DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
STERLIN 40,6534 % 0.01
FRANG 35,7427 % 0.57
ALTIN 2.393,53 % -0,14
BITCOIN 63.932,56 1.206

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Ensonhaber’e özel açıklamalar

Ensonhaber’e konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hakimlerin havalimanlarında aranamayacağına yönelik kararın idari dava dairelerinde tekrar inceleneceğini belirtirken, kira anlaşmazlıklarına çözüm olarak hayata geçirilen arabuluculuk sisteminin de başarı elde edeceğine inandığını söyledi.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan Ensonhaber’e özel açıklamalar

Özel Haber

TBMM’nin 28. dönemi başladı.

Gazi Meclis’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurul’a hitap ettiği törene da katıldı.

Bakan Tunç, törenin ardından Enson’den Taha Hüseyin Karagöz’ün sorularını yanıtladı.

Bakan Tunç’a ilk olarak, yakın zamanda Danıştay’ın hakimlerin havaalanlarında uçağa binerken aranmasını öngören yönetmeliği iptal eden karar soruldu.

“Suç araması değil güvenlik araması”

Verilen kararın henüz kesin karar olmadığını hatırlatan Tunç, idari dava dairelerinin dosyayı inceleyerek kararın verileceğini belirtirken şu ifadeleri kullandı:

“Başkan karşı oy kullanmış. Diğerleri de Hakimler ve Savcılar Kanunu’ndaki hakim ve savcıların aranamayacağı yönündeki maddeyi gerekçe göstermişler. Burada özellikle havaalanlarında arama suç araması değil güvenlik araması.

Çünkü bir kural var, altına imza attığımız uluslararası sözleşmeler var. Uluslararası sözleşme ile kanun karşı karşıya kaldığında sözleşme uygulanır. Tüm dünyanın uyguladığı bir sistem var ve bu sistemden ayrılmak mümkün değil.

Tabi bu karar da kesin bir karar değil. İdari dava dairelerine gidecek ve orada değerlendirilecek.

“Burada bir ayrım söz konusu olamaz”

Hukukçu gözüyle de baksam gözüyle de baksam aynı şeyi görürüm. Burada bir ayrım söz konusu olamaz. Burada insanların güvenliği söz konusu. Nasıl Çağlayan’da adliyede avukat tarafından savcımız şehit edilmişti… Yani bunun özellikle uçağa binerken yapılan aramada bir istisna söz konusu olamaz.”

“Arabuluculuk için 24 binden fazla başvuru oldu”

Bakan Tunç, son dönemde kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıkalarının mahkemelere düşmeden ortadan kaldırılmasına yönelik hayata geçirilen arabuluculuk sistemi hakkındaki soruyu da yanıtladı.

Henüz daha yeni hayata geçirilen sistemle ilgili bilgi veren Tunç, “1 Eylül’den itibaren kira davalarında zorunlu arabuluculuğu getirdik. Tam 1 ay oldu şu ana kadar. 24 binden fazla başvuru oldu. 1903’ü anlaşma ile sonuçlandı, 1682’si anlaşmama ile sonuçlandı. Yani anlaşma oranı anlaşmamadan daha fazla.

“Uygulamadaki başarının yüksek olacağına inanıyorum”

Tamamı ile ilgili süreci birkaç hafta sonra öğrenebileceğiz. Kiracı ve ev sahibinin mahkemeye düşmeden anlaşabilmesi çok önemli. Daha dostane, barışçıl bir yöntem. Uygulamadaki başarının yüksek olacağına inanıyorum.

Bu 2 hafta sonra bu rakamlar daha da netleşir. Arabulucularla görüşüyoruz. Örnekleri bize gösteriyorlar. İl ziyaretlerinde baro görüşmelerinde sürecin iyi gittiğini söylüyorlar.” dedi.

“Eski anayasa toplumsal bir sözleşme niteliğinde değil”

TBMM’nin yeni dönem açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha yeni anayasa çağrısı yapması da hatırlatılan Tunç, bu konudaki görüşlerini de açıkladı.

Devletin millete bir borcu olduğunu söyleyen Bakan Tunç şöyle konuştu:

“Anayasa toplumsal bir sözleşme. Vatandaşın hak ve özgürlükleri ortaya konur. Devlet ile millet arasında bir sözleşmeden bahsediyoruz. Yürürlükteki böyle değildir. Darbeci cunta bir bilim kurulu oluşturup değişiklilikler yaparak kendi oluşturduğu mecliste onaylatmıştır.

“Bazı maddeler birkaç kez değiştirilerek yamalı bohçaya dönüştürülmüştür”

Bu 176 maddelik anayasada 184 değişiklik yapılmıştır. Bazı maddeler birkaç kez değiştirilerek yamalı bohçaya dönüştürülmüştür. Bunun içerisinde AK Parti döneminde sessiz devrim sayılabilecek reformlar da sağlanmıştır.

Çok önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı sistemi gibi halkın doğrudan yönetime dahil olması gibi…

“Anayasayı yapanların meşruiyeti olmadığı için bile değişmesi gerekir”

Tüm bu reformlara rağmen anayasadaki vesayetçi ruh ortadan kalkmamıştır. Anayasayı yapanlar açısından bile yapanların meşruiyeti olmadığı için bile değişmesi gerekir. Bu parlamentonun millete olan borcudur.

“Kulak verenin millet nezdinde itibarı artar”

Bu açıdan Cumhurbaşkanımızın çağrısı çok önemli. Tüm partiler bu çağrıya cevap vermeli. Kulak verenin millet nezdinde itibarı artar. Parlamento inşallah yeni dönemde tüm partiler millete olan bu borcu ödemek için sorumlu davranır.”

kaynak