CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, seçimlerin 18 Haziran’dan 14 Mayıs’a çekilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kaboğlu, “Böyle bir kararın alınmış olmasını OHAL’den istifade edilmesi, OHAL fırsatçılığı olarak değerlendiriyorum. Türkiye’yi sarsıntı gündeminden çıkarıp seçim gündemine yönlendirmek olduğunu düşünüyorum” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, katıldığı canlı yayında genel seçim tarihinin 14 Mayıs’ta çekilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kaboğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başlıkları şu formda:
‘OHAL Fırsatçılığıdır!’
“14 Mayıs’a çekilmesinin manası şu: Türkiye’nin sandığa gideceği gün ile OHAL’in sona ereceği gün ortasında 5 gün fark var. Türkiye kısmi de olsa, makul bir bölgede ilan edilmiş olsa da aslında Cumhurbaşkanının bugün prestijiyle çıkarmış olduğu 11 OHAL cbk’si, hepsi inanılmaz halle, ne yer, ne vakit, ne pozisyon bakımından sonlu. Artık giderek artacak olan cbk sayıları aslında toplumun demokratik işleyişini etkileyici sonuçlar doğurabilir.
İfade özgürlüğünden, toplanma ve şov özgürlüğüne kadar. Bu açıdan demokratların, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrat yurttaşlarının, OHAL’in çerçevesi içinde ilanının gayeleri doğrultusunda uygulanması konusunda çok uyanık olmaları gerekiyor. Bu bakımdan ben bugün bu türlü bir kararın alınmış olmasını OHAL’den istifade edilmesi, OHAL fırsatçılığı olarak değerlendiriyorum. Türkiye’yi sarsıntı gündeminden çıkarıp seçim gündemine yönlendirmek olduğunu düşünüyorum. Sarsıntının yıkımlarını bir an evvel aşmak yerine iktidarı güvencelemek olarak kıymetlendirilebilir.”
‘Erdoğan’ın adaylığı için meclis kararı gereklidir’
Meclis açık, çalışmaya devam ediyor. Çok ağır bir gündemle çalışıyoruz Meclis’te. Anayasa husus 116’ya nazaran Meclis bu türlü bir karar alsın diyebilirdi. O durumda Meclis’in 360 vekille karar alması durumunda Erdoğan Anayasa Unsur 116’ya nazaran üçünkü defa aday olabilirdi. Erdoğan’ın adaylığı, üçüncü defa adaylığı manasına geliyor. Anayasa Husus 101 Fıkra 2, 2007’de değiştirildi. O fıkra yürürlükte. O yüzden Erdoğan 2014 ve 2018 seçimlerinde üst üste iki misyon mühletini tamamlamak üzeredir. Bu bakımdan Meclis’in kararı gereklidir diyorum.”
Hangi yasa uygulanacak?
Kaboğlu, seçimde hangi yasanın uygulanacağıyla ilgili tartışmalara ait ise şu tabirleri kullandı:
“7393 sayılı Seçim Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına dair kanun görüştük. O değişiklikler yapıldı. Alışılmış ki biz antidemokratik değişikliklere karşı çıktı. AKP ve MHP çoğunluğu oyladı. Hatta biz parmak boyasını da koyduk. Onlar 14 husus getirdiler, biz 15 husus karşı tekliflerde bulunduk. 18 Mart sabaha karşı bizim teklifimiz oylanırken, kurulda oylandı. İki AKP’li vekil de el kaldırdı. Tamam kabul edildi dedik. Lakin iki taraftan onları itelediler, ‘ne yapıyorsunuz’ manasında ve geri alındı. O seçim kanunu tekliflerimiz geri çevrildi ancak 6 Nisan günü Resmi Gazete’de yayımlandı.
Anayasa unsur 67 sona nazaran seçim kanununda yapılan değişiklikler, kanunun Resmi Gazete’de yayımlandığı günü izleyen bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. Bu durumda seçimler 6 Nisan sonrası yapılacağı için bu kanun uygulanacaktır denilebilir. Lakin şu da bir gerçek: seçim takvimi başladı, YSK ‘tamam’ dedi. O vakit buradaki tartışma şu: Sanki 1 yıllık mühlet sandık günü mü yoksa bu bir yıllık mühlet seçim sürecinin başladığı gün mü? İşte bu tartışmada şayet dersek ki seçim tarihi, oy verme gününde değil seçim takvimiyle başlar dersek, o vakit burada uygulanacak yasa 7393 sayılı yasa değil, evvelki mevzuat olmalıdır. Bu açıdan da haliyle tartışmalı bir sürece girmiş bulunuyoruz. “