Araştırma: Yabancı dil duygularımızı çeviriyor ama eksik çeviriyor

Küreselleşen dünyada birden fazla dil konuşmak artık ayrıcalık değil, gereklilik. Ancak bilim insanlarının son yıllarda dikkat çektiği çarpıcı bir olgu var: Yabancı dilde konuşmak, duygusal tepkileri zayıflatıyor. Yani, bir insan anadilinde ağlarken yabancı dilde susabiliyor.

BİLİMSEL ARKA PLAN: BEYİN DUYGUDAN MANTIĞA GEÇİYOR

Psikodilbilim alanında yapılan araştırmalar, yabancı bir dilde düşünmenin duygusal yoğunluğu azalttığını gösteriyor. Chicago Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışmaya göre, katılımcılar yabancı dille karar verirken daha rasyonel, daha az sezgisel davranıyor. Çünkü yabancı bir dil, beyni “otomatik duygusal tepkiler”den uzaklaştırıp bilişsel kontrolü artırıyor.

Bir başka deyişle, yabancı dilde konuşmak insanı duyguların değil, mantığın hâkim olduğu bir alana taşıyor.

DİL, DUYGU HAFIZASIYLA BAĞLANTILI

Anadil, insanın çocukluktan itibaren tüm duygusal deneyimlerini kodladığı bir sistemdir. Sevgi sözcükleri, kavgalar, özlemler hep o dilde yaşanır. Bu yüzden, birini “seviyorum” demek ile “I love you” demek aynı duygusal ağırlığı taşımaz.

Uzmanlar, yabancı dilin duygusal yükünün az olmasını “dil-duygu hafızası kopukluğu” olarak açıklıyor.

KÜRESEL İLETİŞİM, DUYGUSAL MESAFE

Yabancı dille yaşamak, yurt dışında okumak, çalışmak ya da evlenmek, kişinin duygusal ifadesini dönüştürüyor. Bazı göçmenler, yıllar sonra bile anadillerinde ağlayabildiklerini ama yabancı dilde sinirlenemediklerini anlatıyor.

Bu durum yalnızca bireysel değil, toplumsal sonuçlar da doğuruyor. Kültürel kimlik ve duygusal bağlar, ikinci bir dilin gölgesinde farklı bir biçim alıyor.

Kısacası, globalleşen dünyada insanlar daha çok iletişim kurarken, duygular giderek evrenselleşiyor ama yüzeyselleşiyor.




kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik



Benzer Videolar