İstanbul’da Organize Suç Örgütü Operasyonu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan kapsamlı iddianamede, Beyoğlu ilçesinde gece kulübü adı altında faaliyet gösteren mekanların, organize suç örgütü elebaşı ile üyeleri tarafından haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla cebir, şiddet ve tehdit yöntemleri kullanarak işletildiği ortaya konulmuştur.
Zorla Paraları Alınan Turistlerin Durumu
İddianamede, yüksek hesap ödeyen ve zorla paraları alınan turistlerin, mekanlardan ayrıldıktan sonra polise gidip gitmediğini tespit etmek amacıyla fiziksel takibe alındıkları belirtilmiştir. Sanıkların, polis merkezine yönelen mağdurların arkasından giderek, paranın bir kısmını geri ödeme teklifinde bulundukları ya da kendilerinin polisle işbirliği yaptığını öne sürerek turistleri vazgeçirmeye çalıştıkları kaydedilmiştir.
İddianamede, müştekilerden Hamid Latif’in ifadelerine yer verilmiştir. Latif, götürüldüğü eğlence mekanına girer girmez 5-6 kişilik bir grup tarafından zorla bir köşeye çekildiğini ve çantasından 450 avro, 400 dolar ve 400 Suudi Arabistan riyalinin alındığını belirtmiştir.
Sanıkların İfadeleri ve Mekanların İşleyişi
Etkin pişmanlık kapsamında ifade veren sanıklardan işletmenin mesul müdürü S.T., mekana getirilen müşterilerin masasına kadınların oturtulduğunu ve mağdurların sipariş vermese bile alkol servisi yapıldığını anlatmaktadır. Hesaba itiraz edilmesi durumunda, etrafı çevrilen mağdura baskı yapıldığını da ifade etmiştir.
S.T., yüksek hesap ödeyen kişilerin mekandan ayrıldıktan sonra polise gidip gitmediği konusunda takip edildiğini belirterek, “Eğer polise giderse mekana bilgi getirip olaya karışan şahısların mekandan ayrılması sağlanır. Bu işi genelde dışarıda güvenlik olarak çalışan mekan işçileri yapardı. Hatırladığım kadarıyla bizim iş yerinin bir pos cihazı vardı. Bazı zamanlarda şikayetçi olan müşterilerden şikayetini geri çekmesi için parasının iade edildiğini de hatırlıyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ceza Talepleri ve Davanın Süreci
İddianamede, birkaç istisna dışında bu iş yerlerinde “dolandırıcılık” ve “yağma” suçlarının süreklilik arz ettiği, bu mekanların suç amacıyla kurulduğu ve zorla alınan paraların, sözde hizmet ve mal satışı yapılmış gibi gösterildiği vurgulanmaktadır.
29 sanığın “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma”, “gece vakti birden fazla kişi ile birlikte yağma”, “suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla yağma”, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 2 yıl 6 ay ile 215 yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmektedir. İddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. Davanın ilk duruşması eylülde gerçekleştirilecektir.