Cumhurbaşkanı Başdanışmanı 50+1’in demokrasinin birikimi olarak savundu: ‘MHP konumunu korumak istiyor, Uçum sözcülüğünü yapıyor’

Yeni anayasa tartışmaları sürerken Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum; sosyal medya hesabından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Demokrasi hukuku notları (7)” başlıklı paylaşımında Uçum; “ Kuvvetlerin egemenliğin fonksiyonu olması yurtsever demokrasi bakımından belirleyicidir. Kuvvetler ayrılığı kurumsal ayrılık değildir. Kuvvetler milli egemenliğin işlevidir ve fonksiyonel ayrılık olarak düzenlenmelidir” dedi.

TEK ADAMLIK HALK EGEMENLİĞİNİN ZORUNLULUĞUYMUŞ

Başkanlık sisteminin demokratik cumhuriyet için en uygun hükümet modeli olduğunu savunan Uçum; “Başkanlık modelinde yurtsever demokrasi gereği, ülke liderliği; halk tarafından doğrudan ve salt çoğunlukla seçilen, cumhuriyeti ve milletin birliğini temsil eden başkana verilir. Başkan hem halkın başkanı hem de devlet başkanı sıfatlarına sahip olur, devletin işleyişi tümden halk iradesine bağlanır. Demokratik kazanımları koruyarak değişim; değişim zamanlarında yurtsever demokrasinin temel gücü olan halkın demokratik birikimlerini korumak demektir. İşte Türkiye’de halkın iki oy hakkının ve yüzde 50+1 kuralının korunması demokratik birikimin gereğidir” ifadelerini kullandı.

‘DEMOKRASİYLE BİR ALAKASI YOK’

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, Uçum’un açıklamalarına ilişkin; “50+1 sistemi koalisyonları zorunlu kılıyor. Bu nedenle MHP bunun değişmesini istemiyor; çünkü koalisyonla elde ettiği bürokratik kadroyu korumak istiyor. AKP - MHP koalisyonu çıkar odaklı bir koalisyon. Bu nedenle demokrasiyle bir alakası yok. 50+1 demokrasinin bir zorunluluğu değil. Bu kadar anormal bir gücü de yüzde 50’nin altında kalan birisine vermek tehlikelidir. Türkiye'deki koalisyon da, sistem de demokratik değil. Erdoğan bunu aşağı çekmek istese de şu anki ortak konumunu kaybetmek istemiyor. Uçum da Saray’dan bunun sözcülüğünü yapıyor” dedi.