Boğaziçi Üniversitesi’nde Eğitimde Tartışmalı Rotasyon ve Tepkiler
Boğaziçi Üniversitesi'nde Eğitimde Tartışmalı Rotasyon
Boğaziçi Üniversitesi, 14 Haziran 2024 tarihinde aldığı bir kararla, Yabancı Diller Yüksek Okulu (YADYO) içindeki ileri İngilizce birimi öğretim görevlilerini hazırlık birimine atadı. Bu kapsamda, öğretim görevlileri Nilgün Fırat, Gözde Han ve Nazım Çapkın, rektörlük tarafından hazırlık birimine dahil edildi. Aynı zamanda, Hazırlık Birimi’ndeki öğretim görevlileri de İleri İngilizce Birimi’ne geçirildi. Bu rotasyon, birimlerdeki yetkinlik farklılıkları nedeniyle büyük bir tartışma yarattı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İstanbul Üniversiteler Şubesi, bu duruma ilişkin bir basın açıklaması yayımlayarak tepkilerini dile getirdi. Açıklamada, alınan kararın öğrenci yararını gözetmekten uzak, bilimsel dayanağı olmayan ve sadece keyfi bir uygulama olduğu vurgulandı. Aşağıdaki ifadeler dikkat çekti:
- İleri İngilizce Birimi: Boğaziçi Üniversitesi'nde uzun yıllardır lisans öğrencilerinin dil becerilerini geliştirmek amacıyla hizmet vermektedir. Bu birimde görev yapan öğretim görevlileri, yalnızca yıllara dayanan deneyimleriyle değil, aynı zamanda bu birimde çalışabilmek için geçtikleri zorlu sınavlarla da yetkinliklerini kanıtlamışlardır.
- Hukuksuzluğa Tepki: Eğitim-Sen, alınan bu kararın, nitelikli eğitimin önünde bir engel teşkil eden ve kamu yararını hiçe sayan bir uygulama olduğunu belirtti.
“BU HUKUKSUZLUĞUN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
İleri İngilizce Birimi, öğrencilere lisans seviyesinde edinmeleri gereken dil becerilerini kazandıran AE kodlu dersleri deneyimli hocalardan alma fırsatı sunmaktadır. Ancak alınan bu karar, nitelikli eğitimi tehdit eden keyfi bir görevlendirme olarak değerlendirilmektedir. Eğitim-Sen, öğretim görevlilerinin bu haksız uygulamaya karşı sendika avukatları aracılığıyla hukuki süreç başlattığını duyurdu.
Bu bağlamda, Boğaziçi Üniversitesi yönetimine yeniden bir çağrı yaparak, üniversite bileşenlerinin iradesini hiçe sayan, tepeden inme kararlarla kadrolaşmaya zemin hazırlayan ve kamu yararını yok sayan uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini vurguladılar. Eğitim-Sen, bu hukuksuzluğun peşini bırakmayacaklarını ve üyelerinin yanında kararlılıkla duracaklarını ifade etti. Ayrıca, üniversitelerin özgürlüğünü tehdit eden her türlü uygulamanın karşısında duracaklarını, bu tür durumlarda hukuki ve demokratik yolları sonuna kadar kullanacaklarını belirttiler.