İstanbul Boğazı’nda Nadir Bir Gözlem: Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası
İstanbul’da son on yıldır tur gemisi kaptanlığı yapan Nedim Yüzseven, 9 Temmuz günü öğle saatlerinde çıktığı tur sırasında denizde oldukça ilginç bir durumla karşılaştı. Gemisinin rotasında, ilk başta bir lastik olduğunu düşündüğü büyük bir cisim gördü. Ancak yanına yaklaştığında, bu cismin daha önce hiç görmediği devasa bir kaplumbağa olduğunu fark etti. O anları cep telefonuyla kaydetti ve bu görüntüleri sosyal medya üzerinden paylaştı.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü’nden Doç. Dr. Arda Tonay, kaptan Yüzseven’in kaydettiği bu kaplumbağanın, Marmara Denizi veya İstanbul Boğazı’nda daha önce hiç kaydedilmemiş olan deri sırtlı deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea) olduğunu belirtti. Doç. Dr. Tonay, bu nadir türle ilgili olarak Nedim Yüzseven ile görüştü ve elde edilen verileri, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oğuz Türkozan ile birlikte bilimsel bir makalede ele aldı.
İklim Değişikliği ve Beslenme Amaçlı Geliş
Doç. Dr. Arda Tonay, bilim dünyasında ‘Dermochelys coriacea’ olarak bilinen deri sırtlı kaplumbağaların, denizlerdeki yedi türden biri olduğunu ve diğerlerinden farklı olarak sırtlarının deri ile kaplı olduğunu ifade etti. Bu türün 2.5 metreye kadar boy alıp, 600 kilogram ağırlığa ulaşabildiğini vurguladı. Nedim kaptan, boğazda seyir halindeyken Baltalimanı açıklarında bu türü gözlemleyip kaydetti. Kendisine sosyal medya üzerinden ulaştıklarını belirten Tonay, “Prof. Dr. Oğuz Türkozan hocamızla birlikte bu gözlemi değerlendirip bilimsel bir makale olarak yayınladık,” dedi.
Bunun önemli bir kayıt olduğunun altını çizen Tonay, “Bu, Türkiye’deki 14. kayıttır fakat Marmara Denizi’ndeki ilk kayıttır. Bu tür, dünya genelinde kozmopolit bir dağılıma sahip; ancak daha çok tropik ve alt tropik bölgelerde görülmektedir. Türkiye’deki deri sırtlı kaplumbağalar genellikle Atlantik popülasyonuna aittir. Bu tür, çoğunlukla Karayip Denizi’nde yumurtlamakta ve Avrupa ile Akdeniz sularına beslenme amaçlı gelmektedir. Diğer kaplumbağa türleri gibi, bizim kumsallarımızda üremezler. Deri sırtlı deniz kaplumbağaları, denizlerimize beslenme amacıyla gelirler,” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Tonay, iklim değişikliğinin etkisiyle denizlerin ısındığını ve bu durumun türlerin dağılım alanlarını genişlettiğini belirtti. Özellikle denizanalarıyla beslenen bu türün, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak İstanbul Boğazı’na gelmiş olabileceğini ifade etti. “İstanbul Boğazı’nın 7-8 bin yıl önce açılmasından bu yana Karadeniz’in Akdenizleşmesi süreci devam ediyor. Bu gözlem, o sürecin bir kaydıdır. İstanbul Boğazı gibi dünyanın en yoğun deniz trafiğine sahip bir su yolunda, bu türün gözlemlenmesi oldukça önemlidir. Deri sırtlı deniz kaplumbağasının burada olması, Çanakkale Boğazı’nı da geçtiğinin bir göstergesidir. Bu nedenle, bu hayvan Akdeniz Havzası’nın en kuzey kaydı olarak bilimsel açıdan kaydedilmiştir,” dedi.
Kaptan Yüzseven’in Deneyimi
Kaptan Nedim Yüzseven, denizde gördüğü bu muazzam kaplumbağayı ilk başta anlamadığını, hemen ardından ise onun bir kaplumbağa olduğunu fark ettiğini belirtti. “İlk başta lastik zannettim. Sonra bir baktım, kafasını kaldırdı. Kaplumbağanın boyu 1.5 metre civarındaydı. Biraz daha yaklaşınca sırtını gördüm. Deri kaplı sırtı vardı. Değişik bir kaplumbağaydı. Daha önce böyle birini görmemiştim,” diye konuştu. Görüntüyü kaydettikten sonra Arda hocanın kendisine ulaştığını ve bu türün çok nadir görüldüğünü, İstanbul Boğazı’nda ilk kez kaydedildiğini söylediğini ifade etti. “Bunu duyduğumda çok mutlu oldum. İnşallah kimse canlıya zarar vermez, rahat rahat denizlerimizde gezer,” diyerek duygularını dile getirdi.