Kadın Cinayetleri ve Şiddetin Tırmanışı
Temmuz ayında Türkiye’de kaydedilen 23 kadın cinayeti, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Bu cinayetlerin 10’unda, kadınların yanında bulunan kişilerin de yaralandığı, bazı durumlarda ise hayatını kaybettiği bildirildi. Bu durum, şiddetin sadece kadınları değil, onların sevdiklerini de hedef aldığını gözler önüne seriyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri temsilcilerinden Tuana Gencer, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: “Şiddet, farklı boyutlarıyla karşımıza çıkıyor. Kadınlar, yakınlarındaki kişilerle birlikte, bir tür kolektif şiddet ortamında hedef alınıyor. Mevcut yasaların ve koruyucu önlemlerin yetersiz kalması, bu sorunun boyutlarını daha da büyütüyor.”
Gencer, kadınların haklarının korunması adına kritik bir yasayı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun‘u hatırlatarak, “Günlerdir bu yasaya ve özellikle 9. yargı paketi ile soyadı hakkımıza yönelik saldırılar gerçekleşiyor. Oysa ki, kadınlar en yakınları tarafından şiddete maruz kalırken, yetkililer ‘Aileyi güçlendirmek için çalışmalar yapacağız’ gibi açıklamalarda bulunuyor. Bu yaklaşım, kadına yönelik şiddetin artışını önlemekten çok, aile kavramını daha da kutsallaştırmak adına yapılan yanlış bir hamledir.” şeklinde ifade etti.
Gencer, tüm bu sorunların kökeninde cezasızlık ve iktidarın kadın düşmanı politikalarının yattığını vurgulayarak, “Kadınlar, sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda yakınları için de mücadele ediyor. Çözüm ise oldukça basit: 6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde uygulanması ve kadınların haklarının ellerinden alınmaması.” diyerek sözlerini tamamladı.