Uluslararası basının en çok konuştuğu haberler

Uluslararası basın, siyasi krizlerden ekonomik dalgalanmalara, askeri gerilimlerden diplomatik adımlara kadar birçok başlıkta dikkat çeken gelişmeleri öne çıkarıyor.

Gündem hızla değişirken, farklı ülkelerdeki önemli olaylar hem iç kamuoyunu hem de dünya politikasını doğrudan etkiliyor.

Uluslararası basında en çok konuşulan gündem maddelerini okuyucularımız için derledik.

ABD

ABD'DE GÜNDEM MACRON'UN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMASI

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Fransa'nın Eylül ayında Filistin devletini resmen tanıyacağını duyurdu. Bu, hem BM Güvenlik Konseyi üyeleri hem de G7 ülkeleri arasında bir ilk olacak.

Macron’un açıklaması aslında aylardır bekleniyordu.

Paris’in, Suudi Arabistan ve bazı Avrupa ülkeleriyle birlikte düzenlemeye hazırlandığı İsrail-Filistin zirvesi, İran-İsrail savaşı nedeniyle ertelenmişti. O dönemden bu yana Fransa’nın böyle bir adımı atması bekleniyordu.

 Macron’un Eylül ayında Filistin devletini tanıyacaklarını açıklaması, Washington'da ve ABD basınında sert tepkiyle karşılandı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu kararı “sorumsuz ve tehlikeli” olarak niteleyerek, “Bu adım Hamas propagandasına hizmet eder ve barışı geciktirir.” dedi.

"MACRON KOALİSYON ADAMIDIR"

CNN International bu kararı "cesur ama çaresizlik içeren bir adım" olarak niteledi. Haberde, “Macron bir koalisyon adamıdır, tek başına hareket etmek istemez. Bu yüzden bu çıkışı bir tür son şans hamlesi gibi” ifadeleri yer aldı.

CNN'in analizinde, Macron’un kararının zamanlamasının özellikle Gazze’deki vahim insani tabloyla bağlantılı olduğu belirtiliyor. Son haftalarda binlerce Filistinli açlık ve gıda bulma çabası sırasında hayatını kaybetti, yüz binlercesi ise açlık sınırında. UNRWA Başkanı Philippe Lazzarini, "Gazze halkı yürüyen cesetlere dönüştü" diyerek tabloyu özetledi. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 900 bin çocuk açlık çekiyor, 70 bini ise ciddi derecede yetersiz beslenmiş durumda.

Macron’un bu dramatik tabloya sessiz kalmamak adına böyle bir adım attığı yorumu öne çıkıyor.

Fransa daha önce İrlanda, Norveç ve İspanya’nın attığı adımı büyük ölçekli olarak izliyor. CNN’e konuşan Elysee Sarayı’ndan üst düzey bir yetkili, “Telefonla görüştüğümüz bazı liderler var. Eylül ayında yalnız olmayacağız” diyerek başka ülkelerin de aynı yönde adım atabileceğine işaret etti.

Özellikle İngiltere ve Almanya’nın pozisyonu merak ediliyor. Ancak Fransa iç kamuoyunda bu karar sürpriz değil. Fransa, 1967’den bu yana Filistin davasına destek veriyor. 2014’te Fransız parlamentosu Filistin’in tanınması için çağrı yapmış, ancak hükümet o dönem bu adımı atmaktan kaçınmıştı.

CNN’e göre Macron bu adımla hem Gazze’deki insani krize karşı Batı'nın suskunluğunu kırmayı, hem de Eylül ayında başka ülkeleri de bu kararın arkasında birleştirerek diplomatik bir blok yaratmayı hedefliyor. Ancak bunun diplomatik sermaye açısından ciddi bir risk olduğu ve Almanya gibi ülkelerin kolay ikna edilemeyeceği vurgulanıyor.

ABD'NİN BİR DİĞER GÜNDEMİ EPSTEİN DAVASI

Jeffrey Epstein’ın 2019’daki ölümünden sonra ABD’de hala yankılanan seks ticareti skandalında, Epstein’ın 50. yaş günü için eski başkanlar Bill Clinton ve Donald Trump’ın da içinde olduğu ünlü isimlerin yazdığı mektuplar ortaya çıktı.

Epstein’ın cezaevinde ölmesinin ardından açılan soruşturmalarda, yıllar geçse de üst düzey bürokrat ve siyasetçilerin ilişkileri araştırılmaya devam ediyor.

Wall Street Journal’ın aktardığına göre, Epstein’ın eski sevgilisi Ghislaine Maxwell’in derlediği ve yaklaşık 50 kişinin mektuplarını içerdiği albümde, Bill Clinton’dan şu ifadeler yer alıyor:

“Yıllar boyunca öğrenmek, maceralar ve çocukça merakla dolu zamanlar... Bunlar paha biçilemez.”

Clinton’ın sözcüsü, eski başkanın Epstein ile bağlarını suçlamalardan yıllar önce kestiğini ve suçlardan habersiz olduğunu vurguladı.

TRUMP HAKARET DAVASI AÇTI

New York Times ise, Donald Trump’ın da albüme “Jeff, sen en büyüksün!” şeklinde bir not yazdığını doğruladı. Trump’ın 1997’de yayımlanan “Trump: The Art of the Comeback” kitabını Epstein’a imzaladığı ve kitabın içindeki notla hayranlığını dile getirdiği belirtildi. Trump, haberlerin ardından Wall Street Journal ve ilgili kişiler aleyhine hakaret davası açtı.

Albümde, milyarder yatırımcılar Leon Black, Les Wexner, moda tasarımcısı Vera Wang, eski Microsoft yöneticisi Nathan Myhrvold, İngiltere’nin ABD Büyükelçisi ve İngiliz İşçi Partisi politikacısı Peter Mandelson gibi üst düzey isimler de yer aldı.

EPSTEİN İLE BAĞLANTILI ÜNLÜ İSİMLERİN AÇIKLANMASI İSTENİYOR

Bazı mektuplar cinsel içerikli espriler ve görseller barındırıyor. Örneğin, Wexner’in kadın göğsü çizimi, Myhrvold’un Afrika gezisinden vahşi hayvan fotoğrafları, Mandelson’un ise “en iyi dostum” diye hitap ettiği Epstein’a içki ve tropik ada fotoğrafları gönderdiği görüldü.

Epstein’ın finans çevresinden Bear Stearns yatırımcıları Alan “Ace” Greenberg ve James “Jimmy” Cayne da albümde yer alan diğer isimler arasında. Epstein’ın ölümünden sonra açılan davalarda, özellikle cinsel istismar suçlamalarına ilişkin üst düzey bağlantıların ortaya çıkarılması isteniyor. ABD kamuoyunda bu soruşturmanın kapsamının genişlemesi ve yetkililerin seks ticaretine karışan  güçlü isimleri açıklaması talep ediliyor.

Bu arada, New York Times’ın ulaştığı daha önce yayımlanmayan bir fotoğrafta Trump, Epstein ve ünlü şarkıcı James Brown birlikte görülüyor. Fotoğrafın çekildiği yer net değil ancak Brown’un sık sık Trump’ın sahip olduğu Atlantic City’deki Taj Mahal kumarhanesinde sahne aldığı biliniyor.

ABD'nin bir diğer gündemi de şu, "Trump’ın partisi 2026 seçimlerini manipüle etmeye hazırlanıyor."

Cumhuriyetçiler, başta Texas olmak üzere birçok eyalette seçim bölgelerini yeniden çizerek sandalye sayısını artırmak istiyor. Mevcut plan, bazı eyaletlerde Demokratlara ait bölgeleri bölerek Cumhuriyetçi çoğunluğu garantilemek. Eski Başkan Trump bu girişimi açıkça desteklediğini belirterek “Çok basit, haritayı değiştirirsek beş sandalye alırız” dedi.

Bu adımın ilki Texas’ta atıldı. Cumhuriyetçiler, Houston, Austin ve Dallas gibi Demokratların güçlü olduğu kent bölgelerini bölerek kendi lehlerine çevirmeyi hedefliyor. Florida Valisi Ron DeSantis de benzer bir planı gündeme taşıdı. 2022’de çizilen haritaların ardından dört ek sandalye kazanan Florida Cumhuriyetçileri, DeSantis’in açıklamasına göre 2026 öncesi bir kez daha harita değiştirebilir.

Ohio’da da benzer bir süreç var. Anayasal gerekçelerle haritaların yeniden çizilmesi gerekiyor. Cumhuriyetçiler bu süreci fırsata çevirerek eyaletin kalan birkaç Demokrat bölgesini de parçalamayı hedefliyor. Missouri'de de Beyaz Saray'ın baskısıyla özel oturum çağrıları yapılıyor. Hedef: Eyalette kalan tek Demokrat bölgeyi de dağıtmak.

Ancak bu strateji risk taşıyor. Haritaların aşırı oranda manipüle edilmesi halinde Cumhuriyetçiler, “dummymander” adı verilen ters etkiyle karşılaşabilir. Yani seçim rüzgârı tersine dönerse, güvenli sandıkları bile kaybedebilirler. Princeton Üniversitesi’nden Prof. Sam Wang’a göre bu plan, “şu an Cumhuriyetçilerin güvenli gördüğü 12 sandalyeyi tehlikeye atabilir.”

Demokratlar ise yıllardır savundukları tarafsız haritalama ilkesinden geri adım atmaya hazırlanıyor. New Jersey Valisi Phil Murphy, “Bıçakla silah savaşına gidilmez,” diyerek Demokratların da ellerindeki eyaletlerde benzer adımlar atabileceğini duyurdu. California Valisi Gavin Newsom ise anayasal engellere rağmen bağımsız harita komisyonunun yetkilerini elinden almayı tartışıyor.

Demokratlar özellikle California, New York, New Jersey, Minnesota ve Washington eyaletlerinde yeni harita çizimi için hukuki zemini araştırıyor. Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries, “En iyi hukukçular, tüm yasal yolları inceliyor” dedi. Ancak bu eyaletlerin çoğunda bağımsız komisyonlar ya da anayasal engeller olduğu için süreç karmaşık ilerliyor.

Her iki parti de harita değişikliklerini meşru bir araç olarak görmeye başlarken, uzmanlar uzun vadede demokrasinin zarar görebileceği uyarısını yapıyor. Princeton'dan Wang’a göre: “Harita adaleti ortadan kalkarsa, halkın temsil gücü de azalır.”

Trump ve Meclis Başkanı Mike Johnson, sadece birkaç sandalyelik çoğunlukla birçok yasa geçirdi. 2026 seçimlerinde bu birkaç sandalyenin geleceği, ülkenin siyasi yönünü belirleyecek.


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz.


kaynak

Benzer Videolar