Güç maliyetlerindeki artış, kişisel kullanıcılardan esnaf ve sanayicilere kadar her bölümü zorlamaya başladı. Sağlıklı, inançlı ve tasarruflu eserleriyle 57 yıldır yalıtım kesimine liderlik eden İzocam, ülke iktisadına katkı sağlayacak seviyede büyük çaplı bir güç tasarrufu elde edebilmemiz için “Yalıtımda U bedeli neden değerli?” sorusunu masaya yatırdı.
Binalarda tüketilen gücün yüzde 80’inin ısıtma ve soğutma emelli tüketildiğini kaydeden İzocam Genel Yöneticisi Murat Savcı, konutlarda en sık karşılaşılan sorunun “yalıtım eksikliğinden ötürü ısınamama” olduğunu belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Gelir ve Ömür Şartları araştırmasına nazaran nüfusun yüzde 39,3’ünün konutunda yalıtım eksikliğinden ötürü ısınma sorunu yaşadığını aktaran Savcı, birebir istatistiklere nazaran nüfusun yüzde 36,9’unun ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. sorunlarla karşılaştığını söyledi. Halbuki ısı yalıtımıyla hem düzgün ısınıp hem de faturaları %60’a kadar indirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Murat Savcı, “Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği’nin (İZODER), 2021 yılında yayımladığı ‘İZODER Türkiye Isı ve Su Yalıtım Pazarı Raporu’na nazaran ülkemizde kişi başı ısı yalıtım materyali tüketimi 2020 yılında 0.18 metreküp oldu. AB’de ise 2018 yılı kişi başı yalıtım materyali tüketimi ortalama 0,526 m3/kişi olarak gerçekleşmişti. AB’de kişi başına yalıtım materyali tüketimi, ülkemizdeki kişi başına tüketimin 2.5 kat üzerinde. İZODER’in yaptığı çalışmalar sonucu ülkemizin etraf ile ilgili taahhütleri de dikkate alındığında, şu an yürürlükte olan güç limitlerinin ve ısıl geçirgenlik kıymeti olarak tanımlanan U bedelinin maliyet aktif formda, yaklaşık 2-2,5 kat uygunlaştırılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu düzgünleştirme ile sonuncu güçten 2023’e kadar yaklaşık %7, 2030’a kadar yaklaşık %14 ve 2050’ye kadar yaklaşık %28 oranında ek tasarruf edilebileceği öngörülüyor. 2030’a kadar sağlanması öngörülen bu tasarrufun yaklaşık olarak %12 oranında bir emisyon azaltım potansiyeline karşılık gelmektedir” diye konuştu.
Bu bilgilerden yola çıkarak Türkiye’de yalıtım bölümünün geleceğini belirleyecek olan en değerli gündem hususunun; güçte dışa bağımlılığımızın azaltılması ile ilgili alınacak önlemler olacağını tabir eden İzocam Genel Yöneticisi Murat Savcı, “Maksimum seviyede güç verimliliği lakin kalın yalıtım ile sağlanabileceğinden, gelecek günlerde yalıtımda ısı geçirgenlik kıymeti olan U kıymetlerinin uygunlaştırılması gerektiğini daha çok konuşur hale geleceğiz. Ülke olarak güç verimliliğinde asıl sıçramayı U bedellerinin güzelleştirilmesiyle gerçekleştirebiliriz. Gelişmiş ülkelerde tanımlanmış U kıymetleri ile ülkemizde tavsiye edilen U pahalarını mukayese ettiğimizde, U kıymetlerimizin güzelleştirilmesi gerektiğini açıkça görüyoruz. Paris Muahedesi üzere memleketler arası taahhütlerin yerine getirilmesi için öncelikli maksadımız Türkiye’deki binaların daha az güç harcayan etraf dostu bir yapıya kavuşması olmalı” dedi.
Bu doğrultuda ülkemizde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki hudut bedeller doğrultusunda belirlenmiş olan ısı yalıtım kalınlıklarını artırmamız gerektiğini kaydeden Murat Savcı, “Şu anda standartlara uygun yalıtımlı binalarda yıllık güç sarfiyatı metrekare başına 120 – 150 kWh seviyesinde. Bina güç verimliliği konusunda gelişmiş ülkelerde ünite metrekare/yıl olarak güç tüketimi 30-50 kWh olarak belirlenmiş durumda. Bina tasarlanırken, bu binanın ısıtma ve soğutmaya yönelik ünite metrekaredeki yıllık toplam güç tüketiminin bu düzeyde olması tavsiye ediliyor. Türkiye’de ise biz ünite metrekarede şu an yıllık 120-150 kWh düzeyine uygun yalıtım yapmaya çalışıyoruz. AB ülkeleri ile ortamızda neredeyse 4-5 kat fark var” biçiminde konuştu.
Avrupa’da bulunan kentlerle misal ısıtma-soğutma gereksinimi olan kentlerimizde uygulanan yalıtım kalınlıklarını da mukayese eden İzocam Genel Yöneticisi Murat Savcı; “Madrid ve Floransa üzere kentler 12 cm yalıtım uygularken emsal iklim şartlarına sahip olan İstanbul’da 5 cm yalıtım kalınlığı kullanılmaktadır. Başka taraftan Paris ve Londra’da 14 cm’lik yalıtım kalınlığı temel alınırken benzeri ısıtma-soğutma gereksinimi bulunan Ankara, 6 cm yalıtımla ısınmaya çalışmaktadır” dedi.
Neredeyse sıfır güçlü binalar (NSEB) tasarlamalıyız
Ülkemizde son periyotta güç verimliliği ile ilgili kıymetli bir adım atıldığını da hatırlatan Murat Savcı, 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle geçerli olacak Binalarda Güç Performansı Yönetmeliğindeki güncellemelerle birlikte, hala “C” olan minimum güç performansının “B”ye çıkarılacağını kaydetti. Düzenlemenin, ısı yalıtımında kullanılan yalıtım materyali kalınlıklarında da bir ölçü artışı beraberinde getireceğini kaydeden Savcı, “Bu düzenleme ile bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların güç performans sınıfının en az ‘B’ olacak halde inşa edilmesi ve kullanılacak gücün en az yüzde 5’inin yenilenebilir güç kaynaklarından karşılanması mecburî hale gelecek. Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanan rehber dikkate alındığında cephelerdeki taban ısı yalıtım materyali kalınlıkları da yükselecek” diye konuştu.
Fakat güçte dışa bağımlılığımızı azaltmak için tüm binaları kapsayan ve güç verimliliğinde yüzde 20’den çok daha fazla güzelleştirme hedefleyen düzenlemelere muhtaçlığımız olduğunu da unutmamamız gerektiğini vurgulayan Murat Savcı, “Avrupa Birliği’nde 2019 yılından bu yana kamu binalarının tümü, 2020 yılının başından itibaren de tüm yeni binalar neredeyse sıfır güçlü bina (NSEB) olarak inşa ediliyor. Bu binalar ısıtma ve soğutmaya yönelik ünite metrekaredeki yıllık güç tüketimi 30-50 kWh olacak formda yalıtımlı olarak tasarlanıyor. Ülkemizde ise yeni yönetmelikle, toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan hudutlu sayıdaki yapılarda güç tüketiminin lakin 100-120 kWh düzeyine çekilmesi hedefleniyor” dedi.
Hibya Haber Ajansı