet veren şeyin kaskla bir alakası yok. Ana yolda, kendi yolunda giderken tali yoldan çıkan aracın dikkatsiz davranması sonucu oluşan bir kaza bu. O ifadeyi o an öyle mi hatırlıyordu yoksa bir suçluluk psikolojisiyle mi verdi? Bu konuda çok tereddütlerim var.” dedi.
“ZEHRA KINIK, KAZADA ÖLEN BATIN’IN AİLESİNİ ZİYARET ETMİŞ”
Neriman İnan, yaşanan kazadan sonra herhangi bir geçmiş olsun ziyareti veya telefonu almadığını belirterek, “Batın’ın ailesine bir kere Fatma Zehra Kınık gitmiş ama yanında kim vardı onu bilmiyorum. Sonrasında herhangi bir arama ya da görüşme olmamış. Batın’ın annesi de Kınık’ın verdiği ifadeden dolayı çok üzgün. Bu olay olduğunda ilk etapta karşı tarafa ya da herhangi birine kızmadık. Sadece olay herkes için çok zor bir durum. Keşke bu durum yaşanmasaydı ama oldu.” dedi.
“BU KAZADA BENİM ÇOCUĞUMUN SUÇU ÖLMEMESİ MİYDİ?”
Neriman İnan, Kınık’ın ifadesini gördükten sonra duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Ben hep şöyle diyorum; benim çocuğum 17 yaşında. 17 yaşındaki bir çocuk kaza nasıl olduysa o şekilde anlatma yetisine sahipse, 27 yaşındaki bir genç de buna sahiptir. Fatma Zehra Kınık, ifadesinde direkt karşı tarafı suçlayıcı bir tutum sergilemiş. Bu kazada benim çocuğumun suçu ölmemesi miydi? O da ölseydi, onu da kaybetmiş olsaydık, o zaman nasıl bir ifade verecekti? Gerçekten bunu çok merak ediyorum.” şeklinde konuştu.