Tiyatro Pera, Çehov’un ‘Martı’sı ile perdelerini açıyor: ‘Oyunda bir göl ve çok aşk var’
Tiyatro Pera mevsimi yeni bir oyunla karşılaşıyor. Tiyatronun kurucusu Nesrin Kazankaya 24 yıldır Tiyatro Pera için çeviriyor, yönetiyor ve yazıyor. Sanat adına tiyatro için hiç durmadan, yılmadan sürekli üretiyor. Pera Güzel Sanatlar Okulu’nda öğretmenlik de yapan Kazankaya genç oyuncu adaylarının yoluna ışık olmaya devam ediyor.
MARTI...
Anton Çehov’un yazdığı, Nesrin Kazankaya’nın çevirdiği, düzenlediği ve yönettiği “Martı” 28 Kasım’da saat 20.30’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde prömiyer yapacak. Çehov’un Martı oyunu yeni düzenlemeyle dört karakterin yollarının taşrada kesişmesi üzerinden kurgulanıyor. Oyunda, eskinin yeniyle olan çatışmasında, ideal aşk, mesleki varoluş, başarı, şöhret, sanatsal yaratım, dostluk, sevgi gibi kavramlar, acımasız katı bir gerçeklik içinde sorgulanıyor. Oyunda komedi ile hüzün iç içe geçiyor. Kazankaya ile tiyatroyu konuştuk.
- Neden Çehov, neden Martı?
Modern tiyatronun kurucusu, tiyatrocu olarak varoluşumuza büyük katkıları olduğuna inandığım, usta yazar Anton Çehov’la Tiyatro Pera’da ikinci buluşmamız. 2010’da “Vanya Dayı”yı sahnelemiştim. Çehov’u çok seven bir tiyatro insanıyım. Çehov’un kendine özgü bir gerçekçilik taşıyan, insana dair tüm görüntülerin resmedildiği, ilk bakışta sıradan görünebilen dünyasında, trajediyle komedi, dramatik olanla lirizm, absürd olanla humor iç içedir. Ardında gizli anlamlar saklı yalın cümlelerle, insan varlığının evrensel duygularını dile getirir: Yabancılaşma, korku, yalnızlık, kuşku, aşk, özlem, kıskançlık, yalan ve gerçek gibi.
Bireysel dert ve sıkıntıların gerisinde toplumsal nedenler gizlenmiştir. Çehov’un cümlelerini bozmadan, yeni cümleler eklemeden bir düzenleme yaptım. Seyirciyle paylaşılan anlatımlar, iç sesler var.
YENİ DÜZENLEME
- Oyunda yeni bir düzenleme yapmışsınız, anlatır mısınız?
Oyun aslında kalabalık bir kadroya sahip. Benim yaptığım düzenleme dört asal figürden oluşuyor ve olaylar günümüzde geçiyor. Ünlü oyuncu Arkadina, başarılı bir yazar olan genç sevgilisi Trigorin, deneysel, yenilikçi yazar olan oğlu Treplev ve Treplev’in sevdiği genç oyuncu adayı Nina. Bu figürler taşrada göl kenarındaki bir çiftlikte bir araya gelirler. Oyunun ana temasını ve çatışmasını bu figürler oluşturuyor zaten. Çehov “Martı” oyununda sanat dünyasına odaklanır. Oyundaki iki oyuncu ve iki yazar eski ve yeninin çatışmasıdır. Bizlerin de hiç yabancı olmadığımız çatışmalar bunlar: Dramatik tiyatro ile post modern tiyatro yaklaşımının karşıtlığı, büyük kentlerde oyunculuk yapıp şöhret olma hayalleri, ünlü yazarların yaratım sancıları, divaların şöhretlerini koruma çabaları ve kaybetme korkuları, parasızlık ve taşraya sıkışmış insanların yalnızlığı, kırık aşklar, trajik sonlar. Çehov’un, Stanislavski’ye yazdığı bir mektupta “Martı” oyunu için dediği gibi: “Oyunda bir göl ve çok aşk var”.
- Canlandırdığınız karakteri sizden dinleyebilir miyiz?
Ben Arkadina figürünü oynuyorum. Ünlü, başarılı bir tiyatro oyuncusu. Yaşlanmayla yüzleşme zorluğu çeken, kendinden genç ünlü bir yazarla yaşayan, mesleğine ve sevgilisine âşık, ikisini de kaybetmemek için her şeyi göze alabilen bir kadın.
- Peki diğer oyuncular?
Oyunumuzdaki iki genç oyuncu benim eski öğrencilerim. Onlarla gurur duyuyorum. Barış Yalçınsoy da yıllardır birlikte çalıştığım bir oyuncu. Yani hepimiz aynı tiyatro anlayışını paylaşıyoruz.
YENİ SAHNE YENİ UMUTLAR
- Tiyatro Pera yeni sahnesine ne zaman kavuşuyor?
Tiyatro Pera bu sezon yeniden kendi sahnesine kavuşuyor. Şişli’deki tiyatromuz elimizden alınınca iki sezondur gezginci tiyatro olmuştuk. İstanbul’da üçüncü kez bir tiyatro mekânı yapıyoruz. Yeni sahnemizin, Taksim’de 16 yıl temsiller verdiğimiz ilk sahnemiz gibi uzun ömürlü olacak inanıyorum. 24 yıllık bir repertuvar tiyatrosuyuz. Şu an dört oyunumuz sergilenmek üzere sahnesini bekliyor. Beşiktaş Darphane semtine taşındık. Pera Kültür Merkezi’ni oluşturuyoruz. İki tiyatro salonu, konser, sergi salonları, çok amaçlı salonları, kafesiyle güzel bir sanat buluşma merkezi olacak. Yapımı birkaç ay içinde biter. Özel tiyatrolar için de bir çare olacağımızı düşünüyorum. Avrupa Yakası’nda çok sayıda tiyatro sahnesini kaybettik. Kalan birkaç sahne de yıkıcı kiralarla özel tiyatroları zorluyor. Daha önce de olduğu gibi sahnelerimizi özel tiyatrolarla paylaşacağız. Ülkemizde güzel, umut verici bir haber bulmak olanaksız ama biz hiç değilse sanat alanında güzel şeyler yapıp umudu yaymaya çalışıyoruz.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik