Kayıtlı öğrenci sayısının 500 bine yaklaştığı Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), son dönemde çocuk işçiliğinin yasal bir kılıfı hâline geldiği eleştirileriyle gündeme gelmektedir. MESEM kapsamında eğitimden kopartılan çocuklar, ucuz iş gücü olarak kullanılmakta ve bu süreçte denetlenmeyen, güvencesiz alanlarda çalıştırılmaktadır. Bu durum, çocukların güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmekte ve iş kazalarının artmasına neden olmaktadır. Ne yazık ki, bu çocukların maruz kaldığı ölümle sonuçlanan iş kazaları ve yaralanmalara ilişkin resmi veri açıklanmamaktadır.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, nisan ayında konuya ilişkin bir soru önergesine verdiği yanıtta, iş cinayetleri sonucu yaşamını yitiren çocuk sayısı hakkında bilgi sunmamıştır. Ancak, Şubat ayı itibarıyla kaza geçiren öğrenci sayısının 316 olduğunu belirtmiştir. İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada, MESEM kapsamında çalıştırılan 10 çocuğun yaşamını yitirdiğini duyurmuştur. Bu trajik olayların ardından, geçtiğimiz günlerde Konya’nın Karapınar ilçesinde, kuyu açmak amacıyla gerçekleştirilen bir sondaj çalışması sırasında elektrik akımına kapılan 16 yaşındaki Eren Dağ’ın da hayatını kaybetmesiyle birlikte, iş cinayetlerinde ölen çocukların sayısı 11’e yükselmiştir.
Bu durumu protesto etmek amacıyla Türkiye Komünist Partisi (TKP), dün saat 17.00’de Ankara Sakarya’da “Liseli işçi cinayetlerinden sorumlu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin istifa” başlıklı bir basın açıklaması düzenlemiştir. Basın açıklaması, MESEM kapsamında yaşamını yitiren çocukların nasıl öldükleri detaylı bir şekilde aktararak başlamıştır. Kalabalık, “Tüm bu iş cinayetlerinin sorumlusu Yusuf Tekin’dir” ifadesini kullanarak, “Sermaye uşağı Yusuf Tekin istifa” sloganlarıyla tepkilerini göstermiştir.