Fatih Altaylı tutuklandı… Doktrinden tehdit, ifadeden tarih çıktı: ‘Ne tehdit var ne de fiili bir eylem’
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında 20 Haziran 2025’te yayımladığı bir yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "ömür boyu görevde kalmasına" yönelik bir kamuoyu araştırmasını yorumladı. Ankette halkın büyük çoğunluğunun bu fikre karşı çıktığını belirten Altaylı, Osmanlı döneminde dahi padişahların halk baskısıyla tahttan indirilebildiğini hatırlattı. Altaylı’nın bu sözlerinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinde düzenlenen genel tehdit suçundan soruşturma başlattı.
Ardından 310. maddesinde yer alan “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” suçlaması kapsamında soruşturmayı genişletti. Altaylı, savcılıktaki ifadesinin ardından sevk edildiği Sulh Ceza Hâkimliği tarafından önceki gün tutuklandı. Altaylı, verdiği ifadede, söz konusu yorumun kendisine ait olduğunu ancak ne tehdit ne de hakaret kastı taşıdığını belirtti. Altaylı, konuşmasının tarihsel çerçevede yapıldığını ve yalnızca halkın yönetime katılma isteğini dile getirdiğini söyledi. “Bu tarihî bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanı’na bir tehdit algısı çıkabileceği aklımdan dahi geçmezdi” diyen Altaylı, konuşmasının yaklaşık üç dakikalık bir bölümünden yalnızca 30 saniyelik kesitlerin çıkarılarak bağlamın bozulduğunu da ifade etti.
DOKTRİNDEN SUÇLAMA
Tutuklama sevk yazısında dikkat çeken bir unsur ise suçlamanın dayanağı olarak gösterilen hukuk doktrini oldu. Sevk yazısında, bazı akademik görüşlerde “fiilî saldırı” kavramının yalnızca fiziksel eylemleri değil, sözlü tehditleri de kapsayabileceğine dair yorumlara yer verildi. Bu çerçevede, Altaylı’nın sözlerinin TCK 310/2 kapsamında değerlendirilebileceği öne sürüldü.
Gelişmeyi Cumhuriyet’e değerlendiren Eski İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “TCK 310, sadece saldırıdan değil, fiilî saldırıdan söz ediyor. Bu da fiilen gerçekleşmiş bir fiziksel saldırıyı ifade eder. Tehdit içeren bir söz fiilî saldırı değildir. Fatih Altaylı’ya isnat edilen ifadeler, bırakın suçu, 310. maddeye sokulabilecek nitelikte dahi değildir.” dedi. Durakoğlu, ayrıca bu tutuklamanın hukuki olmaktan ziyade siyasal zeminde değerlendirildiğini söyleyerek, “Türkiye artık hukuki tahlillerin anlamını yitirdiği bir aşamada. Bu tutuklamayı gerçekleştirenler hukuki gerekçelerle hareket etmiyor. Otoriter rejim yerleşmiş durumda ve bu uygulamalar totaliter bir yapıya geçişin habercisi. Tehdit olsa dahi tutuklama gerektirmezdi. Ama burada ne tehdit var ne de fiilî bir eylem.” ifadelerini kullandı.
‘FİZİKSEL SALDIRI YOK, TEHDİT DE YOK’
Altaylı’nın avukatları Emine Rezzan Aydınoğlu ve Ömer Teker, savcılıkta verdikleri beyanlarda TCK 310/2'nin uygulanamayacağını çünkü “fiilî saldırı”nın yalnızca fiziksel eylemlerle mümkün olabileceğini ifade etti. Müdafiler, "basın yoluyla yapılan" sözlü açıklamaların bu kapsama giremeyeceğini ve söz konusu açıklamada tehdit unsurlarının bulunmadığını vurguladı.
Avukatlar, “Altaylı'nın sözlerinde hayat, vücut veya hürriyet bütünlüğüne yönelik açık bir tehdit ya da kast yoktur. Düşünce açıklaması ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir” dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kamu görevlilerinin eleştiriye daha fazla hoşgörü göstermesi gerektiği yönündeki içtihatları da bu bağlamda gündeme geldi. İSTANBUL
TCK 310/2 NEDİR?
Türk Ceza Kanunu’nun 310. maddesi, “Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı” suçunu düzenliyor. Maddenin ikinci fıkrasına göre, bu suça teşebbüs veya hazırlık hareketleri de cezalandırılabilir. Ancak hukukçulara göre bu madde, yalnızca fiziksel eylemleri kapsıyor. Basın yoluyla yapılan sözlü açıklamaların “fiilî saldırı” kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyor.
AİHM NE DİYOR?
AİHM'in yerleşik içtihatlarında kamu görevlilerinin, özellikle de siyasetçilerin kendilerine yöneltilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermek zorunda olduğu belirtildi. AİHM, gazetecilerin ifade özgürlüğünü demokratik toplumun temel koşullarından biri olarak kabul ederken bu kapsamda, siyasal içerikli değerlendirmelerin cezai yaptırıma değil, toplumsal tartışmaya konu edilmesi gerektiğini vurguluyor.
kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik