DOLAR 36,1156 % 0.2
EURO 37,4245 % 0.08
STERLIN 44,8472 % -0.06
FRANG 39,5138 % 0.11
ALTIN 3.359,13 % 0,04
BITCOIN 95.466,42 -1.512

Joe Biden’ın Ortadoğu Diplomasi Turu ve Askeri Güç Gösterisi

Joe Biden’ın Ortadoğu’ya yaptığı diplomasi turu, bölgedeki jeopolitik dinamikleri etkileme çabası ve askeri güç gösterisiyle dikkat çekiyor. Bu içerikte, Biden’ın stratejik hedefleri ve bölge ülkeleriyle ilişkileri detaylı bir şekilde inceleniyor.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Joe Biden’ın Ortadoğu Diplomasi Turu ve Askeri Güç Gösterisi

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ortadoğu Diplomasi Turu

ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’dan ayrılmadan önce, Ortadoğu’da patlak vermesi muhtemel yıkıcı bir savaşı önlemek amacıyla yoğun bir diplomasi ve askeri hazırlık sürecine giriş yaptı. Washington Post’un haberine göre, Beyaz Saray’ın yürüttüğü çabalar, İran ile arka kapıdan yapılan görüşmeler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yönelik Gazze’deki ateşkesi engellememesi yönündeki sert uyarılar ve ABD’nin müttefiklerini korumak için bölgeye deniz ve hava kuvvetleri göndermeyi içeriyor.

Beyaz Saray yetkilileri, İran’ın geçtiğimiz çarşamba günü Hamas lideri İsmail Heniyye‘nin Tahran’da öldürülmesinin ardından büyük bir misilleme planını yeniden değerlendirdiğini kaydetti. Ancak, Hizbullah konusu hala bir bilinmezlik olarak duruyor. Heniyye’nin ölümüyle ilgili ortaya çıkan belirsizlik, İran’ın tepkisini daha da karmaşık bir hale getirdi. İlk başta Tahran, Heniyye’nin bir İsrail füzesiyle öldürüldüğünü iddia etti; bu durum, benzer bir İran misillemesi gerektirebilirdi. Ancak yetkililer, Heniyye’nin gizli bir bombayla öldürüldüğünü ve bunun farklı bir yanıtı tetikleyebileceğini düşündüklerini belirtti.

ABD’nin Askeri Güç Gösterisi

İddialara göre, ABD’nin bu hafta sergilediği askeri güç ve İsviçre büyükelçiliği aracılığıyla Tahran’a iletilen gizli Beyaz Saray mesajları, İran’ı caydırmış olabilir. Üst düzey bir yönetim yetkilisi, “İran, ABD’nin çıkarlarını, ortaklarını ve insanlarını savunma konusundaki kararlılığımızı açıkça anlıyor. Bu prensibi vurgulamak için bölgeye önemli miktarda askeri varlık gönderdik.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Biden’ın Netanyahu ile yürüttüğü diplomasi de son derece karmaşık bir hal aldı. Geçen perşembe günü yapılan keskin bir telefon görüşmesinde Biden, İsrail liderinin Gazze’deki ateşkes ve rehine kurtarma çabalarını engellediğinden yakınarak Netanyahu’yu “iyi bir ortak” olmaya zorladı.

Ateşkes Anlaşması ve İsrail’in Talepleri

Geçen hafta, Netanyahu, ABD’nin müzakere ettiği ateşkes anlaşmasında değişiklikler yapılmasını talep etti ve arabulucuların anlaşmayı bozabileceğinden endişe duydu. Ancak bu hafta, Netanyahu’nun sağ koalisyonunun en az bir üyesinin, değişiklik yapılmadan anlaşmayı destekleyeceğini bildirdiği ifade ediliyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve diğer üst düzey güvenlik yetkilileri, Hamas’ın yeniden güçlenmesini engellemek adına yapılacak bu değişikliklerin anlaşmayı bozmaya değmeyeceğini savunuyor. Bu yetkililer, Netanyahu’nun zamanı boşa harcadığını ve rehinelerin hayatını tehlikeye attığını giderek daha yüksek sesle dile getiriyorlar. Biden’ın İsrail’e yönelik hayal kırıklığı, Heniyye’nin öldürülmesinin ardından daha da arttı. Bu olay, Lübnan’daki Hizbullah askeri komutanı Fuad Şükür’ün Beyrut’ta bir gün önce öldürülmesinin ardından gerçekleşti. Bu operasyonlar taktiksel olarak etkileyici olsa da, stratejik açıdan dikkatli değerlendirildiğinde mantıksız olarak bulundu.

ABD’nin Stratejik Konumu

ABD’nin verdiği mesajlar, büyük bir tırmanma riskinin son derece yüksek olduğunu ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan‘ın yeni hükümetinin istikrarı için ciddi sonuçlar doğurabileceğini net bir şekilde ortaya koydu. ABD’nin İsrail’e verdiği destek, Ortadoğu’da felaketin önlenmesi için caydırıcılık ve diplomasi kombinasyonunun en etkili yol olduğunu gösteriyor. Beyaz Saray’dan salı günü yapılan açıklamada, Amerika ile İsrail arasında “hiçbir ayrılık” olmadığı vurgulandı.