DOLAR 32,2051 % 0.07
EURO 34,8832 % 0.02
STERLIN 41,0200 % 0.18
FRANG 35,2276 % 0.1
ALTIN 2.414,79 % 0,20
BITCOIN 67.559,74 -2.233
Editör Havadis TÜM YAZILARI

Sadeliğin Görkemi: “Minimalist Yaşam”

Yayınlanma Tarihi : Google News
Sadeliğin Görkemi: “Minimalist Yaşam”

‘Sadelik nasıl görkemli olabilir?’ diye düşünüyorsanız, cevabı çok basit aslında… Konforlu yaşayabilmek için sadece ihtiyacımız olanları belirlemek, tüketim çılgınlığından vazgeçmek, ruhumuzun ve mekanlarımızın içerisindeki dağınıklığı toparlamak, fazlalıkları bırakmak, az zamanda çok iş yapmak, doğru harcamalarda bulunarak kaliteli yaşamak, kısacası özgürlük alanlarımızı belirleyerek, hayatımızın her köşesine yansıtmak… Tüm bunlar sorumuzun cevabına verilebilecek örneklerden sadece birkaçı olsa da, ‘minimalist yaşam’ bunu sadelikle açıklıyor.

1960’lı yılların başında ortaya çıkan ‘Minimalizm’ kavramı bir sanat akımı olmanın çok ötesinde diyebiliriz. Modern dünyanın ‘şekilci’ yapısına karşı ortaya çıkan bu kavram, nesnenin nesne olma özelliğine dikkat çekmek istiyor.

Sanatta ve müzikte devrim yaratan ‘Minimalizm’ günümüzde yaşam biçimi olarak bambaşka bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bir sanat akımı olmanın dışında, günümüzde yaşam felsefesi haline gelen minimalizm, yaşadığımız modern çağı geliştirdiği anlayışla yeniden düzenliyor.

Çağımızın tüketim çılgınlığına, ihtiyacımız olmayan şeylerin satın alma dürtüsüyle topluma dayatılmasına, zaman ve düşünce israfına son vermek isteyen ‘minimalist yaşam’ tarzı sadeleşmek isteyenler için bulunmaz bir nimet!

Leonardo Da Vinci’nin “Sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir” sözü, bizlere adeta bu anlayışın en yalın ve en etkili tanımını yapıyor.

Abartıya kaçılan her şeyin insana yük olduğunu vurgulayan minimalist yaklaşım, bize ait olmayanları bırakmamızı söylüyor. Eşyaları, insanları, duyguları, düşünceleri, enerjiyi…

Minimalizm, yaşamın her alanında sadeleşmeyi ön plana alıyor. Mutlu olmak için fazla kıyafete, fazla eşyaya, fazla düşünceye, sosyal medyada geçirilen aşırı zamana, insan kalabalığına gerçekten ihtiyacım var mı? sorusuna da cevap vermeyi gerektiriyor.

Her şeye yetişmek zorunda mıyız? Zamanı ne kadar doğru kullanıyoruz? İstiflediğimiz eşyaların tozundan rahatsız oluyor muyuz? Sahip olduğumuz kıyafetlerin hepsini kullanıyor muyuz yoksa bohçalayarak çekmecelere sıkıştırma gayretinde miyiz? Çok fazla arkadaşla mı mutlu olacağımızı düşünüyoruz? Alışveriş esnasında sadece ihtiyacımız olan yiyecekleri mi alıyoruz yoksa israf edeceklerimizi mi?

Tüm bu sorular cevaplanmayı beklerken, ‘minimalist yaklaşım’ saydığımız fazlalıkları törpülüyor, bize özgürlük alanları açıyor. Yük olan her şeyden kurtuluyoruz.

MEKANLAR VE EŞYALAR

Örnek olarak; yaşadığımız mekanlardan başlayalım. Temizlik yapmakla uzun uzadıya uğraşmak ve yorulmak istemeyenler, fazla eşyaları, objeleri bırakmakla işe başlayabilir. Az eşya ve düzen konseptiyle hem yaşadığınız alanı büyültür hem de sürekli temizlik yapmak zorunda kalmadan yükünüzü hafifletmiş olursunuz.

KIYAFETLER

Dolabınızdaki kıyafetlerin fazlalığından ne giyeceğinize karar veremiyorsanız, burada da sadeleşmeye gidebilirsiniz. İhtiyacınız olmayanları belirleyip, ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanız güzel bir fikir olabilir. Az sayıda daha kaliteli kıyafet seçiminde bulunarak hem dolabınızı ferahlatmış hem de cebinizi daha tasarruflu tutmuş olursunuz.

SOSYAL MEDYA

Sosyal medyada çok fazla zaman harcıyorsanız, dijital detoks iyi gelebilir. Bunun yerine kendinize zaman ayırmak, kitap okumak ya da fiziksel bir aktiviteye başlamak iyi bir başlangıç olabilir.

YİYECEKLER

İhtiyacınız olmayan yiyeceklerle besleniyorsanız; alışverişe çıkmadan önce bir market listesi hazırlayabilirsiniz. Öğünlerinizi küçültüp, egzersizle desteklemek iyi bir fikir olabilir.

SEYAHAT

Seyahate çıkacağınız zaman, bavul hazırlama fikri size ağır geliyorsa, daha küçük bir bavulla işe başlayabilirsiniz. Yükünüz ne kadar hafif olursa, özgürlük alanınız o kadar geniş olur.

ZAMAN

Özgürlük demek, zaman demektir. Zamanı etkin şekilde kullanabilmek için internetin ve televizyonun başında geçirdiğiniz vakti hesaplayın. Burada harcadığınız zamanı isteğe göre yeni hobilerinize ya da sağlığınızı yeniden düzenlemek için ayırabilirsiniz.

DAHA SAĞLIKLI BİR YAŞAM

Araştırmalara göre, minimalist yaşam tarzı insanları, obsesyon, şüphe, depresyon, hırs gibi olumsuz duygu ve düşüncelerden, hastalıklardan uzak tutuyor. Maddi değerlere tutunmayan insan, daha fazla sakinlik ve huzur buluyor. Aynı zamanda bu yaşam biçimi, öz benlik saygısını kazanmayı ve bireyselliği destekliyor. Kişiyi dışarıya bağımlı olma duygusundan özgürleştiriyor.

Unutmayalım ki, sadeleştikçe sadece bireysel hayatlarımıza değil, tabiata da olumlu katkıda bulunmuş olacağız. Daha az tüketerek, doğayı kirlenmekten kurtaracağız.

Yazımızı minimalizmin öncülerinden Ludwig Mies van der Rohe’nin sözüyle tamamlıyoruz:

“Fakirlik, yoksunluk, eksiklik değildir minimalizm; aksine bilinçli bir tercihtir; zor olanı seçmektir, azla çok yapmaktır.”