Türkiye’nin ciğerleri yanıyor: Orman yangınları neden söndürülemiyor?

Bursa'nın Orhaneli ile Harmancık ilçeleri arasında 26 Temmuz'da başlayan orman yangını, üçüncü gününde hâlâ kontrol altına alınamadı. Yoğun duman yüzünden görüş mesafesi sıfıra inerken, havadan ve karadan müdahale çabaları sürdürülüyor. Aynı günlerde Kocaeli, Uşak, Karabük ve Kahramanmaraş’ta toplam 76 ayrı yangına müdahale edilirken, yerel makamlar ve gönüllüler geceli gündüzlü çalışmalar yürütüyor. Ancak, yangına müdahalelerin yetersizliği sosyal medyada büyük tepkilere neden oluyor. Peki, Türkiye'de yangınlar neden kontrol altına alınamıyor?

2025 YAZINDA HANGİ BÖLGELER YANDI?

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2025 yılı yaz aylarında Türkiye genelinde yüzlerce orman yangını meydana geldi. Özellikle Ege ve Akdeniz bölgeleri ile bazı İç Anadolu illerinde çok sayıda yangın kaydedildi. OGM verilerine göre 2025’in ilk altı ayında 1.089 orman yangını çıktı ve yaklaşık 1.823 hektar ormanlık alan zarar gördü, bu zarar 2.600 futbol sahası büyüklüğüne denk geliyor. Özellikle Temmuz başında Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğun yangınlar yaşandı. Bu dönemde yalnızca birkaç günde 10.000 hektar civarında ek orman alanı yanarak kül olduğu kaydedildi.

YANGINLARA NEDEN ZAMANINDA MÜDAHALE EDİLEMİYOR?

Yangın bölgelerinden gelen bilgiler, birçok yangına geç müdahale edildiğini ortaya koyuyor. Özellikle hava araçlarının sınırlı sayıda olması ve müdahale koordinasyonunda yaşanan aksaklıklar, yangınların büyümesine neden oldu. Yangınlara müdahale kapasitesi, son yıllarda artan risk oranıyla kıyaslandığında yetersiz bulunuyor. Uzmanlara göre yangın söndürme filosu, teknik donanım ve personel dağılımı açısından güncel ihtiyaçları karşılayamıyor. İhalelerde yaşanan gecikmeler, müdahaleyi daha da zorlaştırıyor. Yangınlara hazırlık ve önleme çalışmalarının planlı bir stratejiyle değil, dönemsel çözümlerle yürütüldüğü eleştirisi yapılıyor.

YANAN ALANLAR YENİDEN AĞAÇLANDIRILACAK MI?

Yasalara göre yanan ormanlar yeniden ağaçlandırılmak zorunda olsa da, uygulamada bu kuralın ihlali tartışmalara neden oluyor. Geçmiş yıllarda, bazı yanan bölgelerde yapılan imar değişiklikleri, kamuoyunda “yanan yerler imara açılıyor” endişesini artırmış durumda. Çevresel denetim raporları, bazı bölgelerde yangın sonrası arazi kullanım planlarının değiştirildiğini belgeliyor. 2025 yazında da benzer uygulamaların gündeme gelmesinden endişe ediliyor. Çevresel denetim raporları, yangın sonrası yanan alanların yaklaşık yüzde 10–20’sinin imara açıldığını veya turizm-ticari projeler için planlandığını belgeliyor. Özellikle Ege bölgelerinde bazı ormanlık bölgeler yangından sonra yapılaşmaya uygun hale getirildi. Bağımsız izleme kuruluşlarına göre bu uygulamalar, yangını sadece doğal afet değil; aynı zamanda planlı bir karar süreci hâline getiriyor.

ORMAN YANGINLARI KADER Mİ, İHMALSİZLİK Mİ?

Türkiye’de orman yangınları her yaz tekrar eden bir felakete dönüşmüş durumda. Ancak uzmanlar, bu felaketlerin artık sadece “iklim krizi” ya da “doğal afet” olarak tanımlanamayacağını vurguluyor. Son 20 yılda orman alanlarını etkileyen yasal değişiklikler, enerji ve madencilik projelerine tanınan ayrıcalıklar, turizm yatırımları için çıkarılan “acele kamulaştırma” kararları, yangınlara karşı ormanları daha kırılgan hale getiriyor.

Bağımsız çevre izleme kuruluşlarına göre, “yangın sonrası yeniden ağaçlandırma” söylemleri, çoğu zaman kamuoyunu yatıştırmaya yönelik sınırlı uygulamalardan öteye geçemiyor. Bazı bölgelerde ise orman vasfını kaybetmiş alanların ticari rant için dönüştürülmesi, kamu kaynaklarının doğadan yana değil, sermayeden yana kullanıldığını düşündürüyor.




kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik



Benzer Videolar