DOLAR 36,3053 % 0.08
EURO 37,9828 % 0.08
STERLIN 45,8346 % 0.11
FRANG 40,1924 % 0.08
ALTIN 3.418,89 % -0,08
BITCOIN 95.056,36 -0.804

Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Kritik ülkede olağan seçimler

Geride bıraktığımız pazar, Doğu Avrupa’daki dengeler açısından kilit önemde olan Belarus’ta seçimler vardı. Seçimlerin resmi galibi, herkesin beklediği üzere Cumhurbaşkanı Aleksandır Lukaşenko oldu.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Kritik ülkede olağan seçimler

Belarus, Rusya’nın gölgesinde kalmış, Türkiye’den uzak sayılabilecek konumuyla genellikle dikkatlerin dışında kalan bir ülke. Bu nedenle bizim basın, orada çok büyük olaylar olmadıkça Belarus’u görmezden gelir.

Oysaki Belarus, Rusya’yla Batı arasındaki “Büyük Satranç Tahtası”nın (Brzezinski’nin ifadesini uygun buldum) önemli taşlarından biri. Zira birincisi burası, Rusya’nın batı sınırında Rusya’yla ilişkisi iyi olan tek ülke. Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya, son olarak da 2022’den itibaren Finlandiya, NATO üyesi. Ukrayna’daysa sonu belirsiz bir savaş devam ediyor. İşte Belarus bu ortamda, Rusya’nın nefes alabildiği tek nokta. Diğer açıdansa ABD, İngiltere ve Polonya’nın savundukları Baltık’tan Karadeniz’e kadar Rusya karşıtı ülkelerle bir tampon bölge kurma planının uygulanamadığı tek ülke. Bu açıdan bakıldığında Belarus, (bu sefer Lenin’in tabirini kullanalım) “zincirin en zayıf halkası”. Bu çerçevede Belarus’un hangi tarafa daha yakın olacağı, bölgedeki bütün dengeleri etkileyecektir.

DENGE POLİTİKASI

İşte Belarus’ta 1994’ten beri iktidarda olan Lukaşenko, yakın yıllara kadar bu kritik coğrafyada ülkesini bir denge politikasıyla nispeten bağımsız tutmayı başardı. Çeşitli insan hakları ihlalleri meydana geldiğinde veya başka sebeplerle Batı’yla ilişkileri bozulduğunda Lukaşenko, Batılılara “Ben gidersem Belarus doğrudan Rusya’ya bağlanır” dedi. Batı’nın yaptırımlarını kısmen veya tamamen kaldırtmayı başardı. Rusya yönetimi baskılarını artırdığındaysa Kremlin’e “Ben gidersem Batılılar burayı ele geçirir” dedi. Aslında iki iddiasında da haksız sayılmazdı. Zira Belaruslular (veya Beyaz Ruslar), Ruslarla aralarında önemli fark olmayan bir Slav halkı. Buradaki devlet geleneği ise Ukrayna’dakiyle kıyaslandığında çok daha zayıf: Ta 1200’lerdeki Polotsk Prensliği’ni ve 1918’de Almanların süngü desteğiyle birkaç ay varlığını sürdürmüş Belarus Halk Cumhuriyeti’ni saymazsak burası, 1991’e kadar devlet geleneği olmayan ve Polonyalıların, Litvanyalıların ve Rusların egemenliğinde kalmış bir ülke. Böyle bir yerin büyük güçler arasında dengede kalabilmesi, tarihte bireyin etkili olduğu nadir durumlardan.

Lukaşenko, bu dengeyi 2020’ye kadar sürdürebildi. O yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Batı yanlılarının eylemleri, iktidarın bunlara şiddet uygulaması ve Batılı ülkelerin Belarus siyasetine açıktan müdahale etmeleri, Lukaşenko’nun bu denge siyasetine son verdi. Lukaşenko’nun son anda Rusya’yla yakınlaşması ve Kremlin’in desteği, o esnada günleri sayılı görünen Lukaşenko yönetimini kurtaran en önemli etken oldu. Bu durum Lukaşenko’yu, o zamana kadar karşı çıktığı Rus askerlerini Belarus’a kabul etmek zorunda bıraktı. Buradaki Rus kuvvetlerinin savaşın başlarında Kiev’e yürümesi, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın gidişindeki en önemli safhalardan birini oluşturuyordu. Belarus, Kiev’e sadece 150 kilometre mesafede olmasının yanı sıra Ukrayna’yla bin kilomerelik sınıra sahip. Bu nedenle Belarus’taki Rus varlığı, Ukrayna’yı bu bin kilometrelik sınırda da asker tutmak zorunda bırakıyor.

Önemli bir rakibin olmadığı seçimlerde Lukaşenko, yedinci kez cumhurbaşkanı seçildi. Ne var ki şimdi 71 yaşında olan Lukaşenko’nun daha ne kadar bu koltukta kalabileceği, yerine kimin geleceği sadece Belarus’un değil, bütün Doğu Avrupa’nın kaderini ilgilendiren önemli bir konu. Ben de bu nedenle zaman zaman Belarus’u yazmaya devam edeceğim.

denizberktay@yahoo.com


kaydırmaya devam ederek gündemden son dakika ve magazin haberlerine havadiskolik.com üzerinden anında erişebilirsiniz ve bizi twitter hesabımızdan takip etmeyi unutmayın ! https://x.com/havadiskolik