Türkiye kritik kıymette yer almaya devam ediyor.
Bu kapsamda Ukrayna ve Rusya ortasında çıkan savaşın akabinde Karadeniz Tahıl Koridoru Mutabakatı için Türkiye arabulucu ülke pozisyonuna geldi.
Küresel besin tedarik zincirlerinin kesintisiz işlemesi, bilhassa gereksinim sahibi ülkelerin tahıla ulaşımının kolaylaştırılması bakımından hayati ehemmiyete sahip Karadeniz Tahıl Koridoru Muahedesi, üçüncü sefer 2 ay daha uzatıldı.
Buğdayın fiyatı yarı yarıya düştü
Alınan kararın besine erişimi kolaylaştırmanın yanı sıra buğday fiyatlarını düşürdüğünü belirten TUSAF Lideri Haluk Tezcan, Türkiye’nin jeopolitik pozisyonu gereği kıymetli bir rol üstlendiğini söz etti.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Lideri Haluk Tezcan, Tahıl Koridoru Muahedesi’nin üçüncü sefer 2 ay daha uzatılmasının Türkiye’nin bir başarısı olduğunu ve buğdayın tonunun 500 dolardan, 250 dolara gerilemesini sağladığını söyledi.
“Dünya sofralarında Türk unu yer alıyor”
Türkiye’nin kendine yetebilen bir ülke olmaktan çok dünyanın birçok ülkesine un ihraç ettiğine de dikkati çeken Tezcan, “Dünya sofralarında Türk unu yer alıyor. Türkiye’nin jeopolitik ve siyasi avantajları sayesinde bu pozisyona geldik.” dedi.
“Çıkan savaş, dünyadaki tahıl piyasasını epeyce etkiledi”
Buğdayın dünya insanlığı için son derece kıymetli bir temel besin hususu olduğunun altını çizen Tezcan, bunun pandemi devrinde bir defa daha hatırlandığını belirterek şöyle dedi:
Savaşın içinde olan Rusya ve Ukrayna dünyanın en büyük tahıl üretici ülkeleri ortasındadır. Bu iki ülke ortasında çıkan savaş, dünyadaki tahıl piyasasını epeyce etkiledi.
Bu durum, tahıl fiyatlarının artışına sebep oldu. Cumhurbaşkanımızın teşebbüsleriyle hayata geçirilen Tahıl Koridoru sayesinde, Rusya ve Ukrayna ile Birleşmiş Milletler temsilcileri dünyaya ulaşabilir hale geldi.
Bu, Türkiye açısından kritik bir süreç. Zira birçok insan parasıyla ham hususa ulaşamaz hale gelmişti. Parasıyla buğday alamaz hale gelmişti. Gelişmemiş ülkeler büyük sorun yaşadı.
Türkiye’nin orta buluculuğu ve Tahıl Koridoru’nun hayata geçirilmesiyle Ukrayna ve Rusya’da üretilen buğdayların dünyayla buluşmasının önü açılıyor. Bu vesileyle esere ulaşılabilirlik kolaylaşmış oldu.
“Dünya sofralarında Türk unu yer alıyor”
Anlaşmanın buğday fiyatlarına da tesir ettiğini tabir eden Tezcan, şöyle devam etti:
Anlaşmanın 2 ay daha uzatılması, buğdayın tonunun 500 dolardan 250 dolara gerilemesini sağladı. Bu da Türkiye’nin başarısıdır. Türkiye olarak kendine yetebilen bir ülke olmaktan çok dünyanın birçok ülkesine un ihraç ediyor.
Dünya sofralarında Türk unu yer alıyor. Rusya ve Ukrayna’dan aldığımız buğdaylarla dünyanın temel muhtaçlığı olan unu dünyaya sunuyoruz. Türkiye’nin jeopolitik ve siyasi avantajları sayesinde bu pozisyona geldik.
“Döviz girdisi sağlamış bir kesim olarak tarihe geçtik”
Türkiye’nin 96 ülkeye un ihraç ettiğini söyleyen Haluk Tezcan, son 9 yıldır en büyük un ihracatı yapan ülke pozisyonuna gelindiğini belirterek, şu biçimde konuştu:
2022 yılı prestijiyle 3 milyon 50 bin ton unu dünya sofraları ile buluşturduk. Böylelikle Türkiye’ye yaklaşık 1 milyar 100 milyon dolarlık döviz girdisi sağlamış bir bölüm olarak tarihe geçtik.
“Kuraklık, sel, doğal afetler besine erişimi zorlaştırıyor”
Dünyada yaşanan besin savaşlarını da hatırlatan Tezcan, şu sözleri kullandı:
Su ve güç insan hayatı için ne kadar değerliyse besine ulaşım da birebir ehemmiyettedir. Besine ulaşım zorlaşırsa öteki savaşlar meydana gelir. Besinin değeri her geçen gün daha çok öne çıkıyor.
Kuraklık, sel, doğal afetler besine erişimi zorlaştırıyor. Toprağımıza, eserimize sahip çıkmalıyız. Çevreci ve hassas olmalıyız.