Memleket Partisi Genel Lider Vekili Gaye Usluer, Türkiye gündemini değerlendirdiği bir basın açıklamasında 31 Mart 2022’de kabul edilen Seçim Kanunu’nun tüzel değil siyasi olduğunu lisana getirdi. Usluer, açıklamasına şöyle devam etti.
SEÇİM KANUNU TÜREL DEĞİL SİYASİ
7393 sayılı kanun, 31 Mart 2022’de kabul edildi. Bu kanunla yüzde 10 olan seçim barajı yüzde 7’ye indirildi. İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı her seçim bölgesinde elde ettiği oy temel alınarak Genel D’Hondt uygulamasıyla hesaplanacak. Siyasi partilerin seçime girebilmesi için küme kurma kaidesi kaldırıldı. Vilayet ve ilçe seçim konseyi liderleri 1.sınıf yargıçlar ortasından kura ile belirlenecek. Öncelikle şunu söyleyelim; bu kanun değişikliği tüzel bedellerden fazla siyasi emellerle yapılan bir düzenlemedir. Kimse bir kamusal faydadan bahsetmesin.
SEÇİM GÜVENLİĞİ
Bu seçimde ‘seçim güvenliği’ Türkiye’nin ana gündemi olacak. Temelinde Türkiye’de seçim güvenliği her periyot farklı tartışmalarla gündem olmuştur. Bugüne kadar çöpte yakılmış halde bulunan oylar, mühürsüz oy pusulalarının kabulü, oy sayımında usulsüzlük üzere birçok savın nasıl tartışma yarattığını hatırlayalım. İşte tüm bu tartışmalar, Ak Parti ve MHP’nin hazırladığı yeni seçim yasasının TBMM’de kabul edilmesiyle daha da büyüyecek. Bilhassa seçim konseyi lider ve üyelerinin ‘en kıdemli hâkimler’ yerine birinci sınıf yargıçlar ortasından ‘kura’ ile belirlenecek olması, ‘partili’ yargıçların suralara başkanlık edeceği’ yorumları değerlidir. Önemsenmelidir.
CUMHURBAŞKANININ YASAKLARDAN MUAF OLMASI KABUL EDİLEMEZ
Yeni kanunla birlikte cumhurbaşkanının seçim yasaklarından muaf olması ne demek? Cumhurbaşkanı, tıpkı vakitte bir siyasî partinin genel lideri olmasına karşın propaganda süreci boyunca seyahatlerinde makam araçlarını kullanabilecek, resmi merasimlere ve açılışlara katılabilecek, devlet imkanlarıyla ziyafetler verebilecek. Eşitlik unsuruna karşıttır, kabul edilemez.
AK Parti VE MHP SEÇİMLERİ SANDIKTA DEĞİL MASADA KAZANMAYA ÇALIŞIYOR
Bakınız seçim kanunları, temsilde adalet ve idarede istikrar prensiplerini bağdaştıracak biçimde düzenlenir. Kanunun hedefi, anayasada belirtilen maksatlara uygun olup, kısaca ‘Kamu Yararı’ olmalıdır. Yasama organındaki çoğunluk, bir kanunu yalnızca kendi politik çıkarlarını korumak gayesiyle yapmamalıdır. Ana prensipler bunlar olmalıyken bu kanunla AKP ve MHP seçimleri sandıkta değil de masada kazanmalarını sağlayacak Anayasaya ters bir mühendislik çalışması yapmışlardır.
MACARİSTAN ÖRNEĞİ
Bu kanunla ne temsilde adalet ne de idarede istikrar sağlanamaz. Macaristan modelinin işaret ettiği üzere; önümüzde ki seçimlerin kazananı “o gitsin biz gelelim” anlayışı değil, “kötünün güzeline razı olun” anlayışı değil. Toplumun ihtiyaçlarına, toplumun hassasiyetlerine içtenlikle tahlil üreten, toplumsal mutabakatı sağlayanlar olacaktır.”
Hibya Haber Ajansı