DOLAR 36,4595 % 0.04
EURO 38,4109 % 0.61
STERLIN 46,2633 % 0.42
FRANG 40,7096 % 0.2
ALTIN 3.448,80 % 0,31
BITCOIN 95.661,87 -0.87

Mısır’da Bulunan Gizemli Mumya Üzerine Yeni Araştırmalar

Mısır’da keşfedilen gizemli mumya üzerine yapılan yeni araştırmalar, antik medeniyetlerin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. Bu detaylı incelemeler, mumyanın kökeni, dönemi ve sağlık durumu hakkında çarpıcı bilgiler sunuyor.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Mısır’da Bulunan Gizemli Mumya Üzerine Yeni Araştırmalar

Metropolitan Sanat Müzesi’nden araştırmacılar, 1935 yılında Mısır’ın Uksur kentinde gerçekleştirilen kazılarda dikkat çekici bir mumya bulmuştu. Bu mumya, kadın firavun Hatşepsut döneminde önemli bir mimar olarak bilinen Senmut’un mezarının altında yer alan ahşap bir tabutta keşfedilmişti. Araştırmacılar, ismi henüz belirlenemeyen bu kadının, mimarın yakın bir akrabası olduğu görüşündeler.

Independent Türkçe’nin aktardığına göre, yaklaşık 3.500 yıl önce yaşamını yitirdiği düşünülen bu kadının yüz ifadesi, çığlık atar gibi açık bir şekilde kalmıştı. Bilim insanları, o zamandan beri bu alışılmadık duruma açıklık getirmeye çalışıyor. Önceki çalışmalar, mumyalama işleminin özensiz bir şekilde gerçekleştirilmiş olabileceği ve bu nedenle kadının ağzının açık kaldığını öne sürmüştü.

Ancak yeni bir araştırma, bu teoriyi geçersiz kılacak güçlü kanıtlar sunmakla kalmayıp, aynı zamanda yeni bir açıklama da getiriyor. Frontiers in Medicine adlı hakemli dergide 2 Ağustos’ta yayımlanan bu araştırmayı yürüten ekip, bilgisayarlı tomografi taraması ve X ışını kristalografisi gibi gelişmiş teknolojilerle kadının derisini, saçını ve peruğunu inceledi. Sonuçlar, kadının yaklaşık 1.55 metre boyunda olduğunu ve muhtemelen 48 yaşında öldüğünü ortaya koydu. Ölüm nedeni kesin olarak belirlenememiş olsa da, orta derecede artritten muzdarip olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, mumyanın iç organlarının tamamen yerinde olduğunu ifade ederek, bunun alışılmadık bir durum olduğunu vurguladı.

Kahire Üniversitesi’nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Sahar Saleem, bu durumu şu şekilde değerlendirdi: “Yeni Krallık dönemindeki (MÖ 1550 – MÖ 1069) klasik mumyalama yönteminde kalp haricinde tüm organların çıkarıldığı için bu durum beni oldukça şaşırttı.”

Araştırmacılar, bu durumun genellikle düşük veya orta gelirli kesimlere ait mumyalarda görüldüğünü, ancak bu kadının daha üst sınıfa ait olduğuna dair bulgular elde ettiklerini belirtiyor. Mumyalama işlemi sırasında ardıç ve tütsü gibi pahalı malzemelerin kullanıldığı tespit edildi; bu da kadının önemli bir kişi olduğuna işaret ediyor. Dr. Saleem, “Tutankamon’un mezarında da tütsü ve ardıç vardı” diyerek benzerlikleri vurguladı.

Kadının peruğunda da bu pahalı maddelerin izlerini bulan araştırmacılar, saçında da kına bulunduğunu kaydetti. Bu kanıtlar, özensiz bir mumyalama yapıldığı teorisiyle çelişiyor. Ekip, kadının yüz ifadesinin nadir görülen bir ani ölüm sertliği biçiminden kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Ölüm sertliği, kişinin ölümünden sonra vücudun katılaşmasını ifade ediyor. Araştırmacılar, kadının acı içinde çığlık atarak ölmüş olabileceğini savunuyor. Ayrıca, kadının ölümünden sonraki 18 ila 36 saat içinde, vücudu gevşemeden veya çürümeden önce mumyalanmış olabileceğini, bu nedenle ağzının açık kaldığını düşünüyorlar.

Dr. Saleem, “Açık ağzın, acılı bir ölüm veya duygusal bir stresin sonucu olarak ortaya çıkmış olabileceğini ve kadavra spazmının yüzündeki görünümü ölüm anında dondurduğunu öne sürüyoruz. Mumyalama işlemini gerçekleştirenlerin ağzı kapatamayıp, kasılmış cesedi çürümeden ya da gevşemeden önce mumyalamış olabileceği, ölümden sonra ağzın açık kalmasına yol açmış olabilir” dedi.

Öte yandan, ekip bu durumun kesin olarak bilinemeyeceğini de ekliyor. Kahire Amerikan Üniversitesi’nden Salima Ikram, mumyalama işleminin 40 günü bulduğunu belirterek yeni çalışmada sunulan açıklamaya katılmadığını ifade ediyor: “Bu spazmın mumyalama işlemini yapan kişinin sonsuza kadar saklamaya çalışacağı bir şey olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla bu ifadenin başka bir durumu işaret ettiğini düşünüyorum.”

Dr. Saleem, daha önce Antik Mısır’dan iki tane daha ağzı açık mumya üzerinde çalıştığını belirtiyor. Bunlardan birinin III. Ramses’in oğlu Pentawer’e ait olduğu düşünülüyor. Babasının suikastına karıştığı gerekçesiyle boğazı kesilerek öldürülen Pentawer’in ceza olarak kötü bir şekilde mumyalandığı tahmin ediliyor. Diğer mumya ise I. Ahmose’nin kardeşi olduğu düşünülen Prenses Meritamun’a ait. Dr. Saleem, önceki çalışmaların prensesin ani bir kalp krizi sonucu öldüğünü ve ölümden sonraki kasılma nedeniyle ağzının açık kaldığını gösterdiğini belirtiyor.