DOLAR 35,8644 % 0.23
EURO 37,2492 % -0.24
STERLIN 44,4969 % -0.25
FRANG 39,3925 % 0.1
ALTIN 3.223,22 % 0,24
BITCOIN 102.155,27 -3.372

Dünya Sağlık Örgütü’nden M Çiçeği Salgını Raporu

Dünya Sağlık Örgütü, M Çiçeği salgınına dair kapsamlı bir rapor yayınladı. Salgının yayılımı, etkileri ve alınması gereken önlemler hakkında detaylı bilgiler sunan bu rapor, sağlık alanında önemli veriler içermektedir.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Dünya Sağlık Örgütü’nden M Çiçeği Salgını Raporu

Dünya Sağlık Örgütü’nden M Çiçeği Salgınına Dair Son Rapor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), M çiçeği hastalığına ilişkin 35’inci durum raporunu yayımladı. Bu raporda, Haziran 2024 itibarıyla DSÖ’ye 26 ülkeden toplam 934 yeni laboratuvar onaylı M çiçeği virüsü vakası ve bu vakalara bağlı 4 ölüm bildirildiği ifade edilmektedir. Bu durum, M çiçeği hastalığının dünya genelinde yayılmaya devam ettiğini göstermektedir.

Raporda, vaka sayılarının bölgesel dağılımı şu şekildedir:

  • Afrika bölgesi: 567 vaka
  • Amerika bölgesi: 175 vaka
  • Avrupa bölgesi: 100 vaka
  • Batı Pasifik bölgesi: 81 vaka
  • Güneydoğu Asya bölgesi: 11 vaka

Özellikle Doğu Akdeniz bölgesinde herhangi bir vaka bildirilmediği vurgulanmıştır. Ayrıca, ülkelerden M çiçeği vakalarıyla ilgili DSÖ’ye yapılan bildirimlerin azaldığı, bu durumun mevcut küresel verilerin gerçek vaka sayısından düşük olduğu tahminini doğurduğu raporda belirtilmiştir. Afrika bölgesinden bildirilen vakaların %96’sının Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden geldiği de önemli bir detay olarak kaydedilmiştir.

M çiçeği virüsü, genellikle fareler, sincaplar gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte bireylerden bulaşmaktadır. Virüsün bulaşma yolları arasında:

  • Vücut döküntülerine doğrudan dokunmak,
  • Bulaşmış giysi, çarşaf, havlu gibi eşyaların kullanılması,
  • Vücut sıvılarıyla temas etmek

Bu yollar, virüsün yayılmasında en önemli etkenler arasında yer almaktadır. İlk belirtiler, virüsün vücuda girmesinden sonraki 5 ila 21 gün içinde ortaya çıkabilmektedir. M çiçeği, genellikle yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrıları, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklarla kendini göstermektedir.

Özel bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte, hastalığın tedavisi antiviral ilaçlarla gerçekleştirilmektedir. Vakaların büyük bir çoğunluğu hastalığı hafif şekilde atlatmakta ve birkaç hafta içinde sağlıklarına kavuşmaktadır.