Türkiye’nin Yerli ve yenilenebilir olan gücün hissesinin artması için iklim krizine karşı tarihi bir noktada olduğumuzun anlaşılmasının değerine dikkat çeken ELİN Güç İdare Şurası 
Lideri Arda Yalı, “AB’in yeşil güç üzerinden yapacağı gümrük denetimlerine ve ithalat pürüzlerine yönelik hazırlık yapan sanayicimiz kendini bu sürece adapte etmek üzere güneş gücü santralleri ile “üreten tüketici-prosumer” olmaya yöneliyor. Türkiye 2021’de pandemi öncesine nazaran elektrik talebinin en süratli arttığı 4. ülke ve Türkiye’nin, güç talebindeki artışı yenilenebilir güçten karşılama oranı artmalı” dedi.
“Yılda 2 milyar Euro sonda karbon vergisi öngörülüyor”
ELİN Güç İdare Heyeti Lideri Arda Yalı, “Kömür kullanımındaki artışa karşın yenilenebilir güç kaynakları 2021’de global elektrik üretiminde kömürden daha yüksek bir hisse sağladı. Yenilenebilir güce dayalı üretim, 2021’de 8.000 TWh’yi aşarak tüm vakitlerin en yüksek düzeyine ulaştı. 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını Karbon Nötr hale getirmeyi hedefleyen AB, Hudutta Karbon Düzenlemesiyle, “kirleten öder” mantığıyla Karbon Vergisi ihdas etti. Kriterlere uyulmaması halinde, 2026’dan itibaren yılda 2 milyar Euro olmak üzere, 2050’ye kadar yaklaşık 60 milyar Euro Karbon Vergisi ödenmesi öngörülüyor. Bunun için iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm bahislerinde toplumda ve işletmelerde farkındalık oluşturmak için çalışmaktayız. Elektrik üretimindeki dönüşümün gerçekleşmesi için harekete geçilmeli ve iklim krizinin yarattığı ekolojik, ekonomik ve toplumsal problemler göz önüne alınmalıdır. Kömürden yenilenebilire yanlışsız planlı geçiş bir an evvel ivme kazanmalıdır. İklim krizine karşı tarihi bir noktada olduğumuzun görülerek aksiyon ve kararların buna nazaran alınması çok önemlidir” dedi.
“İddialı bir emisyon azaltım stratejisi ortaya konmalı”
Paris Anlaşması’nın onaylanması ile birlikte açıklanan 2053 net-sıfır amacı ile artık savlı bir emisyon azaltım stratejisini ortaya koymasının kıymetine dikkat çeken Arda Yalı, “Bu stratejinin en değerli modülünü ise kömürden çıkış oluşturuyor. Bu adım tıpkı vakitte, global iklim amaçları doğrultusunda değişen rekabet şartları altında Türkiye’nin ticaret partnerleri karşısındaki pozisyonunu müdafaasına ve hatta geliştirmesine de katkı sağlayacak. Bu adımın atılmasında geç kalınması ise iktisadın tümüne yayılacak bir atıl varlık riskini de beraberinde getirecek. Yeni uygulamaya nazaran ihracatçıların ülkelerinden Hudutta Karbon Uygulaması sertifikası almaları ve her yılın 31 Mayıs’ında, evvelki sene AB’ye ihraç ettikleri eser tonu ve yarattıkları seragazı emisyonunu ibraz etmeleri gerekiyor. Teknik olarak AB’ye ihraçta bulunan tüm AB dışı ülkeler vergi sistemine tabi olacak. Kömürden çıkılmasının elektrik piyasa fiyatına tesiri simülasyonun ortalarında artsa da kömürden çıkış senaryosu altında devreye giren yenilenebilir güç kapasitesi sayesinde bu fark giderek azalacak ve 2035 yılında mevcut durum senaryosu ile neredeyse eşitlenecek. Global sıcaklık artışını 1,5 derece ile sonlandırmak için yapılması gereken en tesirli ve kolay adım kömürden vazgeçmek. Avrupa’da son 5 yıl içinde 20 ülke kömürden çıkmayı taahhüt etti” diye konuştu.