DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 64.075,99 1.558

Vakanüvis yazdı! Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor…

Gün içerisinde milyonlarca vatandaşın geçtiği şehir, ilçe, yöre, semt isimlerinin ardından uzun bir tarihin ilgi çekici hikayeleri var.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Vakanüvis yazdı! Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor…

Her gün söyler geçeriz ama şehir, ilçe, yöre, semt isimlerinin hemen hemen çoğunun arkasındaki uzun bir geçmişe dayalı isabetli, renkli hikayeli, mandiar adlandırmalar çoğu zaman dikkatimizden kaçar.

İsimlerin ilginçliği konusunda İstanbul ilk sırada yer alırken, diğer kimi şehirlerde de semt adlarının ilgi çekici hikayeleri var.

İç Anadolu’daki Aksaray İstanbul’a semt oldu

Anadolu Selçuklu Devleti’nin bir şehri olan Aksaray, devletin zayıflamasıyla birlikte Karamanoğulları Beyliği’nin topraklarına katılmıştı.

Karamanoğlu – Osmanlı mücadelesi sonrasında 1468’de kesin olarak Osmanlı Devleti hâkimiyetine giren Aksaray’da ahalinin önemli bir kısmı zorunlu göçle İstanbul’a getirilmişti.

Semtin adı, iskâna tabi tutulanların geldiği şehirden kaynaklanmıştı.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

“Aşiyan yollarından ses versem duyar mısın?”

İstanbul Beşiktaş Bebek’teki küçük semtin adı, Tevfik Fikret’ten geliyordu. Fikret, 1906 yılında, görev yaptığı Robert Kolej’in yanında bir ev inşa ettirmiş, eve “kuş yuvası” anlamına gelen “Aşiyan” adını vermişti.

Daha sonraları bu evin yanına başka evler de yapılmış, zamanla semtleşmiş ve Aşiyan olmuştu.

Şemsi Belli’nin güftesini yazdığı, Muzaffer İlkar’ın da bestelediği “Gönül Penceresinden” şarkısında da “Aşiyan” semti, “Aşiyan yollarından ses versem duyar mısın” mısraıyla yer almakta.

Bebek Çelebi’nin “Çelebi”si unutuldu gitti

Aşiyan’ın da sınırları içinde yer alan Bebek’in adı ise Fatih Sultan Mehmet döneminde kalma.

Evliya Çelebi’nin yazdığına göre Fatih Sultan Mehmet, kuşatma sırasında Rumeli Hisarı’nın civarında asayişi sağlamak için Mustafa Çavuş isminde, Bebek Çelebi lakaplı bir “Bölükbaşı”nı tayin etmişti.

Bebek Çelebi, semtte bir köşk ve bir bahçe yaptırmıştı. Kasrın asıl adı “Humâyûnâbâd” olsa da bu isim yayılmamış, Bebek Çelebi’nin vefatının ardından da semt onun adıyla anılır olmuş, zamanla Çelebi unutularak sadece “Bebek” kalmıştı.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

Hem Ruslar hem de Fransızlar tarafından işgâl edilen Makriköy / Bakırköy

Bakırköy, Bizans döneminden itibaren bir yerleşim merkeziydi. İlk ismi Hebdomon olan Bakırköy, daha sonraları Jeptimun, Makrohori ve Makriköy olarak biliniyordu. 1925 yılında ise Bakırköy adını almıştı.

Bakırköy, İstanbul’un pek çok ve semtinin aksine bilfiil işgalle iki kez karşılamış bir beldeydi.

1877-78 (93 Harbi) Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Ruslar, Bakırköy’ün bir mahallesi olan Ayastefanos’a (Yeşilköy) kadar gelmişlerdi.

Tarihe Ayastefanos Antlaşması olarak geçen anlaşma, 3 Mart 1878’de burada imzalanmıştı.

Makriköy ayrıca, Kurtuluş Savaşı sırasında kısa bir süre Fransız askerlerince de işgal edilmişti.

İstanbul’un bir başka ilçesi Beşiktaş’ın adı ise Barbaros Hayrettin Paşa’nın, gemileri limana bağlamak için diktirdiği 5 adet taştan gelmişti. O dönemlerde “Beş Taş” olan yörenin adı zamanla “Beşiktaş”a evrilmişti.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

Müslüman olan Pontus Prensi’nden Beyoğlu’na

Beyoğlu adının ortaya çıkışına ilişkin söylencelerin en yaygın olanına göre, Beyoğlu adı, Fatih Sultan Mehmet zamanındaki Pontus Prenslerinden Aleksios Komnenos’tan gelmekte.

Kommenos, İslamiyet’le şereflenmiş ve Dolmabahçe sırtlarında geniş bahçeli bir köşk yaptırarak burada oturmaya başlamıştı.

Halk, Komnenos’tan bahsederken “Beyin oğlu” demekteydi. Böylece zamanla semt “Beyoğlu” diye anılır olmuştu.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

Cadı Bostan, oldu Caddebostan

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu yakasının Bostancı civarı, Göztepe’ye kadar tarla ve ağaçlarla doluydu.

Yeniçeri Ocağı’ndan kaçan askerler, diğer suçlular, serkeşler buraları mesken tutmuştu. Suçluların saklandığı bu tekinsiz bölgeyle ilgili halk arasında asılsız söylentiler de çıkmıştı.

Ağaçlar arasında güya bir “cadı” yaşıyordu. Yeniçeri Ocağı’nın 1826’da lağvedilmesinin ardından buradaki bostanların kaldırılıp, ağaçların seyrekleştirilmesine karar verilmişti.

Dönemin ileri gelenlerinden Cemal Paşa, epeyce bir bostan satın alıp, bir köşk inşa edip burada oturmaya başlayınca, etrafta başka yerleşimler de başlamıştı. Zamanla da semt Caddebostan olarak anılır olmuştu.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

Şaşkınbakkal, Çıksalın, Etiler, Kazlıçeşme…

Beyoğlu sınırları içerisindeki Çıksalın, yüksek bir mevkideki manzarası güzel oluşuyla halkın gezinti ve seyir için gittiği bir yerdi.

Bölge halkı, bu güzel yere işaretle “Çık da salın, dolaş, gez” diyorlardı. Böylece semtin adı Çıksalın olarak yerleşmişti.

Kadıköy Suadiye’deki Şaşkınbakkal’ın isim hikâyesi ise şöyleydi: Suadiye’nin bir parçası olan bölge henüz bir yerleşim yeri değilken bir adam, bu tenha yörede bakkal dükkânı açmıştı.

Nadiren oradan geçenler de bakkalı gördükçe “İnsan yaşamayan yere bakkal açmış. Bu bakkal ne de şaşkın.” demişler, sonra da bu semt Şaşkınbakkal diye anılır olmuştu. Rivayet bu kadar.

Fatih Sultan Mehmet’in askerleri, şimdiki Kulaksız semtinden geçerken susamışlar ve çevre sakinlerinden su istemişlerdi.

Ne var ki, hiç kimse su vermemişti. Askerler de bunun üzerine mahalleliyi kadıya şikâyet etmişti.

Davayı inceleyen kadı da mahalleliyi haksız bulup “kul haksızdır” hükmü vermişti. Semtten bu karardaki ifadelerle bahsedilirken, zaman içerisinde “Kul Haksız”, “Kulaksız”a dönüşmüştü.

Şehirler, semtler, isimler nereden geliyor

Beşiktaş Etiler’e gelince…

Demokrat Parti iktidarında yerleşime açılan yerlerden birisi olan Beşiktaş sırtlarında siteler halinde villa yapımına karar verilmişti.

Etibank’ın ortaklığıyla kurulan Etiler Yapı Kooperatifi bu villaların yapımın gerçekleştirmişti. İşte, Etiler adı bu kooperatifin adından gelmekteydi.

Çankaya: Can Kaya’dan mı geliyor, çan sesinden mi?

Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren Ankara’da uzun yıllar devlet yönetimi ve siyasetin baskın sembollerinden birisi olan Çankaya Köşkü’nün bulunduğu bölgenin adıyla ilgili iki söylenti var.

İlk rivayete göre, buradaki bir su pınarının, üzeri tamamen yeşil yosunlarla kaplanmış havuza benzer bir kayadan çıkması ve bu suyun birçok hastalıklara şifa olduğuna inanılmasından dolayı bölge “Can Kaya” diye anılmaktaydı.

Diğer bir anlatıya göre de isim, eski bir kiliseden kaynaklanmaktaydı. Çankaya’da günümüzde de bir kafe olarak faal Papazın Bağı’nın bulunduğu yerde, eski devirlerde bir kilise yer almaktaydı.

Kilisenin periyodik çan çalma ritüeli, zaman içerisinde bölgenin “Çankaya” olarak anılmasına yol açmıştı.

Hacı Bayram’ın Zülfazıl köyü Solfasol’e dönüştü

Hacı Bayram Velî’nin köyü olan Ankara Solfasol’un bu tuhaf adının hikayesi de tuhaf.

Asıl adı, Hacı Bayram Velî’ye izafeten “faziletli, erdem sahibi kişi” anlamına gelen “Zülfazıl” olan köy, uzun yıllar Ankara merkezin hemen yakınındaki bir yerleşim birimi olmuştu.

Deresi, yeşillikleriyle pastoral bir tablo gibi olan bu yer, 1930’lu, 40’lı yıllarda, şairlerin, yazarların sayfiye yeri gibi kullandıkları bir mahalleye dönüşmüştü. O yıllarda bir ya da birkaç aklıevvelin “Zülfazıl”ı muhtemelen “fazla otantik ve muhafazakâr” bulup “Solfasol” diye bir şey uydurmasıyla da semt uzun süre bu adla anılmış, isim resmiyet de kazanmıştı.

Mesela halen, Ankara Büyük Belediyesi’nin (EGO) belediye otobüslerinde “Solfasol” tabelası bulunmakta. Allah’tan bu ay içerisinde Altındağ Belediyesi harekete geçti de bu tuhaflık düzeltilecek.

Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, kısa bir süre sonra semtin adının yeniden Zülfazıl olacağını, bölgede Hacı Bayram Velî’nin hatırasını yaşatacak düzenlemeler yapılacağını açıkladı.

İzmir’in adı “ana tanrıça”dan geliyor

Milattan önce 1500 yıllarında kurulan İyonya devletinin şehirlerinden birisi de İzmir’di. İzmir; bir görüşe göre eski İon lehçesinde İonia (İonya’ya ait), antik Yunan’daki adıyla ise Smryna’ydı ve “ana tanrıça” anlamına geliyordu.

Amazonların sürekli saldırılarından bıkan İzmir yöresi erkekleri, büyük bir ordu kurarak kadınlar ordusunu yenmişti.

Ancak başlarındaki komutan, Amazonların reisi Smyrna’ya (aynı zamanda ana tanrıçaydı!) âşık olunca, sevgilisinin isteği üzerine bölgeye onun adını vermişti.

Yaklaşık üç bin beş yüz yıllık bir mazisi olan şehrin adı zaman içerisinde İzmir’e dönüşmüştü.

Bursa’nın Çekirge’si

Rivayete göre, 18. yüzyıl başlarında Bursa’da büyük bir kuraklık olmuş, şehirde büyük bir çekirge istilası görülmüştü.

İstilanın en yoğun yaşandığı bölgede halk, evlerini terke mecbur kalırken, bir tek kendi halindeki bir oduncu evini, işini terk etmemişti.

Yöre halkı, adamın bu istiladan nasıl olup da etkilenmediğini araştırınca, çekirgelerin bu zata zarar vermediğini fark etmişlerdi. Bunun üzerine işin içinde sırlı bir şeyler olduğunu anlayıp, kendisinden çekirgelerden kurtulmak için dua rica etmişlerdi.

Dua sonrası, Allah’ın inayetiyle birkaç gün içerisinde çekirge istilası bitmişti. Halk, teşekkür etmek, yardımda bulunmak için oduncunun evine gidince, sırrı ifşa olan evliya zat rahatsız olmuş, şehri terk etmek istemiş ama zaten birkaç gün sonra vefat etmişti.

O günden sonra bu zat “Çekirge Baba”, “Çekirge Sultan” gibi isimlerle, semt de yıllar içinde Çekirge ismiyle anılır olmuştu.

Kaynaklar:

– Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 2017

– Visit İstanbul, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür Dairesi Başkanlığı Turizm Şube Müdürlüğü

– Tarihçe, Beyoğlu Belediyesi

– Tarihçe, Bakırköy Belediyesi

– Komisyon, Ankara Kitabı, Ankara Kalkınma Ajansı, Ankara 2020

kaynak