82. Venedik Festivali ‘tartışmalı’ başladı: Gazze tüm dehşetiyle Venedik’te…

Dünyanın acı gerçeklerinin La Mostra’da yankılanması kaçınılmazdı. Sinema ile politika, Venedik’te oldum olası gündemden düşmemişti zaten. Yer yer kavga etmiş, zaman zaman barışıp kucaklaşmış, hemen ardından da yeni gerginlikler sergilememişler miydi? Hatta, bu çekişmeler festivalin 1970’lerde birkaç yıl boyunca iptal edilmesine bile yol açmamış mıydı?

Bu kez, siyasi gündemin sesi daha ilk günden çok gür çıktı. Hemen hafta başında, sayıları 100’e ulaşan yönetmen, oyuncu ve sinema çalışanı, “Venice4Palestine” adı altında toplanarak festivalin sanat yönetmeni Alberto Barbera’ya bir açık mektup iletiyordu. Özetle, dünyanın en büyük ikinci sinema festivalinin, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa karşı açık ve net bir tavır almasını istemekteydiler. Bildiriyi imzalayanlar arasında, festivalin açılış filmi “La Grazia”nın (Af) baş oyuncusu Toni Servillo yanında, Marco Bellochio, Audrey Diwan, Abel Ferrara, Matteo Garrone, Ken Loach ve Céline Sciamma gibi tanınmış yönetmenler yer almaktaydı.

‘YASAKLAMA OLAMAZ’

Bienale’nin hemen gelen yanıtı da açık ve netti. Festivalin dünya gerçeklerinden kopmuş bir sırça köşkte yaşamadığı, doğrudan politik tavır almasa da her tür sansüre, ayrımcılığa ve ötekileştirme girişimlerine karşı yaratıcı özgürlüğünü savunan, diyaloğa ve özgür düşünceye açık bir kültür alanı olduğu vurgulanıyordu. Bu yanıtla da yetinilmedi. Ön açılış gecesi yapılan ilk resmi konuşmalarda, siyaset sinemanın önüne geçiverdi.

Önce, Biennale di Venezia kurumunun yeni başkanı Pietrangelio Buttafuoco (1963), son derece lirik, yer yer de tiyatral bir dille, Gazze’de katledilen sivil ve çocukların, aç bırakılan yüz binlerce insanın dramını dile getiriyor; bu vahşete, İsrail’in soykırım girişimine karşı olmanın gerekliliğinin altını çiziyordu. Giorgia Meloni hükümeti tarafından iki yıl önce göreve getirilen Buttafuoco, saygın entelektüel ve anti-konformist gazeteci kimliği gerisinde, aşırı sağ yapılanmalarda aktif olarak yer almış; ayrıca din değiştirerek Müslüman olmuş, çok renkli bir kişiliğe sahip...

Alberto Barbera da başkanın söylediklerine katılarak, festivalin tüm görüşlere açık bir özgür diyalog alanı olduğunu; her konunun tartışılabileceğini ve kimsenin katılımının yasaklanmasının söz konusu olamayacağını hatırlatıyor...

‘İTALYAN USULÜ KÜLTÜREL EVLİLİK’

Siyasi eğilimleri zıt olan Buttafuoco ile Barbera’nın iki yıldır süren yapıcı birlikteliği, ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Karşılıklı saygı ve hoşgörüye dayalı ilginç bir birliktelik. Sanki, bir tür “İtalyan usulü kültürel evlilik”. Vittorio De Sica”nın kulakları çınlasın!...

Ana jüri başkanı Alexander Payne ise sinemanın dünya gerçeklerini değiştirmekte ve göz göre göre gelen felaketleri önlemekte ne kadar yetersiz kaldığını, gerçekçi ve karamsar bir dille vurguladıktan sonra, Charlie Chaplin’in 1940 yapımı “Diktatör” filmi örneğinden yola çıkarak sinemanın, önleyemediği tarihi felaketleri, sonradan daha iyi anlamamıza yardımcı olduğunu söylüyor. Ne yazık ki haksız sayılmaz. Örneğin, geçen yıl Cannes Festivali’nde yarışan Ali Abbasi’nin, Donald Trump’ın ikiyüzlü, yalancı ve vefasız bir iş insanı kimliğini gerçek olaylardan yola çıkarak anlattığı filmi “The Apprentice”, nasıl Amerikan seçmeninin sandık başına gitmeden önce oturup daha iyi düşünmesini sağlayamadıysa...

SİNEMA HATIRLATIR

Gazze soykırımının daha ilk günden ağırlıklı bir gündem oluşturması, Altın Aslan yarışına katılan 21 aday arasında yer alan Tunus kökenli Fransız kadın yönetmen Kaouther Ben Hania’nın, 29 Ocak 2024’te Gazze savaşında öldürülen 6 yaşındaki küçük kızın gerçek öyküsü sergilediği “Hind Rajab’ın Sesi” adlı filminin getireceği yankıları, kuşkusuz daha derinleştirecek...

“Temelde her şey siyasidir. Tarafsızım demek de bir noktada taraf olmak anlamına gelir: Yerleşik düzenin, olupbitenlerin yanındayım; en azından karşısında değilim, demektir.”

Bu klasik söylem, yıllardır artarak süren gerilimlerin tehlikeli uçurumlara sürüklediği dünyamızda, yerel ya da evrensel boyutlarıyla yeniden önem kazanmakta. Sinema kimi ezberleri bozarken, bazı genel saptamaları da yeri geldiğinde anımsatıyor




kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik



Benzer Videolar