Özgür Özel ‘sessizlere’ seslendi: ‘Herkese düşen bir tek şey var’
CHP lideri Özel, Sancaktepe Belediyesinin "11 Açılış, 11 Temel Atma Töreni"ne katıldı.
Burada konuşan Özel, CHP'ye yönelik baskılara karşı sesini çıkarmayanlara seslendi. Özel, "Hepinize sesleniyorum: Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber kurtuluş, ya hiç kimseye kurtuluş yok" dedi.
Özel, ayrıca Nazi Almanyası’nda yaşayan Rahip Martin'in, "Önce komünistler için geldiler, komünist değildim, itiraz etmedim, sesimi çıkarmadım. Sonra demokratları içeri aldılar, sesimi çıkarmadım, sosyal demokrat değildim. Sendikacılar için geldiler, sendikacı değildim dedim, sustum. Yahudiler için geldiler, Yahudi olmadığım için itiraz etmedim. Benim için geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı" sözlerini anımsattı.
"BUGÜNKÜ İKTİDAR KENDİSİNDEN SONRAKİ İKTİDARA DARBEYE KALKIŞTI"
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Biz çalışırken bir yandan bize çamur atanlar, iftira atanlar, arkadaşlarımızı hapse atanlar var ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin her şeye rağmen mücadelesine 19 Mart darbesi… Ki darbeler iktidara yapılır. Bugüne kadar iktidarlara darbeler yapıldı, karşısında olduk. Ama bugünkü iktidar kendisinden sonraki iktidara, bugünkü Cumhurbaşkanı geleceğin cumhurbaşkanına, Ekrem İmamoğlu’na darbeye kalkıştı. Ona direniyoruz. İşte bu direnişte, ilk başta 7 gün 7 gece İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önünde, ardından Maltepe'de, ardından bir büyük şehirde ya da önemli bir ses yükseltmemiz gereken şehirde, kimi zaman AKP'nin geçmişte kalesi sayılan yerlerde; Bayburt'ta, Konya'da, Yozgat'ta, Van'da, Mersin'de, Türkiye'nin dört bir yanında mitingler yapıyoruz. Her çarşamba akşamı da geliyoruz, İstanbul'da büyük bir mitingle, büyük bir eylemle dün Kadıköy'de olduğu gibi Türkiye'ye dostumuza güven, olmayana da kaygı vermeye devam ediyoruz.
"BAŞ EĞMEDİĞİMİZ İÇİN BAŞIMIZI EZMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Burada bizi 'Majestelerinin muhalefeti yapmaya, majestelerinin muhalefeti olun. İktidarı rahatsız etmeyin. Ankara'da oturun, sokağa çıkmayın, direnmeyin.' diyenlere baş eğmiyoruz. Baş eğmediğimiz için başımızı ezmeye çalışıyorlar. Ama işte bu mücadelenin en önemli kalelerinden bir tanesi İstanbul İl Başkanlığı'dır. İşte benim burada yanımda seçilmiş İl Başkanı Özgür Çelik var. Sarayın kayyumuna teslim etmiyoruz İstanbul'u. Çünkü biz demokrasi fikrinin insanlarıyız. Demokrasi fikri tek adamı reddeder. Türkiye'ye bu fikri taşıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. En güçlü olduğu zamanda padişahlığı reddeden, krallığı reddeden, Amerikan tipi başkanlığa yeltenmeyen, meclis kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz biz.
O parti sandığı getirdi. İsmet Paşa, kaybettiği seçim için 'En büyük yenilgim demokrasinin zaferidir.' dedi. Biz, 14 Mayıs 1950 günü kaybettiğimiz seçimle iktidarı Demokrat Parti'ye verirken Türkiye'de iktidarların seçim yoluyla değişmesini Türkiye'ye kazandırdık. Şimdi geldiği sandığı inkar eden, demokrasiyi 'işime geldi bindim, işime gelmedi indim' diyen, 23 sene kazanınca millete 'Milli irade' diyen, seçimi biz kazanınca sandığı kaçırmaya çalışan, 'Milletin iradesi mundardır.' diyen bir anlayış var. Biz Sancaktepe'de kaç seçim kaybettik, kusuru kendimizde aradık. Kimseye yük yüklemedik, Sancaktepe'ye küsmedik. 'Doğru aday.' dedik, Alper Başkan'ı çıkardık, seçimi kazandık.
"PARTİ İÇİNDE, PARTİ DIŞINDA SEÇİLMEMİŞ KİMSEYE HÜRMETİMİZ YOKTUR"
İstanbul'u yıllarca kaybettik. Ama gidip de kimsenin mazbatasını iptal ettirmeye, kimsenin diplomasını iptal ettirmeye, çamur ve çirkefle yönetime gelmeye kalkmadık. Çalıştık. Milletin gönlünde yer bulan Ekrem İmamoğlu'nu çıkardık. Kazandık, kazandık, kazandık. Ona karşı yapılan darbeye de direniyoruz. Özgür Çelik’e karşı yapılan darbeye de direniyoruz. Parti içinde, parti dışında seçilmemiş kimseye hürmetimiz yoktur. Sandığı biz getirdik, biz sahip çıkacağız.
Şunu açıkça ifade etmek isterim. Nazi Almanyası’nda yaşayan Rahip Martin'i Türkiye'deki demokratların dayanışmasına saygı duyarak ama biraz da sessiz kalanlara, susanlara, 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.' diyenlere hatırlatmak isterim. Rahip Martin şöyle der: 'Önce komünistler için geldiler, komünist değildim, itiraz etmedim, sesimi çıkarmadım. Sonra demokratları içeri aldılar, sesimi çıkarmadım, sosyal demokrat değildim. Sendikacılar için geldiler, sendikacı değildim dedim, sustum. Yahudiler için geldiler, Yahudi olmadığım için itiraz etmedim. Benim için geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı.'
"CHP'NİN BİNALARINA ÇÖKÜLÜRKEN SESSİZ KALANLARA DİYORUM Kİ..."
İşte şimdi buradan TÜSİAD'ın başkanları tutuklandığında sessiz kalan iş adamlarına sesleniyorum. Ne giydiğine karışılan, 13 yıl önce Gezi’ye gitti diye, tweet attı diye mahkemelere süründürülen sanatçılar varken susan sanatçılara sesleniyorum. Hakkı verilmeyen işçilerin, memurların, emeklilerin sendikaları; önce birazcık itiraz ediyormuş gibi yapıp sonra susanlara, meydanları doldurmak yerine iktidara teslim olanlara sesleniyorum. Bugün CHP'nin binalarına çökülürken sessiz kalanlara diyorum ki: Yarın sıra senin tapuna, senin binana geldiğinde bu günleri hatırlarsın ama iş işten geçmiş olur. Ve hepinize sesleniyorum: Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber kurtuluş, ya hiç kimseye kurtuluş yok.
"BAŞ EĞMEYECEĞİZ, MÜCADELE EDECEĞİZ"
Bu anlamda bugün DEM Parti'nin eş genel başkanları geldi. Buraya gelmeden önce İYİ Parti'nin Genel Başkanı Müsavat Bey ziyaret etmişti. Zafer Partisi pazar günü sabahleyin ziyarette bulunmak istiyor. Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi genel başkanları ayrı ayrı aradılar, mesajlar yayınladılar. Demokratların birlikte direnmesi, muhalefetin güçlü bir cephe halinde karşı çıkması Türkiye'nin tek umududur. Ya demokrasiyi kurtaracağız, geleceğimizi kurtaracağız, gençlerimizi kurtaracağız ya da Erdoğan'ın koltuk hevesi için bu memleketin batmasına, yoksullaşmasına, Amerikan-İsrail planlarıyla ele geçirilmesine seyirci kalmış olacağız. Bunun için şunu söylemek isterim ki kimse umutsuzluğa kapılmasın. Enerjimiz yüksek, inancımız tam. Ekrem Başkan'ın dediği gibi gençliğimiz var. Baş eğmeyeceğiz, mücadele edeceğiz.
Herkese düşen bir tek şey var. Bugün olduğu gibi, dün Kadıköy’de olduğu gibi, Maltepe’de olduğu gibi çağrıldığınız yere gelin. Kalabalıkları toplayalım. Ahlaki üstünlük bizdedir. Psikolojik üstünlük bizdedir. Çoğunluk enerjisi bizdedir. Hep birlikte, 100 yıl sonra bir kez daha kurtulacağız. Bir kez daha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini bütün demokratlarla birlikte iktidar yapacağız. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun, var olun."
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik