İstanbul Kadıköy’de kaldığı pansiyonun penceresinden korkuluk demirlerinin üzerine düşen hemşire Şebnem Köker’in (29) hayatını kaybetmesine ait “kasten öldürme” hatasından müebbet mahpus cezası istemiyle yargılanan sanık, beraat etti. Anadolu 1 …
İstanbul Kadıköy’de kaldığı pansiyonun penceresinden korkuluk demirlerinin üzerine düşen hemşire Şebnem Köker’in (29) hayatını kaybetmesine ait “kasten öldürme” cürmünden müebbet mahpus cezası istemiyle yargılanan sanık, beraat etti.
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Timuçin Bayhan katıldı. Duruşmada, maktul Şebnem Köker’in babası Abdullah Köker ile taraf avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada kelam verilen Abdullah Köker, kızının düşerek öldüğü formunda gelen uzman raporunu kabul etmediğini söyledi.
Baba Köker salonu terk etti
Esasa ait mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, eksper raporlarında maktulün itildiği yahut etkisiz bırakılarak pencereden atıldığına dair adli-tıbbi bulgunun olmadığının belirtildiğini kaydederek, sanığın atılı kabahati işlediğine dair kuşkudan uzak, somut, kesin kanıt elde edilemediğinden beraatine karar verilmesini istedi.
Sanık Timuçin Bayhan, “Ben katil değilim. Bu davayı bir adalet uğraşı, hukuk gayreti yapan biri varsa o benim. Tüm Türkiye’ye katil diye haber yapıldım. Ailenin acısını anlıyorum fakat hayatımı karartmalarına müsaade etmem. Şebnem’i ben öldürmedim.” dedi.
Müşteki Abdullah Köker ise sanık savunmasının akabinde duruşma salonunu terk etti.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın atılı cürmü işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, somut ve kesin kanıt elde edilmediğinden beraatine hükmetti. Heyet, sanık hakkında uygulanan isimli denetim kararını da kaldırdı.
‘Birçok kanıt toplanmadı, kararı kabul etmeyeceğiz’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Bayan Meclisleri, davada sanık Timuçin Bayhan’a beraat kararı verilmesine reaksiyon gösterdi. Yâpılan yazı açıklamada “Yüksekten düşerek ölen Şebnem Köker davasında mahkeme fizik raporu talebimizi dikkate almadı, faal kovuşturma yürütülmedi, tüm kuşkulara karşın beraat kararı verildi. Bu kararı asla kabul etmeyeceğiz. Bayan cinayetlerini kuşkulu bırakmayacağız” tabirleri kullanıldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
-Şebnem’in kuşkulu mevtini aydınlatacak fizik inceleme yapılması talebimiz reddedildi.
-Olayla ilgili bilgisi olan en kritik şahitler dinlenmedi. Yakalama kararı dahi çıkarılmadı.
-Çelişkili beyanları olan ve kanıtları karartan sanık tutuklu yargılanmadı.
-Olay yeri inceleme eksik yapıldı. Evrakta var olduğu söylenen kamera kayıtları bulunmadı.
-Soruşturma basamağında savcının yapması gereken incelemeleri avukatlar yapmasına karşın birçok kanıt toplanmadı.
-Yüksekten düşerek ömrünü yitiren bayanların ölümlerinin cinayet olduğunu ortaya koyduğumuz örnekleri mahkemeye sunmamıza ve bu belgelerde yürütülen incelemelerin yapılmasını istememize karşın bu dikkate alınmadı.
-Birçok kuşkulu mevti aydınlatmış ve bu belgeye da katkısı olacak Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’mizin davaya katılma talebi reddedildi.
Şüpheler giderilmeden dava karara bağlanamaz. Somut kanıtları bulmak, kovuşturma sürecini faal yürütmek, gerçeği açığa çıkarmak beraat kararı verenlerin misyonudur. İstinaf sürecinin de takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
Ne olmuştu?
Hemşire Şebnem Köker, 7 Haziran 2021’de Kadıköy Caferağa Mahallesi İstek Paşa Sokak’taki bir pansiyonun penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti.
Olayın akabinde tıpkı pansiyonda kaldığı belirlenen Timuçin Bayhan gözaltına alınmış, savcılık sözünün akabinde “başkasını intihara yönlendirme halinde intiharın gerçekleşmesi” hatasından tutuklanması talebiyle sevk edildiği nöbetçi hakimlikçe isimli denetim kaidesiyle hür bırakılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Timuçin Bayhan’ın olayın sıcağı sıcağına şahit sıfatıyla alınan tabiri ile kuşkulu sıfatıyla alınan tabirinde Köker’in düşme saati konusunda çelişkili beyanlarda bulunduğu, Köker’in sol elinin üçüncü parmağındaki tırnağın kırıldığının tespit edilmesi ve olayın gerçekleştiği yerde ikisinden öteki kimsenin bulunmaması konuları dikkate alınarak üzerine atılı hareketi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti için yargılama yapılmasına muhtaç olunduğu belirtiliyordu.
İddianamede, bu kapsamda sanığın “kasten öldürme” kabahatinden müebbet mahpusla cezalandırılması talep ediliyordu.