“Bankalar Kredi Musluğunu Kapattı” | Seçim Sonrası Konutta Tehlike… “Eğer Güven Ortamı Yaratılmazsa…”

Tüm Teşebbüsçü Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Lider Yardımcısı Dr. Mustafa Koçak, konut satışları nisan ayında, bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 35,6, yabancılara satışın da yüzde 60,3 oranında gerilediğini kaydederek “Bankalar kredi musluklarını büsbütün kapatmış durumdalar. Seçimden sonra şayet bir itimat ortamı yaratılmazsa, piyasanın daha da çıkmaza gireceğini düşünüyorum” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine nazaran nisan ayı konut satışları bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 35,6 azalarak 85 bin 652 oldu. Yabancılara yapılan konut satışları da bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 60,3 azalışla 2 bin 557 olarak gerçekleşti.

TÜGEM Lider Yardımcısı Dr. Mustafa Koçak, konut satışlarına ait dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Koçak, “Konut almak artık hayal oldu mu, bir nebze oldu diyebiliriz. Zira bugün prestijiyle bankalar kredileri de kredi musluklarını da büsbütün kapatmış durumdalar. Hatta haberlerde okuyorum. Onaylanmış kredilerin bile geri çevrildiği senaryolar kelam konusu. Bu önemli bir durağanlık getirecektir” dedi.

“Piyasa daha da çıkmaza girecek”

Seçim sonrası inanç ortamı yaratılmazsa piyasanın daha da çıkmaza gireceğini söz eden Koçak, tüm sıkıntıların piyasaların meçhul olmasından kaynaklandığını lisana getirdi.

Koçak, kelamlarını şöyle sonlandırdı:

“Peki niçin bunlar oldu? Bunların aslında en büyük sebebi belirsizlik, belgisiz bir piyasanın olması. Hem enflasyonun nereye gideceği, doların nereye gideceği, evet herkesin bir öngörüsü var lakin bir bellilik yok ortada. Yani dolar artacak diyoruz lakin ne kadar artacağıyla ilgili çok farklı beklentiler var. Bunun dışında konut fiyatlarının nereye gideceği çok meçhul. Para, meçhullüğü sevmez. O yüzden meçhul ortamlardan kaçmaya çalışır. Şu anda bankaların da aslında kredi musluklarını kısması, paranın olmaması başka bir sorun lakin belirsizlik en büyük sorun. Zira bankaların geçtiğimiz periyotlarda verdiği kredilerden çok önemli ziyanlar ettiklerini düşünüyorum. Zira daha düşük oranlı yani o dönemki faiz oranları enflasyonun çok altında kaldı. Daha yüksek enflasyonlar oldu. O yüzden şu anda bu türlü bir kısıtlamaya gidildi.

Önümüzdeki devirde, 28 Mayıs’tan sonra seçim nasıl sonuçlanır bilemiyoruz lakin seçimden sonra şayet bir inanç ortamı yaratılmazsa ben piyasanın daha da çıkmaza gireceğini düşünüyorum. İktisatta bir kural vardır. Talep düşerse fiyat düşer. Şu an talep önemli derecede düşmüş durumda ancak fiyat düşmüyor. Düşmeyecek de. Zira iktisattaki bu kural Ceteris Paribus dediğimiz bütün koşullar sakinken, bütün kurallar sabitken bu geçerlidir fakat kuralların hiçbiri sabit değil. Çok fazla değişken var, çok fazla etkileyen durum var. O yüzden talep düşse dahi fiyatların yalnızca görece yani fiyat artış suratında düşüş bekliyorum. Fakat fiyatlarda düşüş önümüzdeki devirde de gerçekleşmeyecek. Bu natürel nereye kadar gidecek? Önümüzde göreceğiz. Beşerler konut alamıyorlar fakat kiradalar. Kira fiyatlarının artmasıyla birlikte mülk sahibi kiracı ortasındaki sorunlar yaşanıyor. Kirada da kalamıyorlar. Almak da zorundalar. Fakat bu türlü bir şu anda bir çıkmaz var. Önümüzdeki bu devirde ne olacak daima birlikte göreceğiz.”