90’lı yıllarda çocuk ya da genç olmanın en güzel taraflarından biri, ünlü ressam Bob Ross’un, diğer adıyla ‘Bob Amca’nın resim programıyla büyümekti. TRT 2’de yayınlanan ‘Resim Sevinci’ programıyla tanıdığımız Bob Ross, adeta dönemin ikonu haline gelmişti. Neşeli ve sevgi dolu mizacıyla öne çıkan ressamımız, onu izleyenleri resim yapmaya ikna edecek yeteneklere sahipti. Öyle ki, yaptığı televizyon programında 30 dakikaya pek çok resim tekniğini sığdırıyordu. Kendisiyle bütünleşen sözleri ise, hala hafızalarımızda: “Belki şurada küçük mutlu bir ağaç vardır.”
Dünya onu sıcacık ve sakinleştiren ses tonu, sevecen tavırları, bonus saçları, çizdiği küçük mutlu ağaçlar ve yaptığı manzara resimleriyle tanıdı. Kendisi tüm dünyanın ‘Bob Amcası’ oldu. Sesine, sanatına, resim tekniğine o kadar aşina olmuştuk ki, nerede bir manzara resmi görsek aklımıza Bob Ross geliyordu.
Ünlü ressam Bob Ross, Türkiye’nin 90’lı yıllarında hafızalarda yer etmiş güzel detaylardan biriydi, diyebiliriz. Ross, ‘Resim Sevinci’ adlı programıyla evlerimize taht kurmuştu. TRT sayesinde izleyebilme fırsatı bulduğumuz Tv programı, ABD başta olmak üzere Kanada, Latin Amerika ve Avrupa gibi dünyanın pek çok farklı noktasında yayımlanıyordu.
BOB ROSS’U TANIYALIM
Peki neşeli ressamımız Bob Ross kimdir? Resim yapmaya ne zaman ve nasıl başlamıştı? Bilinmeyen yönleriyle ünlü ressam Bob Ross’u yakından tanıyalım.
29 Ekim 1942’de Florida’da dünyaya gelen Bob Ross, dokuzuncu sınıfta okulu bırakarak marangoz olan babasının yanında çalışmaya başlamıştır. Burada çalışırken talihsiz bir kaza sonucu sol işaret parmağının ucunu kaybetmiştir.
18 yaşındayken resim yapmaya başlayan Ross, ABD Hava Kuvvetleri’ne girmiş ve 20 yıl boyunca orduda görev almıştır. Ne ilginçtir ki, resim yapmaya da görevdeyken başlamıştır. Alaska’da askerlik yaparken resim eğitimi alan Ross, zorlu iklim şartlarında çalıştığı için yaptığı manzara çizimlerinde karlı kaplı ormanları resmetmiştir. Gördüğü tabiat manzarası, ilerleyen yıllarda ona ilham olmuştur.
Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görevli bir asker olan Ross, klinikteki işini başarıyla yerine getirse de, mizacıyla özdeşleştiremediği mesleğinden istifa etmiş, resim sanatındaki kariyerine tam anlamıyla başlama fırsatı bulmuştu. İlk yıllarda yaptığı resimlerden fazla para kazanamıyor olsa bile resim dersleri vermeye başlamıştı.
ÖĞRENCİSİ İŞ ORTAĞI OLDU
İlk öğrencisi olan Annetta Kowalski ile iş ortaklığı kurmuş, uzun yıllar birlikte çalışmıştı. Kowalski eşiyle birlikte ilk olarak Ross’a, televizyon reklamı yapmayı teklif etmiş, akabinde bir program hazırlama fikri sunmuşlardı. Teklifi zor da olsa kabul eden Bob Ross, reklamlar sayesinde üne kavuşmuş, neredeyse tüm dünyanın resim yapmayı öğrenebileceği bir isim haline gelmişti. Ve 1983’te orijinal adı “The Joy of Painting” olan ‘Resim Sevinci’ isimli program yayın hayatına başladı. 1994 yılına kadar da devam etti.
TEŞVİK EDİYORDU
Televizyon programının başlamasıyla birlikte ressamımız Bob Ross’a teklifler de yağmur gibi yağmaya başladı. Kendine has üslubu, terapi edasındaki ses tonu, sıcakkanlı ve pozitif enerjili mizacıyla öne çıkan Bob Ross, bir anda dünyanın ‘Bob Amcası’ oldu.
Ünü dünyaya yayılan ressamın asıl amacı, herkesi resim çizebileceğine ikna etmekti. İlk programında, izleyicilere bunun sözünü vermişti. Her açıdan disiplinli ve detaycı kişiliğiyle dikkat çeken Ross, bir resim eğitmeni olarak insanları resim yapmaya teşvik etmeye çalışıyordu. Onun asıl hedefi buydu.
Hiç şüphesiz onu izleyenlerin ikna olmasının arkasında yatan en önemli etken, yumuşak ses tonu ve 30 dakika içinde hızlıca bir manzara resmini bitirmesiydi. Bob Ross’u ülkemizde seslendiren ve sıcacık ses tonuyla bizlere sevdiren kişi ise, tiyatro ve sinema oyuncusu Burçin Oraloğlu’dur.
ŞÖHRET ONU HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ
Tv programı sayesinde elde ettiği şöhret onu hiçbir zaman değiştirmedi. Ailesiyle birlikte mütevazı bir hayat sürdüren Ross, kimi sanat çevrelerince bir ressam olarak görülmüyordu. Aslında o da kendisini resim öğretmeni olarak tanımlıyordu. Sürekli manzara resmi yapmasıyla eleştirilen Ross, o sözlere şöyle cevap vermişti: “Evet, ben manzara resimleri yapıyorum. Çünkü, doğanın binbir güzelliğini ve bu kusursuz dengeyi insanlara aktarmak hoşuma gidiyor. Siz güzelliklerin farkına varın, yeter.”
KANSER TANISI KONDU
1994 yılının baharında sağlığıyla ilgili üzücü bir teşhis konan Ross, programa devam edemedi. Ross’a geç evre lenfoma tanısı konuldu. Son bölüm aynı yılın Mayıs ayında yayınlandı. Kanser tedavisi gören ressam, hastalığa yenik düşerek 4 Temmuz 1995’te hayata veda etti.
YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN SIR
Bonus saçlarıyla tanıdığımız Bob Ross hakkında yıllar sonra bir sır ortaya çıktı. Kıvırcık saçlarıyla aklımızda yer eden ressam, yakalandığı ağır hastalığa rağmen yine de programını çekmeye devam etti. Lenf kanserinden dolayı saçları dökülen Ross, yayına çıkmadan önce peruk takmaya başlamıştı.
Ressam Bob Ross hakkındaki yazımızı tamamlarken, onu meşhur olan şu sözleriyle hatırlayalım:
“Fırçamızla tuvalimize dokunuyoruz. Çok kolay!.. Korkmadan dokunuyoruz… Hata diye bir şey yoktur. Sadece küçük mutlu kazalar vardır… Şuraya yaşlı bir ağaç çiziyoruz. Belki de şurada yaşayan mutlu küçük çalılıklar vardır. İşte tam şurada… Belki de çalılıkların arasında sevimli, minik sincaplar neşeyle geziniyorlar. Biraz vanday kahverengi, biraz titan beyazı alalım… Tamam…”
“Belki şurada küçük mutlu bir ağaç vardır.”