Şiirle Dönüşen Bir Kadın: Seçil Bozer ve “Çöl Kadını”nın Hikâyesi

1992 Ankara doğumlu Seçil Bozer, hem doğurdukları hem de “öğretmenim” diyen öğrencileriyle kalabalık bir dünyada yaşıyor. Gezgin ruhu, gözlem yeteneği ve derin duygularıyla şekillenen Bozer, karmaşık insan doğasını edebiyatla susturan bir şair. “Duygularıma yazılı ve görsel şekiller veren optimist bir şairim” diyerek tanımlıyor kendini.

1992 Ankara doğumlu Seçil Bozer, hem doğurdukları hem de “öğretmenim” diyen öğrencileriyle kalabalık bir dünyada yaşıyor. Gezgin ruhu, gözlem yeteneği ve derin duygularıyla şekillenen Bozer, karmaşık insan doğasını edebiyatla susturan bir şair. “Duygularıma yazılı ve görsel şekiller veren optimist bir şairim” diyerek tanımlıyor kendini. İlk kitabı “Çöl Kadını”, Bozer’in içsel kırılmalarla başlayan ve şiire dökülen duygularının bir yansıması. “Kimse bilmesin herkes duysun” dizeleri, bu kitabın çıkış noktasını özetliyor. Kitap, okura kaybetme korkusuyla gelen öfke, beklentinin ardından gelen farkındalık, tasavvufla bütünleşen bir hakikat arayışı ve koşulsuz sevginin getirdiği yaşama sevinci gibi güçlü temalar sunuyor. Yazdığı her dizede kendinden izler taşıdığını belirten Bozer, okuyucularına şu çağrıda bulunuyor: “Okuyucu yolculuğunda bana gelmek isterse, Çöl Kadını’nı gördüğü her levhadan devam etsin yoluna. Buldukları kişi doğum sancısı çeken Seçil Öztürk olacak.” Yazma sürecindeki en zorlayıcı an ise “Annemdi” şiiri olmuş. Anıların gözyaşına, acının alkışa dönüştüğü o şiiri ilk kez imza gününde annesinin gözlerine bakarak okuyan Bozer, “Kendi şiirini okuyamayan şair mi olur dedim kendi kendime. Ama sonunda o an şiirle taçlandı.” diyor. Şiiri “trans hali” olarak tanımlayan Seçil Bozer, düşsel bakış açısının şiirle buluşmasını bir ruhun kapısını aralamak gibi görüyor. İlhamı ise bazen bir anda içeriye giren, kendini hissettiren görünmez bir varlık olarak tanımlıyor. Okurlarından aldığı geri dönüşlerin onun için ayrı bir anlamı var. En çok etkileyen yorumlardan biri Türkçe öğretmeni bir okurundan gelmiş: “Seçil Hanım, Türk edebiyatının son dönemde yetiştirdiği nadide şairlerinden biri. Onun bazen asi, bazen ılık bir rüzgâr gibi olan dili kadını, çağı, aşkı ve duyguyu en hisli şekilde hissettiriyor.” Bozer, Seçil Öztürk’ten Seçil Bozer’e geçişini ise bir dönüşüm olarak tanımlıyor: “Seçil Öztürk kozadaki tırtıldı, Seçil Bozer ise kelebek.” Bu değişimi bir şiiriyle de taçlandırıyor:   Tenimin zevki başını döndürmüş Cumhuriyet sanıyor rejimini Darbeye hazırlanıyorum haberi yok Son vizesiz seyahatleri tadını bile çıkaramıyor Kanmış gibi yapıyorum Kandırmaz ama kanar kadın bilmiyor. Yeni kitabında kuantum temasıyla şiiri buluşturmayı hedefleyen Bozer, “farklı kelime sentezleri” ile alışılmadık bir şiir dili yaratmayı amaçlıyor. “Deneysel ve ruhsal” bu yeni yolculuk, okuyucuyu hem düşündürecek hem de hissettirecek. “Çöl Kadını”ndan önerisi ise kitabın başındaki Hitit duası. “Zamanın telaşı içinde savrulan ruhlara iyi geleceğine inanıyorum. İnsanların günlük rutinlerine bu duayı katmalarını öneriyorum.”

İlk kitabını yazmak isteyenlere ise şu mesajı veriyor: “İnsanın bazen kendini de okumaya ihtiyacı var. Başkaları için değil, kendiniz için yazın. Kendinizi tanırsanız okunmaya değer eserler bırakırsınız.”

Benzer Videolar